CTP Mağusa Milletvekili Asım Akansoy mecliste gündeme getirdi.
Konuyla ilgili yazımı okuyarak bu soruna çözüm bulunmasını istedi.
Sorun, her seçim dönemi bizim buralarda peydahlanıp da düzmece anketlerle seçim ortamını kirletenlerle ilgilidir.
Siyasetçiyi teslim almaya meraklı para babalarının ödedikleriyle anketler yapılıyor.
Bu anketlerde Kıbrıs Türkünün iradesi yönlendirilmeye çalışılıyor.
Kimin birinci olduğu kimin ikinci olduğu adeta empoze ediliyor.
Ve akıllarınca henüz kararsız olan seçmeni etkileyip anket yapanın isteği doğrultusunda bir sonuç elde edilmeye çalışılıyor.
Anketlerin içeriğine girecek değilim.
Zaten sorun anketlerin içeriği değildir.
Sorun bu düzmece ithal şirketlerin buralara gelip de anket yapabilmesidir.
Ülkemizde çok sayıda anket şirketi vardır.
Bu şirketler KKTC yasalarına göre kurulmuş, yasal çerçevede faaliyet yapan ve vergilerini ödeyen şirketlerdir.
Yaptıkları anketlerden çıkan sonuçlar da elbette kendilerini bağlar.
Seçmen de bunu bilerek davranır.
***
Asım Akansoy’un konuşmasına yanıt veren UBP İskele Milletvekili ve Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu “bizim yaptırdığımız anket” diye başladığı konuşmasını “bizi önde gösteren anket” diye düzeltip önemli bir gerçeğe değindi.
Bu tür anketlerin durumu saptama seçmen bazında adayların oy oranlarını öğrenme değil, propaganda maksatlı anketler olduğunu belirtti ve yabancı bir şirketin gelip de KKTC’de anket yapmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu nokta çok önemlidir.
Bence tüm partilerin uzlaşma noktası olmalıdır.
Ve icraatın başında olanların da gerekli tedbirleri alma sorumluluğu vardır.
Yasaları uygulamak icranın başında olanların görevidir.
***
,Gelelim meselenin diğer yüzüne.
Politikacıları kendine bağlayıp da çıkar elde etmek isteyen para babaları politikacıları böylesi sahte anketlerle kandırabiliyorlar.
Ödedikleri yüksek meblağlarla “falan aday birincidir” veya “falan aday kesinlikle ikinci tura kalmaz” şeklinde sonuçlar çıkarıp kendi kirli ilişkilerini sürdürüyorlar.
Politikanın yakın tarihi bile böylesi kirli ilişkilere giren politikacıların başına neler geldiğinin örnekleriyle doludur.
Anlamaları gereken net olarak şudur;
Girdikleri kirli ilişkilerle geçici zaferler elde edebilirler.
Fakat daimi olarak o para babalarının “adamları” olarak anılırlar.
Bu durumda da sadece ve sadece isimlerini kirletirler.
Bir ömür “kirli adamdı” anılacak şekilde…
