Ahmet ÖZSOY
Futbolda öyle bir süreçten geçiyoruz ki geleceğimizin şeklini çiziyoruz.
Devlet 6 Milyon TL’yi resmi bir şekilde federasyona aktarıyor.
Resmi olmayan rakamlarla ise kulüplere malzeme ve ek yardımlar, saha bakımı, tribün, alt yapı, elektrik, su, personel yardımı yapılıyor. Kısaca Devletin futbol için harcadığı kaynak 20 Milyon TL’yi bulduğu söyleniyor.
Bu denli büyük bir organizasyon ve yüksek maliyetli bir branşın çok daha olgun yönetilmesi gerekiyor.
Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’nu az tanımayan insanlardanım. Kendi görüşlerini uygulamaktan çekiniyor nedense. Kulüplerin isteği, üyelerin kararı falan filan deyip statüler uygulanıyor.
Bu iş böyle gitmez. Mevcut düzen sürdürülebilir değildir.
Kulüpler genel kurulda yabancı sayısı düşmesin yerli futbolcuların maliyeti artıyor diye karar alıyor 3 gün sonra ayni kulüp idarecileri yerli futbolculara 300-500 bin TL bonservis ödüyor.
21 yaş altı futbolcusu zorunlu olarak oynatma kuralı kalkmasın diyor, futbolu uygulatan teknik adamlar bunun çağdışı olduğunu ve zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğini savunuyor.
Federasyon ise tüm bunları sadece izliyor ve düzenin devamını sağlıyor.
Kulüplerin birçoğu tüzüklerini uygulamıyor.
Başkan istifa ediyor ancak tüzük gereği genel kurulun ne zaman yapılacağı yazılmasına rağmen herkes camiaya uyduğu bir gün genel kurul yapıyor. Genel kurul şartlarını belirten tüzüklerde yazan koşullar uygulanmıyor ve bu denetlenmiyor.
Teknik adam, hakem, masör, sedyeci, gözlemci paralarını geç de olsa kesin olarak alıyor ve kimsenin alacağı kalmıyor ama futbol oynayan futbolcular aylıklarını alamıyor.
Federasyon bunun için de bir şey yapmıyor.
Düşünün Gönyeli futbolcuları 5 aydır para almamışlar.
Kim ne yapabilir bu durum için? Çocukların haklarını kim savunacak?
Futbolcular derneği var ama işlemiyor. Kulüplerin birliği aktif, teknik adamların derneği aktif, hakemlerin ve gözlemcilerin derneği aktif ama futbolcuların derneği işlemiyor.
Hiçbir futbolcu da bundan dert yanmıyor.
Bu düzen böyle olmaz. Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu bu düzeni kendi iradesi ile değiştirmelidir. Başkan kendisidir, erk O’dur. “Şu şu şu deyip” artık böyle olacak demeli ve yapmalı.
Ve Sertoğlu bu işi isterse yapar. Ama şu anki görüntüsü bir şey yapmak istemez durumdadır.
Ve ben tekrar yazayım, bu düzen böyle gitmez.
