Ayaklar birbirine karıştı... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Ayaklar birbirine karıştı…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Evdimliydi nenem, hacıydı da…

Derdi ki, “ayaklar birbirine karıştı, vuracan çirpiyi, herkes ayağını çeksin, yerini bilsin”…


Kim haklı, kim haksız, kim doğru, kim yanlış birbirine karışınca, otoritenin devreye girmesi gerekir.

Ailede baba, devlette yasalar…

Ve tabii yasalara bağlılığı tam olan bir siyasi irade.

Düşünüyorum da, iyi ki bu yapıyla, daha büyük bir devlet değiliz.

Şurada bir avuç memleketi idare edemiyoruz.

Bilgi var, hukuk var, yasalar, kurallar var; taaa İngiliz’den gelen gelenekler var, içtihatlar var; ama biz hala el yordamıyla yürüyoruz.

Bakın İngiltere Başbakanı’na.

Ülkesini AB’den çıkartmaya çalışıyor.

Kolay iş mi?

Ama inanıyor, doğru bildiğini hukuk yoluyla yapıyor.

Her türlü tepkiye rağmen, güvenoyu alıyor.

Ya savaşanlar, ya açlıkla boğuşanlar, ya milyonlarca nüfusu idare etmeye çalışan ülkeler…

İyi ki coğrafyamız bu kadarmış. Daha büyük olsa, kimbilir nasıl boğulurduk.

İnsanlar fakirleşmiş, geçim derdinde, gündeme bak.

Bir yanda ‘her yeri inşaat dolduracağız, yapmazsak kalkınamayız’ feryatları; diğer tarafta ülkenin geleceğini kurtarma çabaları…

Aslında tarihin en net çelişkisi.

Kamunun yararı, sermayenin çıkarı….

O İmar Planı çıkacak.

Emirname geçici.

Üstelik ‘tepkilerinizi plan aşamasında değerlendireceğiz’ sözü de verilmiş.

Yapın hazırlığınızı, çıkın karşılarına.

Bu ülkede, uygun alanlarda dikine büyümeye karşı çıkanın olacağını sanmam.

Talep edilen uzlaşma olsaydı, bunu yapmalıydılar.

Ama böyle bir konuda eylem nedir?

O noktada iyi niyetten kuşku duyarım ben.

İstenen kuralsızlık mıdır?

Herkesin kafasına göre takıldığı statükonun devamı mıdır?

Müteahhitler Birliği Başkanı, Fransa’dan kopyalamış, sarı yelekleri giyip eylem yapacaklarmış.

Tartışmanın düzeyi bile yok…

Yahu kardeşim o sarı yelekleri giyenler, senin durduğun tarafta değil, karşıda.

Sermaye değil onlar, emekçi.

Bu kadar da komik…

Bu konuda dün sosyal medyada yorum yapmış birisi.

Sonra kendine bir not gelmiş, “Biz olmasak acından ölürsün” diye. İşte bakış açısı bu…

Nenemin dediği o çirpi bugünün dünyasında evrensel kurallardır, yasalardır.

Hani herkesin uymak zorunda olduğu.

Yok! Biz burada her şeyi kendimize uydururuz. Kişilere özel kurallar koyarız.

Hukuk devletinin otoritesi, uzun yıllar önce yerini başka otoritelere bırakmıştır. Bunu tercih edenlerin, bugün bu tartışmanın neresinde olduğu açık seçik ortada zaten.

Hala feodal kalıntılar.

Ensesi kalın olanın gemisini yürüttüğü düzen.

Tamam mı, devam mı…

İşte esas sorun bu…

 YERİN KULAĞI VAR

LUTE ANLAŞMA TASLAĞIYLA MI GELİYOR:

Rum basını, Guterres’in Kıbrıs özel danışmanı bayan Lute’un Kıbrıs’a, empoze etmek için değil fakat tartışmayı kolaylaştırmak için, somut yazılı tezlere sahip hazır bir anlaşma taslağıyla geleceğini öne sürdü. Allah Allah, kim hangi konuda anlaştı da anlaşma metni çıktı? BM aniden dayatma yapmaya mı karar verdi?

NEYİ VERDİN BE GUMBARO:

“Ne zaman bir taviz versek, Kıbrıslı Türkler yeni bazı aşırı hak talebiyle geri geliyor” diyen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis “çözüm sürdürülebilir olmalı, sürdürülebilir olması için işleyebilir olmalı, işleyebilir olması için de Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin ortaya koyduğu şartlar kabul edilemez” demiş. Keşke bize verdiği tavizlerin ne olduğunu da söyleyebilse…

VATANDAŞLA DALGA GEÇİYOR:

İyi ki sigorta emeklisi oldum da iyi kötü geçiniyorum. Düşünün yanlışlıkla milletvekili olup da vekil maaşına kalsaydım açlıktan ölmüştük… Ne amaçla söylediği beni ilgilendirmiyor. Ancak binlerce insanımızın zar zor hayatını sürdürdüğü bu günlerde, UBP milletvekili Hasan Taçoy’un çıkıp da, “milletvekili maaşı yetersiz” demesi, en hafif tabiriyle vatandaşla dalga geçmektir…

UYARI DEĞİL TEHDİT:

Taleplerinden geri adım atmayacaklarını söyleyen Müteahhitler Birliği Başkanı Gürcafer, “5 gününüz var, bu 5 gün içinde sizi akıl yoluna davet ediyorum” diyerek, halkla, sivil toplum örgütleriyle Lefkoşa’ya ineceklerini söyledi. Daha düne kadar yabancıların ev alma sayısını artırdığı için bakan Baybars’ı alkışlayanlar, bugün onun kellesini istiyorlar… Taleplerin sınırı yok.

İSPATI VAR MI?:

Müteahhitler Birliği Başkanı Emirname’ye karşı duruşunu haklı kılmak adına mıdır nedir, ortaya bir iddia attı. Dere yataklarına imar izinlerinin ve projelerinin rüşvetle yapıldığını iddia ediyor. Birilerine kıyak yapıldığını hepimiz biliyoruz da, rüşvet büyük laf. Şimdi ispatla mükelleftir. Yapmazsa? O zaman adı müfteri olarak kalır. İtibarını kaybeder…

TAKİBE DEVAM:

Dışişleri Bakanı Özersay, “bütün yolsuzluk dosyalarının takipcisiyiz” demiş. İyi de bir yıldır aynı lafları ediyor ama, Hüseyin Özgürgün dışında henüz takip ettikleri dosyaların akıbetini öğrenemedik. Herkes topu birbirine atıyor. Hani o yolsuzluk dosyalarını bir an evvel işleme koyasanız da biz de umudumuzu kaybetmesek diyorum…

 ZİRVEDEKİLER

Merter Refikoğlu (Şehir PLancıları Odası Başkanı): “Biz Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi Emirnamesi’ne karşı değiliz, ortaya çıktığı ilk günden itibaren de destekledik. Yani Ersin Tatar, Cafer Gürcafer ile kolkola yürümüyoruz, herkes rahat olsun. Bir lafım da emirname değil imar planı diyenlere, 2 aydır neyin pazarlığını yapardınız emirname için, bölgede projesi yapılmamış yer neden bırakmadınız madem emirnameye karşısınız neden imar planı istersiniz diye sormazlar mı size”…

DİPTEKİLER

Fırsatçılık Her Yerde: Poşetler, sadece marketlerde paralı oldu değil mi? Durumu fırsata çeviren arkadaşlar türemiş. Bazıları, eve gönderdikleri paket serviste kullandıkları poşetin parasını faturaya eklemeye başlamışlar. Pes doğrusu. Bu kadarını da kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Amma tinyozmuşuz da haberimiz yok…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar