Başarılı bir hükümet niye erken seçim ister..? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Başarılı bir hükümet niye erken seçim ister..?

Köş, MoreketMehmet Moreket

Serdar Denktaş, önceki gün sosyal medayada bir paylaşım yaptı. Oyun oynanırken, birilerinin oyunu bırakıp, kapışmalarından bahsetti ve bunu UBP ile CTP’nin durumuna benzetti. Sonunda da “biz, devleti devlet gibi yönetiyoruz ve sorumluluklarımızın farkındayız. Erken seçimden hiçbir zaman çekinmedik, yine çekinmiyoruz. Varsın yine müstakbel koalisyon ortaklarımızın tümü heyecanlansın… Biz siyaseti sorumlulukla yapmaya devam edeceğiz…” dedi.

Ancak sorumlulukla yaptıklarını sıralarken, 13. maaş, bütçe, devlet ödemelerinden falan bahsetti. Zaten erken seçime karşı çıkışı da aynı sebeplerden. Varsa kamu, yoksa kamu…


Tamam, bunlar da önemli meseleler ama, bir hükümetin iyi yönetip yönetmediğine karar vermek için yeterli midir? Kamu bütçesi, ödemeleri, memur maaşları yeterli kriter midir?

Bu ülkede şu anda çalışan nüfusun yüzde 70’i memur değil bir kere… Ve o insanlar, bunları duydukça, demir leblebi çiğniyorlar. Serdar Denktaş herhalde attığı bu gönderinin altına gelen yorumlara da bakmıştır…

Attığı her adım yasaları bypass ettiği için yargıdan dönen, dağı taşı, kumsalı, sahili ona buna ihalesiz devreden bir hükümet başarılı mıdır..?

Kıbrıs Türk kimliğinin, değerlerinin, eğitim sisteminin, dolayısıyla geleceğinin tehlikeye girmesine sebep olan, insanları tedirgin eden bir hükümet başarılı mıdır..?

Bütçe artıya geçti diye övünürken, harcamaların daha da fazla arttığını söylemiyor.

Ya da yerel gelirlerdeki, özellikle KDV gelirlerindeki düşüşü hesaba katmıyor…

Hayatın pahalılandığı hiç umurlarında değil. Dövizdeki patlama, kredi kartı borçlarındaki patlama, saçma sapan spekülatif yükselen bir emlak piyasası, ortada dönen hesapsız paralar, eskisine göre neredeyse on kat pahalı su ve elektrik, ülkenin bir çöp dağı haline gelmesi, sokaklara dökülen dışkılar, salgın hastalıkların an meselesi olması, sonra asayişsizlikten sokağa çıkamayan insanlar bunlar da başarı kriterleri değil demek ki…

Doğru dürüst yol yok, trafik tam bir kaos, sağlıkta, eğitimde taş üstüne taş konmamış…

Ya ülkeyi yaşanmaz hale getirme pahasına yığılan nüfus..? Ya buna halkın tepkisi..? Bu da ölçüt değil…

Dün Başbakan Özgürgün de Meclis’te, bir erken seçimin gerekli olduğunu söylüyordu.

Bir iktidar, hem de “çok başarılıyım” diyen bir iktidar neden erken seçimi gerekli görebilir ki..?

Bir de “kaçınılmazdır” diyor…

Muhalefet eleştirirmiş, Cumhurbaşkanı eleştirirmiş, onun için kaçınılmazmış…

Bunu da duyduktan sonra, mantıklı eleştiriler üretmenin gereksiz olacağı kararına vardım.

Mesele açık ve nettir…

Özgürgün, tek seçici olacağı bir seçimi gerçekleştirmenin peşine düşmüştür.

Bunun da hükümetin başarısıyla falan alakası yoktur…

Serdar Denktaş da kendisi için baskın anlamına gelen bir seçimi engelleyemeyeceği için, kendini savunuyor…

Dedim ya fazla kafa yormaya gerek yok.

İşte size KKTC tiyatrolarının yeni sezon oyunu, “Erken Seçim”…

 

 

 


 

 

YERİN KULAĞI VAR

HAYDİ SEÇİME:

Başbakan ve UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile ana muhalefet CTP’nin Genel Başkanı Tufan Erhürman arasındaki erken seçim tartışması, dünkü Meclis birleşiminde varılan mutabakat sonrası 7 Ocak olarak kesinleşti. Yaklaşık iki buçuk ay sonra seçmen sandık başına giderek partilere yaptıkları ve yapamadıklarının notunu verecek. Kimlerin sınıfta kaldığını, kimlerin sınıfı geçtiğini sandıklar açılınca göreceğiz…

 

ANKETLERE HAZIR OLUN: 

Seçim tarihi resmi olmasa da belli oldu, artık anketörler sahaya inebilir. Bu günden sonra seçim anketleri havada uçacak. Anket sonucunu beğenenler sahiplenecek, beğenmeyenler “ısmarlama anket” suçlaması yapacak. Gerçek olan şu ki, son yıllarda yapılan anketleri (birkaçı hariç), seçim sonuçlarıyla çok farklı oldu. Onun için anketler bir değerlendirme yapma açısından önemli olabilir ancak, o sandığa gidene kadar derelerin altından çok sular akar. Esas anket, sandıktan çıkar…

 

BİRBİRLERİNE GÜLECEK HALLERİ YOK:

Golifa gibi dağıtılan vatandaşlıklarla ilgili muhalefet iktidarı suçluyor. Aslında onların da kalır yanları yoktu. 2004-2009 dönemi CTP’nin büyük ortak olduğu koalisyon hükümetlerinde toplam 6 bin 388 vatandaşlık verildi. 2009 yılından 2013 yılına kadar UBP’nin iktidarda olduğu zaman zarfında ise 6 bin 506 vatandaşlık verildi. Yine de rekor bir yıllık UBP-DP hükümetinde. Bir yılda verdikleri vatandaşlık sayısı 9 bin 295…

 

BU DA MI OY İÇİN:

Dün Hüseyin Ekmekçi yazdı, hükümette her bakan kendi hesabına işler yapıyor. Ekonomi Bakanı Sunat Atun da dün açıkladı, elektrikte güzergah belliymiş, anlaşma yakındaymış. Seçim üstü mü? Hangi arada vakit bulacaklar da adam gibi bir anlaşma metni hazırlayacaklar? Bunu da suya benzetmeyecekler mi? Sonra, madem seçim var, böyle stratejik bir karar için seçimin beklenmesi gerekmez mi? Bu da mı oy hesabı?  

 

ÖRP HİÇ UNUTULMAZ:

CTP’nin yeni Genel Başkanı Tufan Erhürman, muhalefet ettiği kadar, kendi partisinin özeleştirisini de yapar. Ama ne yaparsa yapsın, geçmişte yapılanlar bir şekilde hatırlatılıyor. Dün kürsüde “Biz kapalı kapılar arkasında iş yapmayız” der demez, Serdar Denktaş söz aldı ve ÖRP rezaletini hatırlattı. Umarız yeni nesiller, eskilerin ayak oyunlarını tamamen reddederler ve ülkeye çok şey kaybettiren böyle bir kepazelik bir daha yaşanmaz.

 

BU SİSTEMLE KALKINMA İMKANSIZ:

Çalışma Dairesi verilerine göre, çalışanların yüzde 11,3’ü kaçakmış. Bence bu sayının da üstündedir. Giderek daha da artacağını görmemek için kör olmak gerekir. Denetimin olmadığını bilen işveren, artık kendini aşmış, kaçağı bizzat uzaklardan kendisi getiriyor. Buna bir de sürekli affedilen vergi borçlarını ekleyin… Sonra da bu devlet adam olacak da, kendi kendine yetecek. Mümkün mü..?

 


 

ZİRVEDEKİLER

Hüseyin Ekmekçi: “İnanmayın siz, geçmişte söylenen şu lafa:‘Sandık sandık senden usandık…’

Bizim ülkede sandık her şeydir…İştir…Paradır…Arazidir…Kredidir…Gelecektir…Yeme- içmedir…

Bu nedenle, havaya girdik, tamamdır…Sandıktan usanmadığımız gibi, yeni seçimle birlikte, sandık sayısını da artıracağız…Bölge vekillerine değil, ülkedeki herkese oy vereceğiz”…


DİPTEKİLER

Kayıp Cenazelerine Devletin Saygısı: Geçtiğimiz hafta yine , kazılarda ortaya çıkan kayıpların cenazesi vardı. Kayıplar konusunun bugünkü noktaya gelmesinde başı çeken Sevgül Uludağ dedi ki, cenazede tek bir devlet yetkilisi yoktu. Ama konu siyaset içinde hele bir açılsın, sesleri öyle bir çıkar ki, merteklerden toz dökerler. Vatan, millet, sakarya dedin mi akan sular durur. Ama bugün o koltuklarda oturmalarını sağlayan o insanların, 50-55 yıl sonra yapılan cenazelerine dahi saygı duymazlar…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar