Az gelişmişliğin kaderi bu... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Az gelişmişliğin kaderi bu…

Bir kez daha içimiz yandı… Ekmeğini yerin dibinden çıkartmaya çalışan yüzlerce can…

Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, maden kazalarının önüne geçilemiyor. Aslına bana hiç de kaza gibi gelmiyor. Sanki taammüden cinayet… Köhnemiş ilkel yöntemler, ucuz işletmecilik, denetimsizlik… Daha bu Soma’daki Türkiye’nin en ileri teknolojiyi kullanan ocağıymış. Bunda bile Türkiye’nin en fazla ölümlü kazası yaşanıyor. Ne göçük var, ne grizu patlaması… Yani madenin doğasından kaynaklanan bir olay değil. Sadece bakımsız bir trafo… İhmalden…
Şirketin sahibi madeni devraldıklarında, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin 130-140 dolara mal ettiği kömürün tonunu, kendilerinin 23.8 dolar maliyetle çıkardıklarını söylemiş. Nasıl yaptığı sorulduğunda da, “Özel sektörün işletme tarzı” demiş… Biz de o tarzın ne olduğunu şimdi anlamış olduk. Yerin altındaki işçi sayısının bile bilinmediği, 15 yaşında çocuğu madene indiren bir işletme…
Sayfalarca başsağlığı mesajları ve ilan edilen 2-3 günlük yaslar ne gidenleri geri getiriyor, ne de bundan sonrası için umut veriyor…
Az gelişmişliğin kaderi bu, başka bir şey değil…


*****

Halkı artık kandıramazsınız…

ADSL sistemi hala onarılamadı. “Bakanın bu akşam bitecek” dediği iş aradan bir hafta geçmesine rağmen bitemedi ne yazık ki.
Bu devirde hala insanları çağdışı teknolojilere mahkum eden zihniyetlerin devamını yaşıyoruz…
Enerji, iletişim, sağlık artık “Koltuğu nasıl korurum” derdindekilerle yönetilemiyor, bu açık. İşi uzmanına bırakmak, devletin görevini koordinasyon ve denetimle sınırlamaktan başka çare yok.
Elektrik malum sorunlu… Çare? Yok! Gelen gideni suçluyor… Telekomünikasyon ha keza… Sağlığın da farkı yok.
Sanki kendileri o geçen dönemlerin sorumluluğunu taşımıyorlar. İşte en basit örnek. Ahmet Kaşif. Yapılması gereken kontrollerin yapılmadığını söylerken, kendini akladığını sanıyor. O günlerde o denetimi yapmayan UBP’nin bir milletvekili olduğunu gözlerden kaçırmaya çalışıyor.
Siyaset size göre basit bir iş olabilir. Kapıları çalıp oy istemekle, birilerinin işlerini el altından halletmekle bitebilir. Ama devlet yönetmek öyle değil işte. Hele de bu devirde…
Bugün Meclis’in yüzde ellisinden çoğu siyasete girdiği günlerde, daha bilgisayar bile yoktu. Elektrik Rum’dan, manuel telefon sistemi Türkiye’den, geçinilip gidiliyordu. Şimdi öyle mi ya… İhtiyaçlar değişti, talepler değişti ve karmaşıklaştı. Bu iş bütün dünyada böyle. Ama ne yapılıyor, işler uzmanına ihale ediliyor…
Özelleştirme mi yaparsınız, özerkleştirme mi yaparsınız, ne yaparsanız yapın, ama yapın. Teknolojiyi, dünyayı, gelişmeleri reddetmek, bağnazlığın en büyüğü. Sözde ideolojiler uğruna bu halk daha fazla geri bıraktırılamaz. Çünkü bu halk artık siyasilerden çok önde gidiyor. Çağın gereklerini yakalamış durumda. O nedenle de hak ettiği hizmeti bekliyor. Veremiyorsanız, vereni bulacaksınız. Başka yolu yok. Bilin ki bu mağdur ettiğiniz internet kullanıcısı gençler size diş biliyor. Artık köydeki Ahmet dayının yerini bu gençler aldı. Onlar sizin oy verenleriniz, bunu fark etmek zorundasınız.
Sadece bu bile, KKTC’nin köhnemiş siyasi yapısını değişmeye zorlamalı. Dünyadaki gelişmeleri bire bir takip eden halk, eski kafalarla koltuklara yapışanları oradan söküp atmalı…
Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde değişim bir ölçüde gerçekleşti. Bundan sonraki seçimlerde, büyük hız kazanacak diye umuyorum…

 

YERİN KULAĞI VAR
TOP EROĞLU’NDA:
Yerel seçimlerle birlikte referanduma götürülecek olan Anayasa değişiklikleriyle ilgili çalışma yapan Meclis Komitesi bugün Eroğlu’nu ziyaret edecek. Meclis’te kabul edildikten sonra cumhurbaşkanı tarafından da imzalanması gereken değişiklikler için Eroğlu’nun tavrı merak ediliyor. Cumhurbaşkanı’nın değişiklikleri imzalamaması durumunda, yerel seçimlerle birlikte yapılması düşünülen referandum yapılamayacak…

DAHA DİKKATLİ OLMAK GEREK:
Askerlik konusundaki bilinmezlik sürerken, gençlerin bu konudaki beklentileri de ne yazık ki siyasete kurban ediliyor. Ülkenin şartları, ekonomik gücü düşünülmeden sırf politik çıkar uğruna aklına esen çıkıp ahkam kesiyor. Özellikle milletvekili konumundaki kişilerin, böylesi hassas konularda açıklama yaparken biraz daha dikkatli olmaları gerekmez mi? Binlerce gencin kaderiyle oynamak, hele de bunu siyasi malzeme olarak kullanmak kimseye yarar sağlamaz…

İŞTE KANIT:
İngiliz Guardian Gazetesi, AİHM’in Türkiye’ye 90 milyon Euro’luk tazminat kararının, Rusya’nın Kırım, Güney Osetya ve Abhazya bölgelerini işgali için emsal oluşturacağını yazıyor. Gazetenin bu yorumunu, batılı siyasi çevrelerin, Rusya’ya karşı yaptırım hazırlıkları çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor. Sonuçta, AİHM’in batının çıkarları doğrultusunda siyasi karar aldığının da tescili. Neden aynı kararlar Irak için, Afganistan için, Kıbrıs Türkleri için de alınmıyor..?

TEK ÇARE ÇÖZÜM:
AİHM’nin aldığı kararla ilgili olarak, “işimizi zorlaştıracak” değerlendirmesinde bulunan Kudret Özersay, Rumların, “Mahkeme kararlarıyla adım adım zaten istediğimizi elde ediyoruz ve hem Türkiye hem de Kıbrıs Türkü’nü tazminat ödemeye mahkum edebiliyoruz, o zaman bir acelemiz yok, kapsamlı çözüm gecikse de bunlar bizim artılarımızdır” diye düşünmelerini, ciddi anlamda bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuz şeklinde değerlendirdi. Öyleyse işi oyalamak yerine, Türk tarafı olarak bugün, dünden daha çok çözüme odaklanmalıyız…

HAYIR OLA:
Gelenin gidenin haddi hesabı yok. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın 21-22 Mayıs’ta adaya yapacağı ziyaretten sonra, bir kaç hafta içinde yine ABD’nin Dışişleri Bakanı John Kerry’nin de adada olacağı açıklandı. Ziyaretlerin “Tarafları cesaretlendirmek” amaçlı olduğu açıklansa da, gerçek amacının ne olduğunu anlamamız şimdilik imkansız görünüyor. Tahminler, içerisinde Maraş ve ambargoların olduğu bir ara çözüm üzerinde yoğunlaşıyor.

CEZASI VERİLECEK Mİ:
İşçi her yerde Allah’a emanet. Kıbrıs’ın Kuzey’inde de inşaatlardaki kazalar akıl almaz derecede. İki ayda iki inşaat çökmesi ne demek. Onun dışında gereken önlemler alınmadığı için sadece 3 yılda 14 ölümlü kaza meydana gelmiş. Tek sorun denetimsizlik. Başıboşluk. İnşaat Mühendisleri Odası son kazayla ilgili rapor hazırlayacakmış. Gerçekten merakla bekleyeceğim. Aynı zamanda, bir yaptırımı olacak mı, onu da merak etmekteyim…

ZİRVEDEKİLER
Tarım Bakanlığı: Bakanlık, ülkemizde sıkça rastladığımız meyve ve sebzeler üzerinde yapılan testler sonucu pestisit kalıntısına rastlanması halinde ilgili üretici hakkında yasal işlem başlatılacağını açıkladı. Açıklamada ayrıca, ruhsatsız ilaç bulunduran, satan veya imal eden kişilerin suçlu bulunması halinde, 4 yıl hapis veya 10 asgari ücrete kadar para cezasına veya her iki cezaya çarptırılacağı belirtildi. Bundan sonra milleti zehirleyenin yanına kar kalmayacak demek ki…

DİPTEKİLER
Güven ve Umut: Rumların yüzde 85’i siyasi partilere güvenmiyormuş. Bu bana bizde en son yapılan anketi hatırlattı. GAÜ’nün Ocak 2014’te yaptığı ankette bu rakam bizde yüzde 99 çıkmıştı. Kıbrıs konusunda “çözüm umudu”nu da karşılaştırdım. Rumların yüzde 73’ü karamsarmış. Bizde ise 78,3 umutsuzluk belirtmişti. Acaba diyorum, güvensizlik ve umutsuzluk adanın tümüne hakimken, kendi geleceklerini de politikaya bağlayan siyasiler bu rakamlardan etkilenirler mi? Hiç sanmıyorum.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar