Başımız dik olacaksa - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Başımız dik olacaksa

Türkiye Kıbrıs’ta bir kriz istemiyor.
Ne Kıbrıs konusunda devam etmekte olan müzakere sürecinde, ne de iç meselelerle ilgili olarak.
Kıbrıslı Türklere dönük gizli bir ajandası da yok.
Bir kere her şeyden önce bunları bir kenara not edelim.
Ama nedense biz gerçekten inanılmaz derecede senaryolar üretip bunlara bir süre sonra inanmak konusunda çok iyiyiz.
Komplo teorileri yazıp bunları gündem yapma konusunda da…
Keşke böyle yapacağımıza aynaya bakıp, özeleştirimizi yapsak.
Nerede yanlış yaptığımızı anlamaya çalışsak.
Dünyada olup bitenleri doğru okusak.

Kuyunun dibinden yukarıya bakmak yerine, dışından bakabilmeyi başarsak.
Ve üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirecek şekilde toplumsal bir seferberlik ilan edebilsek.
Geçmişe takılı yaşamayı bir kenara koyarak, geleceği planlama konusunda 7/24 çalışsak.
Romantik olmayı, duygusal takılmayı bir yana koyarak gerçekçi olabilsek.
İşte o zaman bir şeyleri değiştirmeye, bu ülkenin gerçek anlamda efendisi olmaya başlayabileceğiz.
Her şeyin başı sürdürülebilir bir ekonomik ve mali yapıyı oluşturmaktan geçer.
Üretim açısından ülkenin avantaj ve dezavantajlarını doğru tespit ederek, kaynakları doğru kullanacak şekilde bir planlama yapmaktan.
Hızlı, etkin ve doğru çalışan bir adalet mekanizmasını oluşturmaktan.
Siyaseti popülizmden uzak tutarak, iş yapabilenlere, vizyon ve hedefleri olanlara alan açmaktan.
Performansa dayalı bir ölçüm ve denetim mekanizmasını uygulamaya koymaktan.
Kamuyu etkinleştirip, küçültürken reel sektörün önünü açmaktan.
Devleti etkin denetim ve düzenleme yapan, halka hizmet eden bir araca dönüştürmekten.
Halkın yaşam kalitesini yükseltecek politikaları uygulamaya koymaktan.
Partizanlığı ortadan kaldırmaktan.

İyi yetişmiş gençlere inanıp, güvenmekten ve onlara fırsat tanımaktan geçer.
Kalite ve rekabet sözcüklerine hak ettikleri önemi verecek bir sistemi oluşturmaktan.
Yoksa tüm bunları bir yana koyduğumuz ve bildik şekilde yola devam etmeye çalıştığımız sürece erimeye ve yok olmaya mahkumuz.
Senaryolar üreterek, komplo teorileri ile gündem yaratarak bir yere varamayız.
“Ah Sanayi Holding, vah KTHY, bizi birileri bilerek üretimden kopardı” gibi ağlayıp sızlamalar da bizi bir yere götürmez.
Üretmek, üretimden kopmamak bize bağlıdır.
Doğru kişilerle doğru işleri, dünyadaki rekabet koşullarına uygun ve kaliteli bir şekilde yapmamıza.
Ekonomik akılla hareket etmemize…

Ve en önemlisi çok ama çok çalışmamıza.
Hazır gelecek, bedeli ödenmemiş her şeyi ret ederek, onurlu bir şekilde alın teri ile yarınları kazanma adına inançla dayanışma içerisinde yürümemize…
Başımız ancak bunları yaptığımız zaman dik olur.
Yoksa gerisi boş laflardır.
Kendi kendimizi avutmaktır…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar