Ayorgi direnişçileri, dikkat... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Ayorgi direnişçileri, dikkat…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Bundan iki ay önce, Karaoğlanoğlu sakinleri bir eylem yaptılar. Bölgede otel inşaatı yapan Kaya Holding’in, sosyal kullanım gerekçesiyle, balıkçı barınağı ve futbol sahasına da yayılma girişimini protesto etmişlerdi. Hatta CTP-UBP hükümeti dönemiydi ve Hüseyin Özgürgün’ün bu iş için, CTP’ye kafa tutup, “Olmazsa olmazımızdır” dediği söyleniyordu…

O hükümet yıkıldı, şimdi Özgürgün Başbakan. Biz de dedik ki, ‘aman takip edelim, eylemler burada kalmasın, bu işi gerçekleştirmeleri büyük ihtimal’….


Dün sosyal medyada bir arkadaşım bir fotoğraf paylaştı.

Bölgede, denizin dibinde, kazı ve yıkım faaliyetleri başlamış… Doğrudan sahilde.

Arkadaş, kazı yapılan yerin koçanını Tapu’da görmüş. Anayasa’nın 159. maddesi altında, sahil şeridi olarak kayıtlı olan ve bu nedenle de “devletten özel mülke devredilemez” olan bir mal…

Önce Kooperatif Merkez Bankası’na geçiyor. Ardından, Yönetim Kurulu üyesi bir kaç kişinin karşı çıkmasına rağmen mal, özel şahsa satılıyor . Şehir Planlama’dan inşaat  onayı veriliyor. Şahıs daha sonra bir başkasına satıyor. Yeni sahip, tekrar izin için başvuruyor. İşte o zaman farkediliyor ki, burası mülkiyeti devredilemez sahil şerididir…

Tüm bu işler 2006-2010-2014 döneminde oluyor…

Dönemin bakanı ve bakanlığı uyarılıyor. Ancak ne yazık ki uyarıya rağmen yeniden onay alınıyor.

Anıtlar Yüksek Kurulu oradaki eski binanın yıkımını onaylıyor.  Sadece “baca yıkılmayacak” şartı ile… Hukukçuların bu bilgi ışığında yorumu “bu işlemlerin yok hükmünde olduğu” yönünde… Bir hukukçu da söz konusu alanın Anayasa’nın 159. maddesi altında sahil şeridi olarak devlet adına kaydının usulune uygun olarak yapılıp, yapılmadığına bakmak gerektiğini söylüyor…

Soru şu;

  1. Bu arazinin, tapuda Anayasa’nın 159. maddesi uyarınca sahil şeridi olarak kaydedilmesı hukuken tamam mı?
  2. Tamamsa, satış hukuken geçerli mi?
  3. Tamam değilse, satılmış olması, alan şahsa hukuken bir hak veriyor mu?
  4. Vermiyorsa, verilen onay ve izinler geçerli mi, değil mi?
  5. Geçerli değilse, yatırımcının tazminat hakkı doğar mı?
  6. Tazminat hakkı doğarsa, devleti zarara sokan memurlar kimdir? Ve tazminatın bunlara rücu edilmesi gerekir mi, gerekmez mi?
  7. Eğer şahsın mülkiyeti kendine geçtiği için, onaylar geçerliyse, İyi İdare Yasası’na göre, Anıtlar Yüksek Kurulu, Şehircilik Planlama Dairesi ve Belediye tarafından halkın görüşü alınmış mıdır?

8.Halkın katılımı yapılmamışsa, onaylar geçerli olabilir mi….. ?

Onaylar verilirken, uzmanlar üstlerini uyarıyor. Görevlerini yapıyor. Ama takan olmuyor.

İşte Ayorgi olayının başka bir boyutu. Sahillerimiz parselleniyor diye bağırmakla iş bitmiyor. İş bitiren vatandaş değil, etkili ve yetkililer. Gözümüzün içine baka baka yıkılıyor, parselleniyor…

E, şimdinin Başbakanı da olaya baş koyduğuna göre, bu iş bitecek. Sonra bilmem kaç metrelik bir sahil şeridi de halktan koparılacak, ranta yatacak…

Basit gerçeğimiz bu…

Ayorgi direnişçilerinin dikkatini çekelim dedik…

 

YERİN KULAĞI VAR

İŞTE SOMUT ÖRNEK: Ekonomik Protokol’de küçük belediyelerde nepotizm, adam kayırmacılık olduğu tespiti vardı. Dün değinmiştik. İşte somut örnek; adam işe alınmadı diye Değirmenlik Belediyesi Başkanına saldırmış, Başkan’ın makam aracını darbetmiş… Ne ilk, ne de son örnek. Hepimizin bildiği, ama çoğumuzun nemalandığı için devamını istediği bir durum. Yani basit bir vaka, ama gerçeğimiz… Bir de “Bizi anlamıyorlar” şikayeti var ki, artık siz değerlendirin…

GİZLİ İŞSİZLİK NE KADAR?: KKTC’de işsizlik oranı, yüzde 7,4 (yaklaşık 9 bin kişi) olarak açıklandı. İspanya ile eşit bir rakam. Güney Kıbrıs’ta 2016’da yaşanan düşüşe rağmen oran 12,6… İşsizlik ciddi bir sorun. Bizde oranın ortalamada çıkması da fena değil ama, ya gizli işsizlik? Ülke kalkınmasının belini kıran kamudaki gizli işsizliği inceleyen olsa da sonucu görsek.  Adama göre yaratılan işler, liyakata bakılmadan yapılan istihdamlar, performansın gerçek anlamda değerlendirilmemesi, ödül-ceza sisteminin olmaması kamuda ciddi boyutlarda bir gizli işsizliğe neden olmuş durumda. Bu da verimsizlik, bütçenin sırtında kambur…

HANGİ STANDART: Protokoldeki eğitimle ilgili bir madde oldukça dikat çekici. İlgili maddede, ‘eğitimde yıllık ders saati sayısı, uluslararası standartlara yaklaştırılacaktır’ deniyor. Bakın uluslararası standartlar olacaktır denmiyor, standartlara yaklaştırılacaktır. Peki ama bugüne kadar, bizdeki öğretmenlerin ders saatleri hangi standartlara göre düzenleniyordu ki..? Verilere göre 2014 yılında 1 öğretmene; okul öncesinde 12.36, ilkokulda 11.20, ortaokulda 8.44, lisede 8.43 ve meslek lisesinde 5.40 öğrenci düşüyor…

ANLAYANA: Bugünlerin gündeminin başında Koordinasyon Ofisi var. Hüseyin Ekmekçi’nin kısa yorumu herşeyi özetliyor aslında. “Herkes Spor Koordinasyon Ofisine destek vermek için sıraya girdi. Muhtarı, belediye başkanı, kulüp başkanı… Neden? Kim arıyor sizi? Ne zaman tartıştınız? İçeriği okudunuz mu? Yok. Kıbrıs Türkü’nün bu her şeyi ‘emir telakki’ etme huyu yok mu, beni deli ediyor? Ötesi de var. Spor Dairesi ne işe yarar? Başbakanlık değil mi spordan sorumlu olan? Elçilik mensuplarına mı kalmış ‘hade buna destek açıklayın da başlayalım’ demek. Ha. Elçilik mensupları bu kadar bastırıyorsa bu ofis için, o zaman sekiz defa düşünelim”… Anlayana…

NE DEMEK İSTEDİ: Maliye eski bakanı ve CTP milletvekili Birikim Özgür, Kanal Sim’de katıldığı programda UBP-DP hükümetini topa tuttu. Ancak, “Serdar Denktaş ve DP bugüne kadar Turizm’i hiç kimseye vermediler, niye? Çünkü orada 30-40 milyonluk bir kaynak var” sözleri ile ne demek istedi acaba?  Nereye çeksen giden bir söz…

İSTİFA DEĞİL, OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL: Son günlerde büyük kargaşa yaşanan Kamu-Sen’de Yönetiğm Kurulundaki 8 kişi istifa ederken, Başkan Özkardaş’ın istifa etmeyip, Olağanüstü Genel Kurul kararı alarak, üyelerin desteğine başvuracağı ve güven tazeleyeceği iddia ediliyor. Özkardaş’ın istifa etmesi halinde ise, Genel Kurul’da halen Kamu-Sen Genel Sekreteri olan Metin Atan’ı destekleyeceği iddialar arasında…

[quote font=”helvetica” font_size=”14″ align=”Justified” bgcolor=”#ffffff” color=”#444444″ bcolor=”#0065ad” arrow=”yes”]ZİRVEDEKİLER

Hakkı Atun: “ÇED Tüzüğü’nün değişikliklerinin olumsuz  kullanılmasıyla ülkede plan, proje ve fizibilite olmadan yapılan turizm tesisleri, sürdürülebilir çevrenin büyük tahribatına neden olmakta ve  sürdürülebilir kalkınmayı engellemektedir… Yapılmakta olan ve Bafra Turizm Bölgesi’nde yapılması önerilen tesisler göz önünde bulundurulduğunda, gündemdeki ekonomik protokolde yeni turizm tesislerinin yapılması önerilerinin,  gereksiz bir yatırım olarak büyük bir çelişki oluşturduğu ve  çevrenin tahribine yol açacak haksız rant dışında başka bir amaç güdülmediği anlaşılmaktadır”…. Sayın Hakkı Atun, siyasi kimliği yanında duayen bir mimardır. O da, ülkenin rant için talan edildiğini söylediğine göre, sözün bittiği yerdeyiz…[/quote]

[quote font=”helvetica” font_size=”14″ align=”Justified” bgcolor=”#ffffff” color=”#444444″ bcolor=”#0065ad” arrow=”yes”]DİPTEKİLER

Trafik Canavarı: Son 6 yılın ölümlü trafik kazaları rakamlarını okuyunca resmen dehşete kapıldım. Son 6 yılda trafiğe tam 214 can vermişiz. Yıllık ortalamamız 35’in üstünde. Nerdeyse 1974 savaşında verdiğimiz şehit sayısı kadar bir rakama, sadece trafik kazlarındaki sayı ile ulaşmışız. Onca sorun arasında trafiği biraz es keçmişiz anlaşılan…[/quote]

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar