Bazı çocuklar için ‘HAK YOK’! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Bazı çocuklar için ‘HAK YOK’!

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

Bu yazı 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde yazıldı. Tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun. Öğretmenler kültürün aktarıcısı olarak toplumun devamının mimarlarıdır. Öğretmenler olmasa toplum yok olur.

Buralarda çoğu zaman eğitimde problemler oluştuğunda ilk suçlanan paydaş ne yazık ki hep öğretmen oldu. Sistemin kurgulanmasında en sonda sorumluluğu olmasına rağmen hep suçlandı. Ancak öğretmen her gün sabahleyin sınıfa girip ‘özne başta yüklem sonda’ olacak şekilde kurallı cümle kurup, uzmanlık alanındaki bilgileri öğrencilerine hep aktardı. Hasta olması, çocuğunun, eşinin hasta olması, yakınını yitirmesi ve daha pek çok problemi hiç önemli değil o hep işini yaptı. Hepsinin ellerinden, gözlerinden öpmek gerek.


Öğretmenler buraların sisteminin kurucusu değil ancak sistemdeki yanlışların farkındalar. Örneğin bazı öğretmenlerin aynı işi yapıp farklı sosyal haklar elde etmelerinin farkındalar. Mesleğe 2011 sonrası girenlerin probleminin farkındalar.

Öğretmenler 20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nde buralarda kurgulanan hem eğitim sisteminin hem de genel olarak ülkede kurulu düzende Çocuk Hakları’nın çiğnendiğinin farkındalar.

Buralarda 45 yılda uygulanan eğitim sisteminde özellikle alt sosyal yapıdaki çocukların Çocuk Hakları Bildirgesi’ndeki 28. Madde ‘Her çocuk eğitimini tam yapabilmek için desteklenir ve korunur. İlköğretim parasız ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm çocuklar için hak ve zorunludur’ ile 29-30. Maddelerdeki ‘Çocuklara verilen eğitim onların gelişimlerini en fazla ölçüde sağlayacak düzeyde olmalıdır’ haklardan mahrum bırakılmıştır.

Bu çocuklar iyi eğitim almak için öncelikli olarak bazı çocukların erişebildiği ‘Güney Kıbrıs’taki okullarda verilen eğitime erişemiyorlar; onlar için imkansız.

İlkokula başladıklarındaysa yaşadıkları bölgelerdeki okullara mahkum bırakılmaktalar. Yaşadıkları bölgelerdeki okullarda eğitim görmeye mecburlar. Bu nedenle pek çok çocuk nitelikli eğitime erişemiyor.

Ortaokula geçişte yine bir başka problemle karşılaşmaktalar. Maddi olanakları olmadığı ve öncesinde devam ettikleri okulların sosyal özeliklerinden dolayı ‘kolej’e erişemiyorlar. Kolejdeki nitelikli eğitimden mahrum bırakılıyorlar.

Ortaokul sonrası lise döneminde de fen lisesine girişte pek çoğu eleniyor. Düz lise veya meslek lisesine mahkum bırakılıyorlar.

En sonda ise karşılarına ‘üniversite’ engeli çıkıyor. İlkokuldan başlayıp orta ve lisede mahkum edildikleri eğitim yoksunluğundan dolayı, kaliteli bölümleri kazanacakları ‘bilgiden’ yoksun oldukları için kaliteli üniversite eğitiminden de mahrum bırakılıyorlar.

Kaliteli bir üniversitede aranan bir meslek sahibi olamadıkları için ülkedeki prestijli mesleklere erişemiyorlar. Bu nedenle de prestijli meslekleri yakalamaları imkansız olmakta.

Halbuki sosyal devlet olmanın birinci şartı alt sosyal yapıdan gelen çocuklara yukarıya doğru sosyal hareketliği gerçekleştirebilecekleri kaliteli eğitim hizmeti vermektir. Devlet özellikle alt sosyal yapıdan gelen çocukları desteklemelidir. Onlara da tıpkı üst sosyal yapıdaki ailelerin kendi maddi olanaklarını kullanarak, çocuklarına sundukları eğitimi devlet sunmanın yollarını aramalıdır. Buralarda kurgulanan eğitim sistemindeki kaliteli okullara ulaşmalarını sağlamak için önlem almalıdır.

Madde 28’de belirtildiği gibi özellikle bu çocuklara eğitimlerini ‘tam yapabilmeleri’ için desteklemelidir. Başarısızlıklarının öğrenme yeteneklerindeki eksiklikten kaynaklanmadığını, içine doğdukları olanaksızlıklardan kaynaklandığı kabul edilmelidir.

Devlet içine doğdukları yoksun çevrenin dezavantajlarını ortadan kaldıracak önlemleri artık almalıdır. KKTC’nin 45 yılında bu bağlamda hiçbir adım atılmadı. Yoksun çocuklar eğitimlerini hiçbir zaman TAM YAPAMADILAR. Devlet artık alınacak kararlarda alt sosyo- ekonomik yapıdan gelen çocukları korumanın önlemlerini almalı.

Örneğin onların da gitmiş oldukları okulların niteliğini artırmanın yoları aranmalı. Belki bazı kaliteli ilkokullara bile bu çocukların da alınması için ‘kontenjan’ ayırılabilir. Kolejler açılıp belki sadece alt sosyo-ekonomik yapıdan gelen çocukların alınması sağlanabilir. Olmazsa kolejlere bu çocuklar için ‘kontenjan’ ayırılabilir. Üniversitelerde de ‘kontenjan’ ayırılabilir. Belki buradan başlanıp devamında da tüm eğitim sistemi, bütün öğrencilerin eğitimde ‘her türlü fırsat eşitliğinden’ her sosyal tabakadaki çocuğun faydalanabileceği şekilde yeniden düzenlenir. Çok mu zor dersiniz?

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar