Enseyi karartmayın.
Ya da “sol memenin altındaki cevahiri.”
Nedenini anlamadığımız ya da anlasak bile sorgulamadığımız safi bir öfke histerisi ile karanlık nihayete varmak üzeredir.
Varlığında farkında değiliz, yokluğunda çıldırırız.
Aslında yokluğu kadar varlığı da ciddi dert.
Ama siz dertlenmeyin artık.
Bu kadar yeter.
Herşeyi bir kenara koyun bugün.
Niye mi?
***
Bahşedilenlerin değerine varmak zamanıdır şimdi.
Ovalar ve dağlara hayat yürüdü.
Bu talihsiz coğrafya en güzel yeşilini kuşanıp bizi çağırmaktadır.
Bu çağrıya kulak verin.
Tüm dert pencerelerini kapatıp, karamsarlığı sokak kapısının arkasında bırakın.
Ve bu muhteşem davete icabet edin.
Doğa anamız kucağını açtı bizi bekliyor….
***
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
(Cahit Sıtkı Tarancı)