Bütçe ve buna bağlı performans açısından büyük takımlar ile küçük takımlar arasındaki en büyük fark? E büyükler kötü oynadığı günde bile yıldızlarıyla uç’a kayar ve cezayı kesip takımını şampiyon yapar. İşte bu hayallerle hayal kırıklığı yaşayan Doğan’ı izledik dün deplasman takımı olarak. E evci takım? Onlar da son yıllarıın en güçlü Cihangir’i olup, son dakika bireysel savunma ve de hakem hatalarıyla puanlar kaybedip, en azından hiç yoktan orta üstü bir yerlerde, ikinci devre balayı yapmak isteyen bir takım vaziyetleri izledik. E yine hâl böyle olunca Doğan’ın şampiyonluk treni son vagonuna yetişme emelleri, buna karşılık da Cihangir’in klasik olarak büyüklere meydan okuma hâllerinin vûkû bulduğu bir kurguda maç başladı. Cihangir önce en az 1 puanla devreyi kapamak arkasından da Doğan’nı puantaj açısından sıfırlayıp kendi alanına 3’ü yazdırarak klasmanda birkaç sıra yukarı zıplamak için sistemlenmiş bir takım. Tabii evdeki hesap daha maçın ilk dakikalarında çarşıya uymadı. Doğan takımı güne hızlı başladı. Yine Doğan’nın gün adına en verimli ismi Emin Atabek önce düzeltti, arkasına da 30 metrelik füzesini kalecinin soluna ateşledi. Cihangir’de soğuk ve yağışlı havanın da etkisiyle duble soğuk bir duş süreci başladı; Alın size 1-0 deplasman takımı öne geçi. Soğuk duş’a adaptasyon ve de arkasına vites yükseltip maçın adamı Ertan Bulut Hoca, Mete Sağır ve plaka no 61’li Ümit Gençle indirmeler, bindirmeler ve de dikine sobelemelerle yavaş yavaş gidilecek köyün minareleri görünmeye başladı. Dakika 24’te Ertan’ın çaktığı topa gol çizgisine yakın bi’yerlerde bulunan ve de Doğan’ın en başarılı futbolcularından biri olan Belive kaleci fonksiyonlu bir durumda topu elle çıkardı ve penaltı; Topun başında yine Ertan Bulut ve şahane plasesi alın size 1-1;Ama en önemlisi Doğan artık 10 kişi. Kolay değil, hem başarılı bir futbolcu kaybı, hem de yaklaşık 65 küsur dakika rakipten bir eksik performans sergileme az buz iş değil. Yağışla ağırlaşan saha ve de geleceğe ilişkin kaygı, korku ve endişe hâlleri tüm Doğan üzerine çekti. Daha ikinci devrenin başında yine Ümit Genç kesti ve yine Ertan Hoca’nın önlenemeyen yükselişi; 2-1. Artık film kopmuştu. Doğan’ın demoralize olma hâlleri artık fiziksel motorik özelliklerini de gözle görülür bir şekilde çökertti. Buna karşılık Cihangir takımı şanlı direnişini, şanlı hücuma çevirdi ve maçın adamı Ertan yanında bir diğer maçın adamı Ümit Genç’in füzesini izledik ve maç bitti; Cihangir 3 puanı 3 golle aldı. Sonuç mu? Cihangir yine zirveye yakın bir takımın hayallerini söndürdü. E ne de olsa bu filmi daha önce de çok gördük. Hangi film mi? Tabii ki de filmin adı; Bir Cihangir Klasiği…