Siyasi kulisler, hükümetin bugün sona erebileceğini konuşuyor. CTP- DP hükümeti kafalarda “fiilen” bitmiştir.
Bugün “resmen” bitebilir.
Ancak bu, “CTP- DP hükümeti dönemi bitti” anlamına da gelmez.
Kafanız mı karıştı…
Konuyu daha da açalım…
28 Temmuz 2013 seçiminin hemen ardından kurulan CTP- DP hükümeti, tarafların birbirine olan “güvensizliği” ve “kafaların başkayerde olması” nedeniyle sona erdi.
Şu anda oynanan uzatmalardır.
Hatta, bu yazıyı okurken, hükümetin bittiğini de duyabilirsiniz.
Peki, Özkan Yorgancıoğlu ve Serdar Denktaş dün ne görüştü? “CTP- DP, 2’nci CTP- DP hükümeti” için görüşülüyor. Süreç, CTP’siz ya da DP’siz bir hükümete de olanak tanıyor. Bugün kritik gün…
Akıllar UBP’de olunca
Kavganın ilk nedeni, temelden CTP ile hükümet kurulmasına karşı olan DP’liler ve temelden DP ile hükümet kurulmasına karşı olan CTP’liler…
Aylardır, “Bu hükümet bitsin” diye açıklama yapıldığını duyuyoruz.
Bir Zorlu Töre, bir Hasan Taçoy…
Bir Asım Akansoy bir Kutlay Erk…
Ve diğerleri…
Hal böyle olunca da, hükümet edenler, “soğanın cücüğü” gibi, iğreti bir pozisyonda iş yapmaya çalışıyor.
Serdar Denktaş’ın bir kulağı CTP içinde, diğeri DP…
Özkan Yorgancıoğlu, “Acaba CTP MYK ne der, acaba PM ne karar verir? Acaba Soyer ve Kalyoncu ne der?” rahatsızlığını her adımında yaşamaya devam ediyor.
Buna CTP’nin yanında DP’yi istemeyen CTP’li gazetecilerin “yangına körükle gitme” görevine soyunması eklenince…
Bir de UBP’yi hükümette görmek isteyen “cukkacı medya” da koroya dahil olunca…
Bu hükümet, ta baştan birilerinin içine sinmedi.
Kaşındıkça kaşındı…
Şimdi gelinen aşamada bu kesim, “hade bir hissa da bozulur” noktasında…
Kalkınma ve LAÜ krizi
Kalkınma Bankası ve LAÜ krizi, DP içerisindeki “istemezük” kesimine zemin kazandırdı…
CTP, ta baştan Hasan Tosunoğlu’nun Kalkınma Bankası’na Yönetim Kurulu Başkanı olmasını istemedi ve bunu Serdar Denktaş’a iletti.
Denktaş diretti…
Yönetim kilitlendi…
LAÜ’de, ilk günden itibaren DP, “Yönetim Kurulu Başkanı Türkay Tokel olacak” dedi…
CTP ses çıkarmadı.
İş başkan seçimine gelince, ortaya çıktı ki, LAÜ Vakıflar İdaresi’ne, dolayısı ile Başbakanlığa bağlı…
Yani CTP’ye…
CTP de başkan adayı çıkardı…
Kilitlendi…
DP, bu iki noktada zemin buldu…
“CTP hükümet protokolüne uymuyor” diye diretti.
Sadece bu iki yer mi?
Peki, bunca zaman hükümette kriz yoktu da, Kalkınma Bankası ve LAÜ Yönetim Kurulu başkanı atayamayınca mı kriz oldu?
Bize seçimde iki parti de söz verdi…
Anayasa değişecek, daha çağdaş olacak…
Milletvekili transferlerini önleyecek Seçim ve Halkoylaması Yasası ve Siyasi Partiler Yasası değişecek…
Meclis daha çağdaş olacak, Meclis İç Tüzüğü değişecek…
Polis Yasası değişecek…
CTP- DP hükümet oldu da bunlardan hangisi değişti…
Yasalar aynı yasa, Meclis aynı Meclis…
***
İki parti de sınıfta kaldı
Şu ya da bu gerekçe…
İş yapmayan, yol almayan, kriz yaşayan, halka bu krizlerin bedelini ödeten bir hükümet yapısı ile karşı karşıyayız.
Dün önce DP Genel Sekreteri Hasan Taçoy, sonra DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, en son da CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu ile görüştüm…
Hepsinin de sinirleri gergin…
Tümü de karar alma aşamasında…
Özkan Yorgancıoğlu, “Bitecekse bitecek” noktasında…
Serdar Denktaş, hepten UBP- Eroğlu ikilisine teslim olmak istemiyor…
“Bu hükümet bitsin istemiyorum” görüşünde…
Hatta şaşırdım Serdar Denktaş’ın tutumuna…
“UBP ile hükümet pazarlığı yapsaydım Hüseyin Alanlı’yı aday yapmazdım” diyor…
“Neden aday yaptınız, hiç mantığım almadı” diyorum…
“Kazansın diye” diyor…
Serdar Denktaş, CTP ile hükümetin devam etmesini istiyor, görüntüsü öyle…
Başbakan da hükümet krizi istemiyor, ötesinde de, “Yasalar var, hepsini geçirmemiz gerekiyor” diyor…
İki parti de, bu kavga dövüş içerisinde, aklın derdine çare olacak adımları atamadı.
Sürekli patinaj yapıp gürültü çıkaran ama aynı yerde sayan bir dağ motoru düşünün…
Bu CTP- DP hükümeti de böyle işte…
Buna hakları var mı?
Nerde mega projeler…
Şehirler dökülüyor… Kurumlar dökülüyor… Verimsizlik hat safhada, kamu dökülüyor… Kamu bankaları zorda…
Bu tabloda, yapılması gereken bu mu?
Bu kavgayı halk hak ediyor mu?
***
Peki bu hükümet neden sona geldi…
İki başka dün uzun uzun bunu masaya yatırdı…
DP Kalkınma’da ve LAÜ’de istediğinin olmasını istiyor…
CTP buna karşı çıkmaya devam ediyor.
Bu hükümet, dün itibarı ile “kafalarda” bitti.
Bu sabah da “resmen” bitebilir.
Bilemediniz yarın sabah…
Bu noktada gene aklım Serdar Denktaş’ın söylediklerine takılıyor…
Hükümetle ilgili iki alternatif saydı Serdar Bey, hiçbiri “UBP- DP” değil… Ne dedi:
– Çok hevesli CTP Genel Sekreteri UBP ile hükümet kurabilir…
– UBP- DP- TDP hükümeti ile 29 sayısına ulaşılabilir…
UBP- DP noktasında tavrı net…
“26 vekil ile hükümet kurmam…”
Neden sizce..?
Bu tabloda, “26 tane başbakan çıkar ortaya, herkes bir yasa geçsin diye partileri esir alır, kişisel çıkarlar ön plana çıkar” kaygısı olabilir mi Serdar beyin?
Bence evet…
Yine Alanlı hamlesine takılıyor aklım…
Alanlı seçilirse, UBP ile alternatif ortadan kalkar…
UBP- DP- TDP alternatifi devam eder…
***
İki başkan anlaşır mı?
Bir ihtimal daha var…
O da Yorgancıoğlu ve Denktaş yeniden uzlaşır…
Kalkınma ve LAÜ sorunları geride kalır…
Hızla yasalar Meclis gündemine gelir…
Fazla pembe tablo oldu bu sanırım.
Aklıma, milletvekillerinin tutumu geldikçe…
Zorlu Töre’nin söylediği iş mi: “Alanlı seçilmesin diye Halil Orun için çalışacağım. UBP- DP hükümeti istiyorum…”
“Köpek yese kudurur” dedikleri, cinsten bir çıkış bu…
Hakan Dinçyürek ve Ferdi Sabit Soyer’in dünkü Meclis kavgası…
DP’nin UBP ile yasa hazırlayıp Meclis’ten geçirme çabası…
CTP Genel Sekreterinin, “UBP ile hükümet kurarız” söylemleri…
Asım Akansoy’un, “Bu hükümet bitmiştir” çıkışı…
Hepsi bir araya gelince…
İki başkan anlaşsa ne olacak?
“Hiçbir şey yokmuş gibi bu hükümetin devam etmesi” sadece “uzatmaların uzatması” olur…
Tablo budur sevgili Havadis okurları…
Biz bu tablodan “bir icraat hükümeti” çıkarabilir miyiz sizce?
