İşte Bakan Zeki Çeler de söyledi…
Bu ülkeye kaçak işçi getirmek ciddi bir sektör haline geldi.
Sadece taşaronlar değil konu…
Aracılar da, istihdam yapanlar da…
Bunların arasında pek saygın sektörlerin temsilcileri de var…
Taşaron, ya doğrudan turist diye getiriyor; ya da getireceği işçi adına tek bir dönem için üniversite kayıt parasını yatırıyor, sonrası sen sağ ben selamet.
Sözde öğrenciyi hangi otelin kapısını süpürürken bulursun, ya da hangi markette hamallık yaparken…
Bakan diyor ki; “Adaya ‘işçi’ olarak 3. dünya ülkelerinden 5 ile 12 bin Euro arası bir komisyon alınarak getirilen bu insanların çoğu bir dönem sonra kayıt dışı kalıyor ve bu da hem ülke ekonomisi hem haksız rekabet, hem de insani açıdan sosyolojik büyük sıkıntılar doğuruyor. İşte bu yaşanan kayıtdışılığı ve bir nevi insan ticaretini ortadan kaldırmak için ilgili bakanlıklar ve devlet kurumlarlarıyla yoğun mesai harcamaktayız”…
Nasıl ama…
Bunları yapanlar bellidir. Eminim Çalışma Dairesi’nin de bilgisindedir.
Öyle bir hale geldik ki, elini sallasan kaçağa çarpıyor.
Adamın altında canavar gibi kamyon, kaza yapmasa yakalanmayacak.
Bir başkası uyuşturucudan tutuklanınca, kaçak olduğu anlaşılıyor.
Cinayete karışan kaçakların haddi hesabı yok..!
Sanki uçsuz bucaksız topraklarımız, muhteşem bir ekonomimiz, sonsuz istihdam olanaklarımız var.
Hepsi topu topu 250-300 bin kişilik bir nüfusun neredeyse iki katı yabancı var ülkede.
Çoğu da kaçak…
Yetti artık…
Bakanın bir de serzenişi var; “Bu işten rant elde edenler rahatsız oluyor ve tepki alıyoruz”.
Alın canım kardeşim, alın…
Önemli değil…
Arkanızda halkın desteği var.
Bu iş bu boyutlara geldiyse sebebi budur. Bakan’ın bahsettiği o “tepkiler”…
“Aman onu kırmayalım, aman onun ayağına basmayalım” diye durdurulmadı mı denetimler..?
Hepimiz herşeyi biliyoruz…
Siz bu halkın hükümeti değil misiniz..?
Halkın da istediği bu temizlik…
Ücretlerin yerlerde sürünmesini önlemek….
Kendi gençlerimizin daha çok istihdam edilmesini sağlamak….
Sosyal yapımızın daha da bozulmasına izin vermemek adına cesur olun…
Devam edin…
Siz kaçakların, İçişleri Bakanı da vatandaşlık meselelerinin üstüne gitmeye devam edin…
Ayağınıza dolaşan çok olacak, kulak asmayın.
Bu hükümetin en büyük iddiası cesaretti.
Onu bekliyoruz…
YERİN KULAĞI VAR
DAHA NELER DUYACAĞIZ:
Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlıktan çıkarılan 175 kişiyle ilgili ilginç detaylar ortaya çıkıyor. Önce KKTC vatandaşlığından Kanada’ya gideceği gerekçesiyle, kendi rızasıyla çıkması, sonra geri gelip yeniden vatandaş yapılması ve son kararla vatandaşlığının geri alınmasına kızıp, hükümete 700 milyon sterlin dava açacağını söyleyenin ardından, bu kez İstanbul’da avukatlık yapan ve son hükümet döneminde vatandaş yapılan şahsın, Kıbrıs Postasın’da yer alan haberine göre burada sahip olduğu 5 trilyonluk mal varlığıyla ilgili yaptığı açıklamalar. Bakalım daha neler duyacağız…
KANDIRANLARA DAVA AÇSINLAR:
Vatandaşlıkları iptal edilen ve itiraz edenlere bir önerim var, vatandaşlıklarını onaylayanlara şahsi tazminat davası açsınlar. Öyle değil mi ya… Madem ki yaptıkları yasalara aykırıydı… Sonuçta bu insanları da kandırdılar, mağdur ettiler. Bence en doğrusu budur… Bazısı da hak ediyor hani. Adamın vatandaşlık alacak kadar mühürü varken, bir bakan “Gel yahu bekleme, biz yapalım” demiş, o da kabul etmiş. Çoğunun durumu bu…
ORTAKLAR KARARLI:
Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ı ağırladık dün Havadis’te. Son günlerde dillendirilen “yerel seçim sonrası hükümet bozulabilir” iddialarını reddetti. Söylenenlerin aksine, dörtlü koalisyonun uyum içinde olduğunu ve niyetlerinin bu işi sonuna kadar sürdürmek olduğunu söyledi. Yerel seçim sonuçları ne olursa olsun, hükümet üzerinde bir etkisi olmayacağını ve bu tür iddiaların belli merkezlerden üretildiğini belirtti. Ama siyasette 24 saatin bile çok önemli olduğunu söylemeden de edemedi…
GENCAY’A GÜVENİYORLAR:
Serdar Denktaş Gencay Eroğlu’nun LTB başkanlığı adaylığının açıklanmasının hem kamuoyunda, hem de partide büyük bir ilgi topladığını ve bu seçimlerden galibiyetle çıkacaklarını iddia etti. Yarışın Gencay Eroğlu ile bir başka aday arasında geçeceğini ve sandıktan Gencay Eroğlu’nun çıkacağına inandığını söyledi…
SUÇLAMALAR CİDDİ:
UBP milletvekili Aytaç Çaluda ile ilgili Başsavcılığın Meclis’e gönderdiği raporda ciddi suçlamalar var. Meclis Komitesi Başsavcılık’tan gelen bu suçlamalarla ilgili araştırmasını yapıp Meclise sunacak. Komite, Çaluda’yla ilgili suçlamaların oylanmasına gerek olmadığına karar verecek veya işi ileriye taşıyıp dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyecek. Hükümet ortakları, Çaluda ile ilgili suçların sabit olması halinde yargılanması için olumlu oy kullanma eğiliminde. Eğer Meclis, dokunulmazlığını kaldırılması yönünde oy kullanırsa, Çaluda’nın yüce divanda yargılanma yolu açılmış olacak…
KIBRIS, TÜRKİYE İÇ POLİTİKASINA MALZEME:
Türkiye medyasında, özellikle de muhalif kesimde “Kıbrıs elden gidiyor” yazıları giderek sıklaşıyor. Erdoğan’ın İngiltere ziyaretinin, ABD ile yüzyüze konuşamadıklarını anlatma ziyareti olduğu dahi iddia ediliyor. Bu durumda İngiltere’nin arabulucu rolü olduğu yorumları var. Deniyor ki, 24 Haziran’dan sonra Suriye ve Kıbrıs konusunda başka bir tablo ortaya çıkacak. Bunu söyleyen her gün en az bir kaç yazar var. Peki ama biz neden bu gelişmeleri hissetmiyoruz..? Sürpriz mi yapacaklar..?
ZİRVEDEKİLER
Ahmet Okan: “Şimdi Filistin zamanıdır. Gözleri ağlamaklı insanların, ellerinde sapan ve bayrak,
ölüme koşan çocukların zamanıdır…O topraklarda her doğan çocuk tabutta mı doğuyor?
O nasıl yürektir rüzgara karşı değil kurşuna karşı yürümek, o nasıl yürektir ölümle alay etmek”…
DİPTEKİLER
Başka Bir Emriniz: Rum sözcü Prodromos Prodromu, “Türk tarafı ve özellikle Türkiye bölgede gerginlik olmasın diyorsa, müzakereler yeniden başlasın, BM Genel Sekreteri’nin garantilerin kaldırılması, askerin çekilmesi konusunda ortaya koyduğu parametreleri kabul ederek gerçekten katkı koysun ki, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunsun. O zaman, gerilime katkı koymayacak şartlara gerçekten ulaşabiliriz…” diye buyurmuş…
