Bir dönem daha kapandı... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Bir dönem daha kapandı…

Tarihinin en büyük yenilgilerinden birini alarak seçimden çıkan UBP’de, ikinci Özgürgün dönemi dün itibarıyla başladı…

Partinin son 3 yılına damgasını vuran İrsen Küçük de bir anlamda siyasi yaşamına son noktayı koydu.
Bilindik bir isimdi. Hep vardı, oralardaydı. Kah bakan olarak, kah milletvekili olarak, kah ayrılıp dönerek…


Eroğlu sonrası dönemde, başkanlığı yine Eroğlu’nun onayıyla, ama mutabakatla devralmıştı. Mutabakatın temelinde, “Olağan kurultaya kadar” görüşü vardı. Oysa yıllar sonra o makama gelen İrsen Küçük, tuttuğunu bırakmak istemedi. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu.

Kendisine “Kurultaya kadar” sözü hatırlatılsa da, başkanlık için Ahmet Kaşif adaylığını açıklasa da, UBP Meclis Grubu, yani milletvekilleri, yeniden seçilmesi için Küçük’e destek verdi. Yapılan açıklamada, “UBP Meclis Grubu, oy birliği ile ülkenin ihtiyaçlarını, parti birlik-beraberlik ve gücünün korunması için Sayın İrsen Küçük’ün 4 Aralık’ta yeniden parti genel başkanlığına aday olabileceği yönünde görüş ortaya çıkarmıştır. Doğaldır ki Parti Meclis Grubu’nun bu yeni görüşünün ortaya çıkması ile eski görüşü geride kalmıştır” denildi…

2010 Olağan Kurultayı UBP için tam bir kırılma noktasıydı. Bu tarihten sonra, hem aday olan Kaşif hem de onun yanında yer alanlar, bakanlık görevlerinden alındılar. Dışlanan bu grup, bir önceki Başkan’ın da desteğiyle, parti içinde isyan bayrağını açtılar. İki taraf arasında gidenler, gelenler olduysa da, belli bir kadro, 2012 kurultayına kadar mücadelesini sürdürdü.

Acaba bu kırılmanın sebebi sadece İrsen Küçük’ün başkanlığı elinde tutma hırsı mıydı? Yoksa acaba UBP’nin adıyla bütünleşen köhne zihniyetine, daha doğrusu o zihniyetin vesayetine son verme mücadelesi miydi…

İrsen Küçük, Eroğlu’na karşı mücadele ettiğini söylese de, bu konuda pek de inandırıcı olamadı. Partinin kurumsallaşması, icraatları, kadrolaşması, eski anlayışın geride bırakıldığını göstermiyordu. Yeni bir vizyon, yeni bir anlayış ortaya konmadı. Aksine, partizanlık, adam kayırmacılık, usulsüz icraatlar, yani kısaca bilindik taktikler, bu kez İrsen Küçük tarafından uygulamaya kondu. İrsen Küçük, Eroğlu’nu onun taktikleriyle yenmeye çalıştı. Olmadı. Olamazdı da zaten. Kötü icraatlar, halkla birlikte isyancılara da bir o kadar daha güç vermekteydi…

Son bir buçuk yılda, bir iktidar partisinin yaşaması pek de olası olmayan ve bölünmeye kadar giden çalkantılar yaşadılar. Üstelik de iktidardaydılar. Ama maalesef hükümet icraatları da aynı anlayışla devam etti. Birçok bakanın yaptığı yanlışlara dur demedi. Kurultay sürecini, devlete doldurulan partili çocuklarıyla halledebileceğini sandı, devlete yeni ve ağır bir yük bindirdi ama bunun da bir faydasını görmedi. Hükümet olarak her kesimle kavga ettiler, emekliyi küstürdüler, basının desteğini ve sonunda da halkın desteğini yitirdiler. Seçimin en hazin sonucu, UBP’nin ikinci parti çıkması değildi, başkanın, Başbakan’ın sandıkta kalmasıydı.

Hüseyin Özgürgün bir kez daha, yine emanetçi olarak partinin başına geçti. Emanetçi diyorum. Çünkü biliyorum ki, dün Özgürgün’e destek verenlerin birçoğu önümüzdeki kurultay için hazırlıklarını başlattılar bile…

Özgürgün’ün alttan alta kaynayan bu partide ne yapacağını göreceğiz. Partiyi yıkıma götüren zilliyetten kurtulma mücadelesi verecek, yeni bir vizyon ortaya koyabilecek mi? Böyle bir niyeti var mı? “Benim dönemimde UBP’nin kimseyle kavgası olmayacak” ya da “Sağda birlik gerçekleşmeli” sözlerini nasıl anlamalıyız? Göreceğiz… Merakla bekliyoruz…

 

YERİN KULAĞI VAR

EROĞLU’NUN MEŞHUR SÖZÜ:
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun meşhur lafıdır, “Türkiye’ye rağmen hükümet olunmaz” diye… Bunu sürekli söylerdi. Beşir Atalay’ın telefonundan sonra Eroğlu’nuın bu sözünün ne kadar doğru olup olmadığını hep birlikte göreceğiz…

CTP HUZURSUZ:
Hükümetin büyük ortağı CTP’de kabinenin açıklanmasının ardından sesler yükselmeye başladı. Özellikle kadın bir bakanın atanmamasını bahane eden bazı gruplar Özkan Yorgancıoğlu’na veryansın ediyorlar. Gerek parti içinde, gerekse sosyal medyada Yorgancıoğlu kabinesine büyük bir tepki var…

SİBER MECLİS BAŞKANI:
CTP, Meclis Başkanlığı konusunda Sibel Siber üzerinde mutabakata vardı. Daha önce Ömer Kalyoncu isminin de gündeme gelmesine rağmen CTP’nin Sibel Siber’i aday gösterme konusunda mutabakata vardığı iddia edildi. Böylece kabinede kadın bakanın olmaması eleştirileri, asgariye indirilmeye çalışılacak…

UBP’NİN ADAYI GÜRÇAĞ MI:
UBP yeni Girne Milletvekili İzlem Gürçağ adına birilerinin, Meclis Başkan Yardımcılığı için nabız yokladığı ve adaylığı için, vekillerden destek arandığı iddia ediliyor. Ancak ilk kez Meclis’e girmesi ve Meclis çalışmaları hakkında hiçbir tecrübesinin olmaması Gürçağ’ın önündeki en büyük engel olarak görülüyor…

BAŞINA DERT OLDU:
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, Doğuş Derya’nın, Bakanlar Kurulu’nda kadın bakan olmaması ile ilgili eleştirisine destek verdi… Öyle anlaşılıyor ki bu çıkışlar Yorgancıoğlu’nun başını çok ağrıtacak. Parti içinde tek muhalefet “bıyıklılar” olmayacak gibi görünüyor. Yine de Özkan Bey şimdilik, Sibel Hanım’ı Meclis Başkanı yaparak, bu tepkileri biraz azaltmak isteyecektir sanırım…

UG’LİLER, UBP’LİLERDEN FAZLAYDI:
Cumartesi günkü UBP kurultayına UBP’lilerden çok, UBP’den kopup DP’ye giden, Ulusal Güçler’e yakın delegeler ilgi gösterdi. Küçük ailesinden kimsenin katılmadığı kurultayda UG kanadının fazlalığı, “geri dönüş için hazırlık mı yapılıyor” değerlendirmesine neden oldu…

OLUR MU ACABA:
UBP’de genel başkan değişti. Halen milletvekili olanların birçoğu, UBP-DP birleşmesi ile sağda yeni ve tek bir oluşuma sıcak bakıyorlar. Derviş Eroğlu’nun da isteği bu. Hazır İrsen Küçük de gittiğine göre, artık bu birleşme için düğmeye basılır mı dersiniz?..

KİM İSTEMEZ Kİ:
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın eşi Oya Talat, yeni kabinede kadına yer verilmemesini, “DP’ den değil belki ama CTP den bekliyordum” eleştirisini yaptı. Oya Talat, “İsveç’te böyle bir haksızlığa maruz kalan Sosyal Demokrat Parti kadınları ‘Kadınlar Partisi’ni’ kurmuştu. Kim bilir? Belki bir gün bizim de canımıza tak ederse?.. Ne olur bilinmez değil mi?” diyerek kadınlara da mesaj verdi. İster misiniz yarın kadınlardan oluşan bir parti de bizde kurulsun? Düşünün erkeklere karşı kadınların oluşturduğu siyasal bir parti ve Meclis… İşte o Meclis izlenmeye değer…

 

ZİRVEDEKİLER

Tiyatro Festivali: “İnsan Kalmakta Direnmek” şiarıyla düzenlenen tiyatro festivali bugün başlıyor. Festival, 2 Ekim’e kadar sürecek. Organizasyonunu Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun gerçekleştirdiği festivalde bu yıl 13 ayrı oyun sunulacak… Sanatseverler, bir ay boyunca tiyatroya doyacaklar…

DİPTEKİLER

Kenan Akın: Doğuş Derya’nın yemin olayına hepimiz tepki gösterdik, devlet ciddiyetine saygı gerekir dedik. Ancak eski bir parlamenter olarak Kenan Akın’ın “Bir doktora gidip, tedavi olsun” sözlerinin, yine hep birlikte ama çok daha büyük bir tepkiyle kınanması gerektiğini düşünüyorum.

Geçtiğimiz cuma günü meydana gelen kazada hayatını kaybeden Kezban-Zalihe Kalkan dün öğle namazına müteakip Lefkoşa Mezarlığı’na defnedildi

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar