Fevzi BEYAR
Geçen gün de yazdım; Bu yıl ligimiz bir başka hal aldı. Maçların tümü kritikleşti!
Ligimizin üçüncü haftası oynandı ama ateş bacayı şimdiden sarmış durumda! Serzenişler inceden inceye artarken feryatlar tavan yapma aşamasında…
Oynadığı üç lig maçının tümünde kırmızı kartlardan dolayı doksan dakikayı bir eksik futbolcuyla tamamlayan Çetinkaya, isyan noktasına geldi. Centilmenliği kadar vakur davranışlarıyla tanıdığımız sakin insan Başkan Bülent Dizdarlı, öyle bir sert çıkış yaptı ki herkes kendini sorgular hale geldi! Sayın Dizdarlı, itham ettiği hakem kadar diğer kurumlara da anlamlı mesaj verdiği düşüncesindeyim. “Kendinize gelin, adaletli olunuz” mesajı tüm kurumları içeriyordu aslında…
Çetinkaya Başkanının “ligden çekiliriz” tehdidi boşuna söylenmiş bir söz olmasa gerek. Çetinkaya’nın bu yıl oynadığı maçlarını görmüş değilim ancak son oynadıkları Mağusa Türk Gücü müsabakasını canlı gözle izledim. O gün görevli olmadığım için maç yorumu yapmadım ama hakemin yaptığı yanlışlıkları görmeyen, olayları yandaki dostlar üzülmesin diye eyyamcılık yapan arkadaşlarımı görünce hakemler açısından üzüldüm ve gelecekleri hakkında endişeye kapıldım.
Sayın Dizdarlı’nın Sosyal medya ve yazılı basında zikrettiği “Önceki maçlarda kötü niyeti hissetmedik. Bu maçın ilk iki maçtan farkı, hakeminin çok ama çok kötü niyetli olmasıydı” sözüne şahsen katılmamakla birlikte ilgili hakemin o günkü maçta çok acemice davrandığını usta hakemliğe yakışmayan davranışlar sergilediğini belirtmeliyim. O gün niye yazmadın sorusuna cevabım ise ‘görevli değildim’ yanıtı olacaktır.
Evet, Hakem, maçın başında hükmettiği penaltı kararında acemice davrandı. Kendi gözleri önünde cereyan eden pozisyonu yakından izledi ve “oynayın” işaretiyle oyunu devam ettirdi. Daha sonra birilerinin ikazı üzereni (kendisinden daha uzakta olan yardımcı hakem) kararından dönerek penaltı düdüğü çalmıştır. Böylesi pozisyonlarda yardımcı hakemler; hakemin görmediği pozisyonlarda hakemi uyarırlar. Hakem sizden daha yakında, olayı süzmüş ve kararını vermiş ise, size susmak düşer. Karar mercii hakemdir çizgi hakemi değil!
İlk yarının son dakikalarında Çetinkaya futbolcusu Amani’nin topa vurduktan sonra kafa kafaya geldiği pozisyon ise Çetinkaya futbolcusunun önüne atılacak bir hakem atışı ile başlamalıydı. Pozisyonun Çetinkaya aleyhine ‘faul’ verilmesi yanlış bir değerlendirmeydi.
Bunların sonucunda hakem Utku Hamamcıoğlu, kasıtlı davrandı mı? Sorusuna yanıtım ise kesinlikle “Hayır” ancak hakemlik müessesinde ceza ve ödül adaletli dağıtılmadığında hakemlerin, duyarsız maç yönettiklerini söyleye bilirim!
