Bu koşullarda çözüm de olsa geleceği karanlıktır! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Mayıs 5, 2024
Köşe Yazarları

Bu koşullarda çözüm de olsa geleceği karanlıktır!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Sn. Akıncı “hatalarını düzeltsinler yarın masadayım” diyor. Nasıl düzelteceklerini bilmiyoruz ama “kafaları düzeltmeden” sözlere kalmış hiçbir özür anlam ifade etmez. Buna karşın yine de düşünmek gerekir.

Bu adamlar gerçekten “Enosisi” istiyorlar mı?  Ki bildiğim kadarıyla Yunanlılara “kalamaralar” derler! Ancak “anavatan-yavruvatan” konumuna gelindiğinde bizden çok daha ileri ilişkiler içinde oldukları açık.


Nitekim geçtiğimiz günlerde “biz burada Türkiye’den deniz altından kablo” ile elektrik akımı sevkedilmesine türlü çeşitli kulplar takıp, “öyle bir akım gerçekleşse daha mı ucuza mal olacak sanırsız” yollarında olumsuz tepkiler koyarken; onlar Yunanistan’dan deniz altından kablo ile elektrik akımı için anlaşma yaptılar. Üstelik AB Komisyonu 14 buçuk milyon euroluk bu projeyi onayladı!

(BİLİR  misiniz eğer Kıbrıs Yunanistan’a mesela Girit kadar yakın olsaydı bugün çok rahat ve huzurlu olacaktık çünkü Kıbrıs Yunanistan’nın olacağı için adada biz Türkler olmayacaktık! Bu somut ve ispatlı gerçeklere karşın Türkiye ile ilişkilerimizin önüne sürekli androş koymanın hikmetini hâlâ anlamış değilim! Hatta bazı çevrelerin kendilerini Türkiye’den daha çok Güney’deki Rum toplumuna yakın görmelerini hiç anlayamıyorum, sonuçta diyorum ki barışçı çözüm için AB memurlarının  adada tedavüle sürdüğü yurolarını kaparozlamak için özellikle sahneledikleri oyunlarıdır!)

BAŞA DÖNÜYORUM. Sn. Akıncı’nın yapacağı bir şey yoktur eğer Rum tarafı tekrar masaya dönüşü sağlayacak adımları atmazsa. Çünkü yine Sn. Akıncı’nın sık sık tekrarladığı gibi “genç kuşağı barış kültürü ile doldurmak gerekir..”  Dolayısıyle “Enosisle  değil” vurgusu artık o masanın da tartışma konusu oldu..

NİTEKİM müzakereler devam ederken, iki halka dayalı federasyon arayışları sürerken eğer sen kalkıp da 1950 Enosis plebisitinin yıldönümü kutlamaları ile okullarda müfredat olarak okutulması, yaşatılması gibi bir Meclis kararı alırsan, hayal edilecek en mükemmel anlaşmayı da yapsan yürümez çünkü her bir Rum çocuğu Enosis’i gerçekleştirmek bilinciyle yetişirken, “federal sistemi” ayakta tutmak mümkün olmaz!

ÖTESİNE GELİNCE: Enosis arızalı da olsa son bağlamda Anastasiadis “azınlığın çoğunlukla eşitlenmesi istenemez” demiş de olsa tutun ki müzakereler başladı ve referanduma gidecek gelişmeler oldu.. Gene olmaz! Sn. Akıncı’nın Kuzey’in siyasi ve ekonomik kaderi için nasıl dengeli ve fonksiyonel çözüm tasavvur ettiğini bugüne kadar süregelen açıklama ve ortaya konan belgelerden şöyle böyle anladık.. Bunlara dayanarak diyoruz ki “eğer Kuzey kurucu devleti Rum nüfus ve AB’nin 4 özgürlüğü ile delinirse çözüm de olsa geleceği karanlık olur!


     

  PİSLİĞİ YARATAN DA BİZİZ AH VAH EDEREK YARGILAYAN DA!

Küçük coğrafyamızda önce kendi kendimize sorunlar yaratıyor, sonra dönüp yarattığımız bu sorunlarla yıllar sürecek mücadeleye giriyoruz! Aynen “Hoca Nasrettin gibi! “Önce eşeğini kaybeder, sonra bulmaya çalışırdı!”

Bakın şu yarattığımız “pisliğe!” Yaratan da biz, uğruna Sivil Toplum Kuruluşları oluşturup temizleme seferberliklerini başlatan biz! Bir yandan temizliyoruz öte yandan kirletiyoruz!

Bundan sonra yavaştan gelecek ilkbahar’la birlikte artık gazete sayfalarında çok daha sık göreceğiz o yarattığımız “pislikleri!” Ormanlardan sahillere, dağlardan yollara kadar.. Ve hiçbir temizlik seferberliği  bu “pislikleri” önleyip yok edemeyecek!

ÇARE: Geçen hafta Mağusa Salamis Ormanındaki Orman Dairesi denetiminde olan  Piknik alanının “özele” peşkeş çekilmeye çalışılmasının tartışması yapıldıydı. Ve ilk kez STÖ’den bazıları “eğer sürekli kirleteceksek, piknik sonrası çer çöpü ortalarda bırakıp gideceksek iyisi mi özelleşsin hem denetimli bakımı  olur hem de  cüzi bir para karşılığı daha iyi hizmet alınır” dedi…”

Benzer olay sahillerde de vardır, Boğaz piknik alanında da vardır, kısaca her yerde vardır.. Tavuklar gibi bir yandan yemleri kakalarken, ayni anda eşelenip “pisliklerini” durmadan ortalara saçan bir toplum olduk! Ve “ne demek  devletin piknik alanı özele verilecek”  tepkisi beklenirken; “pislikten kurtulacaksa verilsin” noktasına geldik!

ÖNEMSENMELİDİR: Kim niye ve bile bile pisliklerini etrafa hangi ruh haliyle saçar, çevreyi kirletir, niçin?

Bir süre önce memlekette ilk kez ciddi ciddi bir bir dizi anket sonuçları yayımlandıydı. Zaten bazı bildiklerimizin bir kez daha onayıydı.                                                             Mesela bu toplumun “iyi yönetilmediğinden”  şikâyetçiydi!.. Ekonomik durumdan şikâyeti vardı!.. Toplumun bir yarısı bu memleketin yaşanabilir olmadığını söylüyordu!.. Mutlu insanlar da  toplumun yarıdan bir fazlasından öteye geçmiyordu!  Vesaire…

       İŞTE ASIL NEDEN: “Yaşam garantisi”  insanlar için çok önemlidir. Ki Kıbrıs Türk halkı bir süre sonra daha çok bedbin olacaktır çünkü müzakereler belli olmuştur ki kesintiye uğrayacaktır. Aş, iş dolayısıyle para” her bir kazanımın üzerinde öncelikle sağlanması gereken üç ana unsur olarak, yetişen gençler için büyük “korkuları” olmaya devam ediyor!

Dolayısıyle vermediğin insandan hiçbir şey isteyemezsin! Çevre kirliliği  bunun  sonucudur! “Kirletme” çok yanlış da olsa bir protestodur! Devleti, iktidarları,  muhalefeti, varlıklı insanları, işsizliği, gelecekler kuşkularını!..

Trafikteki anarşi de bunun da sonucudur! Yoksa neden üniversiteli kız öğrenci denize karşı çektiği arabasında birasını içip içip herkeslerin  seyretmesine aldırmadan  şişelerini arabanın kapısını açıp yere bıraksın! Hem de az ötedeki çöp bidonuna karşın!

HEP böyle mi devam edecek?  Memlekete istikrar, huzur geldiğinde pislik de gidecek!

 


KISACA TAKILDIĞIM. (SİGORTALILARIN SAĞLIKTA TC’DEN YARARLANMALARI.)

Türkiye’nin Hak İş Başkanı Arslan açıkladı. “Bundan sonra KKTC’deki sigortalılar da  Türkiye’deki hastanelerden yararlanabilecekler…”  Bu haberi uzun yıllar TC’de çalışan şimdilerde emekli olduğu için KKTC’de ikamet eden ayni zamanda Kıbrıs doğumlu bir arkadaşa “müjdeledim” güldü! “Ama dedi biz TC’den emekli olduğumuz ve ayni zamanda oradaki sigortaya bağlı olduğumuz için buradaki sağlık servislerinden  yararlanamıyoruz! Oldu  mu? Alın size KKTC-TC ilişkisinde bir arıza daha!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar