Bir dönem kapanırken “yazmak” için ara - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Bir dönem kapanırken “yazmak” için ara

 

Hem Türkiye hem de Kıbrıs’ta farklı bir devreye ve yeni siyasi dengelerin oluşacağı bir döneme giriyor olduğumuzu hissediyorum.


2000’li yılların başında Anayasa kitapçığının atılmasının tetiklediği ekonomik ve siyasi belirsizlik bir darbe etkisi yaratmış ve sonucunda Türkiye’ye yeni bir siyasi oluşum getirmişti. Bu yeni siyasi oluşumun Kıbrıs’a yansıması da Annan planını doğurmuştu. O gün Rum’un ve Yunanistan’ın ekonomik açıdan bir dertleri yoktu. Herhalde “hayır” demelerinin en büyük sebebi de buydu. Ellerinde olduğunu düşündüklerini paylaşmayarak bizi cezalandıracaklarını düşünmüşlerdi.

Farklı gibi gözükse de o günkü şartların benzeri bu kez içine Yunanistan’ı ve Rumları da alarak hem Türkiye hem de adanın tümünde yeniden oluştu.

Ekonomik kriz nedeniyle Yunanlı ve Rum kadar Batı ile ilişkisini sıcak tutmasının hayati olduğunu 17 Aralık “darbesi” ile gören AKP iktidarı da Kıbrıs sorununu çözmeyi kendi iktidarının devamı için çıkış yolu olarak görüyor. Bizi saymıyorum çünkü zaten bizim ekonomimiz yok. Çözümden başka da çıkış yolumuzun olmadığını Türkiye’deki iktidar son yıllarda yapıp söyledikleriyle bize zaten gösterdi.

Türkiye, Yunanistan, ABD ve İngiltere referanduma götürülecek anlaşmanın “Kıbrıslı” olduğu görüntüsünü vermek adına iki lider arasında yaşanacak bilindik tıkanıklıkları da aşmak için bu kez kendilerinin belirledikleri “görüşmecilerin” arkasına sığınarak çözüm getirmeyi deneyecekler.

Sebep sonuç ilişkisi ile görünen oyun planı bu. Başarılı olur mu olmaz mı göreceğiz.

Bunun Türkiye’nin iç siyasetine ve Kürt sorununa yansımaları Anadolu’ya da federal bir yapıyı getirip getirmeyeceğini yine birlikte göreceğiz. Ama görünen o ki Kıbrıs’taki çözümle beraber Türkiye’de de bir çözülme süreci başlayacak.  
Ben özetlemeye çalıştığım bu geçiş sürecinin yazdıklarımı gözden geçirip kapanan bir dönemin değerlendirmesini yapmayı daha doğru buldum.

Bu düşüncemden hareketle bir süre yazı yazmaya ara verip son beş yıldır
hem Türkiye hem de Kıbrıs’ta bana göre kapanan bu dönemle ilgili yazdıklarımı bir kitapta toplamak istiyorum.

İş hayatının olmazsa olmazı sorumluluk almak ve sonrasında da hesap vermektir. Bu da hesap verebilecek şekilde yönetmeyi kendiliğinden getirir.
Yazı yazmak, yorum yapmak da ayni şekilde olmalı diye düşünmüşümdür.

Kaliteyi artırmak için belli aralıklarla sorumluluk alanı içerisindeki gelişime açık olan konularla ilgili değerlendirme yapmak genel kabul görmüş uluslararası bir kuraldır.

Buna hazırlık kişinin kendini tanıması ve özeleştiri için de fırsat yaratır.

Birçok meslek dalında olduğu gibi gazeteci ve köşe yazarlarının yılda iki üç kez geriye dönüp öne çıkan iddialarını sonrasında gerçekleşenlerle birlikte değerlendirmeleri bence toplumun yazılı ve sözlü basına olan güven ve bağlılığını artırabilecek bir unsur olur.

İş hayatından alışık olduğum sorumluluk alıp hesap verecek şekilde iş yapma anlayışından olacak yazılarımı derlemeyi düşündüğüm bu kitabıma bu iddiayı da temsil ettiği için “Gör Dediklerim” diye adlandırayım diyorum.

İstanbul’dan yazdığım ve hem Türkiye hem de Kıbrıs’ın güncel konularına değindiğim için her iki anlamı da içermesi açısından da “Gör Dediklerimin” sonuna “Türkiye’den Kıbrıs’a diye ekleyeyim diyorum.

Bu kitaba 3-4 yıl önce yazdığım ve hala daha güncelliğini koruduğunu düşündüğüm yazıları da eklemeyi planlıyorum.

Geçen 5 yıl içinde ne oldu diye geriye dönüp bakmak ve yazılanları bugün gelinen nokta ile kıyaslamak açısından enteresan bir çalışma olacak.

Hep ileriye bakarken geriye dönüp yazdıklarımızdan kendimize mesaj çıkarmanın önemli olduğu kanısındayım.

İş hayatından gelen bu alışkanlığı yazılarımı bu iddia ile gazete sayfalarında bırakmamak hedefiyle sizlerden bir süre için izin istiyorum.

Şimdilik hoşça kalın.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar