Belediyeler ve demokrasi; ancak! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Belediyeler ve demokrasi; ancak!

Belediyeler, yerel yönetimler olarak, demokrasinin beşiği, demokrasinin hazmedilip yeşerdiği kurumlardır. Doğumdan ölüme, bire bir, yöre halkının hizmetindedirler. Yaşam kalitesine etkileri, inanmayabilirsiniz ama merkezi hükümetin fevkindedir Hizmetlerde ve daha dar kapsamda mukayeseli avantajımız turizmde olan bizim gibi bir ülkede çevrenin önemi ve ona karşı olan sorumlulukları bakımından, diğer ülkelere kıyasla daha da önem kazanırlar. Ancak biz yarısından fazlasını batırdık, gerekli hizmeti veremez duruma düşürttük. Böyle başa böyle tıraş diyeceğim ama teslimiyetçilik olacak, kadercilik olacak.
Çoğu belediyenin içine düştüğü acıklı durumdan sorumlu ve bunun diyetini ödemesi gereken belediyelerden sorumlu bakanlıktır, yani geçmiş İçişleri Bakanlarıdır. Yetki yoktu denmesin, çünkü bir insan veya kurum sorumluluk alırken gerekli yetki ile donatıldığını sağlamada ısrarcı olmalıdır, ya da o görevi kabul etmemelidir. O mesuliyeti başka türlü nasıl alabilir ki?
Birçok ülkede merkezi hükümetler belediyelere mali yardım yapar. Özellikle demokrasi, rekabetin getirdiği verimlilik adına, esneklik, çeşitlilik ve yerel şartlara uygunluk adına eğer üniversite altı tüm formal eğitimi, itfaiye hizmetlerini belediye inhisarına, sorumluluğu altına verir ise! Daha dar kapsamlı hizmet portföyünde belediyelerin kendi gelirlerini kendilerinin sağlaması demokrasi adına daha sağlıklı görülmektedir. İster devlet mali yardım etsin, ister etmesin merkezi Meclis ve hükümet belediye başkan ve meclisi üstünde demokratik erke sahip bir kurumdur. Bunun için Belediyelerden Sorumlu bir bakanlık vardır. Onun görevi ve yetkisi belediyeleri gözlem altında tutmak ve zamanında müdahale etmesi gereken yerlerde müdahale edebilmesidir. Çünkü sorumludur. Bu yetki ve müdahale demokrasiyi menfi etkilemez. Etkilememesi için uhdesinde bulundurduğu belediye müfettişlerinin görevleri ve yetkileri hakkında çok iyi eğitilmeleri gerekir. İngiltere’de sorumlu bakanlığın bünyesinde bu müfettişler belediye meclisinin kararlarına, önceliklerine müdahale etmez: Ancak “District Law” altında yetkileri, gayri yasal icraatlara, liyakatsiz ve gereğinden fazla partizanca alınan personel ve buna benzer kaynak israfına, belediyede aşırı ihmal ve suiistimaller gibi veya meclis kararsız icraatlara anında müdahale eder. Bu müfettişler birer, ikişer her gün her belediye içinde teftiştedirler. Bakanlığa bilgi verirler, belediye memurlarını eğitirler, önlenmesi gereken icraatı anında önlerler; yasal tedbir almak gerekirse derhal alınır. Bunların tam anlamı ile bir murakabe yapması gerekmez. Bu geriden gelecek Sayıştaylığa bırakılabilir. Ancak her pis bir koku sezdiklerinde belediye içinde tüm yetki ile ve istedikleri dokumana ulaşma güçleri ile. Belediye müfettişleri terfi edebilmek için 3 yıllık çok ağır bir diploma almak gerekir. Başarı IMTA titılı ile belirlenir. Ve de belediyelere muhasipler veya benzer üst düzey yöneticiler bu titıla haiz genelde ilgili bakanlık müfettişlerinden seçilir. Dar bir bölgede seçilen belediye başkanları ve meclis üyelerinin bölgede iyi bilinen, sevilen bir insan olmaları onların iyi bir belediye yönetici olmalarını garanti etmez. Bizimki gibi ufak bir ülkede dar bölgeli parlamenter sistemden daha da kötü bir netice arz edebilir. İşte o zaman ben sorarım. Belediyelerden Sorumlu Bakanlık nerde? İsmi var, cismi yok mu?
Beledi hizmetlere uygun verimlilik değişken ölçek sorunu gösterir. Bir köyün temizliği, ışıklandırılması, park idamesi gibi hizmetler için kaynak Belediye tarafından gelirlerinin belirli bir kısmı muhtarlara ayrılıp, yerel ihtiyaç ve talebe göre harcanırken; İki üç belediyenin bir araya gelip daha büyük ölçek gerektiren hizmet için “Boardlar” kurmalı ve müştereken onları finanse ederek o hizmeti vermelidirler.
Rekabetten yerel gurur ve verimlilik doğar. Ancak belediyeler mali olanaklar bakımından eşit bazda rekabet etmelidir. Ticari veya lüks konut ve/veya işte liman işletmeleri, havaalanı işletmeleri gibi yüksek gelir getirici kaynaklara bolca sahip olanlarla bunlardan yoksun olanlar arasında eşit rekabet koşulları altında icraatlarını sağlamak için, alan ve benzeri kriterler dikkate alınarak bir belediyeden diğer bir belediyeye adaletli fon aktarılması (veya devlet yardımının bu fon aracılığı ile yapılması ve fonun özerk yönetim altında olması bölgesel adaletli gelir ve hizmet dağıtımı bakımından da gereklidir. O zaman iyi yönetilenler ile kötü yönetilenler seçmenin gözü önünde olur. Ha, şimdi şanslı ve bol gelirleri olanlar bize hava atmasın. Belediyeler hizmet verdikleri lüks villalardan bizde çok düşük kademeli vergi alırlar. Bunun da artık hizmetlere paralel artırma zamanı geldi de geçti.
Çok yazdık, bağırdık, çağırdık. Lefkoşa Belediyesi’nin içine düştüğü durum artık gelecek seçime dek bir Kayyum yönetimi gerektirir dedik. Dinletemedik. Gayriyasal işlemlerin takibi, çok acı ve zecri tedbir gereksinimi gözümüzün içine bakar. Bu yasal yetki de ilgi bakanlığın uhdesinde olmalı idi. O gibi durumda kısa bir süre belediye başkanlığına seçimle birini getirirseniz, çok büyük bir ihtimalle şimdi LTB’nin düştüğü ve kalkamadığı ve dıştan mali yardım gelmez ise hiç kalkamayacağı bir durumla karşı karşıya kalırsınız. Seçimle gelen, bu belediyedeki ödeneklere, maaşlara, göbek personel fazlalığı sayısına, gelirlerinin artırılmasına iyi niyet mazereti altında saklanan popülist düşünceye belediyeyi mahkum edersiniz. Olanlar da benim gibi Lefkoşalıya olur. Sağlığım tehlikede; 4 ay önce arabama yüksek fiyatla kalitelisinden koyduğum lastikler de çöpte. Gelişmiş bir ülkede olsam ilk ben belediyeyi ve ilgi bakanlığı dava edecektim. Acaba bizim seçmen bu tiplere hala daha oy verecek acaba!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar