Atun, su konusunda son aşamayı özetledi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Röportaj

Atun, su konusunda son aşamayı özetledi

Atun

UBP 2010’DA KARARINI VERDİ: Atun, kendisinin de bakan olduğu dönemde, sunun özel sektöre ihale edilip, devletin fiyatı belirlediği, denetlediği, bütün yatırımı, tahsilâtı, özel şirketin yapacağı bir model konusunda Türkiye ile uzlaşıldığını, uzlaşının meclisten geçtiğini hatırlattı. Atun: UBP kararsız diyenler, kısa geçmişe bakasın. Biz bu kararı verdik diye Türkiye de yatırımı yapmıştı

BAŞBAKAN AÇIKLAR: Atun: Bu hafta içinde uzlaşı ortaya çıkar, bunu başbakan açıklar. Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’nin seçilmiş hükümetlerinin attığı imzalara güvenerek 2 milyar TL’ye dayanan bir yatırım yaptı. Bu yatırımın hayata geçmesini bekliyor


2 YIL KAYBETTİK: Atun: Özellikle CTP-DP hükümetinin önce gidip altına imza attığı anlaşmaya uymayıp, sonra da bakanlıklarda yatıp uyuması KKTC halkına tam 2 sene kaybettirdi. Bu çok ciddi bir sorumsuzluktur. Altına imza atarım ama uygulamam gibi ucuz kahramanlık sergileyebilmek için yaptılar

CTP İLE YAKINLAŞMA VAR: Hükümet ortakları CTP ile aralarında ciddi bir yakınlaşma olduğunu anlatan Bakan Atun: Güzelyalı’dan gelen suyun buradan dağıtımının özel bir şirket tarafından yapılmasını benimsedik, CTP’nin hazırladığı metin de bunu içeriyorsa bundan mutluluk duyarız

Baykan Gürses Özdağ
Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, CTP ile suyun yönetim ve işletilmesi konusunda ciddi bir yakınlaşma ve uyum içinde olduklarını söyledi. Atun, yaşanan sürecin hafta içinde netleşebileceğini söyledi.
Güzelyalı’dan sonra dağıtımının özel bir şirket tarafından yapılması konusunu benimsediklerini anlatan Bakan Atun,  “Suyun Güzelyalı’da KKTC devletine geçmesi ve Güzelyalı’dan itibaren dağıtımın özel bir şirket tarafından yapılması benimsediğimiz formüldür, CTP’nin de hazırladım dediği metin bunu içeriyorsa bizim için bu mutluluk kaynağıdır. Öyle olacağına inanıyorum. Ortak görüşümüz var ama hükümetin oturup da altına imza koyacağı sürecin içindeyiz. Bu açıklamayı Başbakana bırakmak lazım” ifadelerini kullandı.
UBP olarak kamu alanında, devletin bir denetleme düzenleme kurulu oluşturduğu ve Güzelyalı’dan itibaren ihale ile belirlenecek özel şirketin dağıtım ve tahsilatını yapmasını öngören bir noktada olduklarını söyleyen Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, “Bu iki konudan UBP geri adım atmaz. Biz altına imza koyacaksak bu ikisi altında olur” dedi.

Soru: Suyun yönetim ve işletme şekliyle ilgili KKTC ile TC hükümetleri arasında varılamayan uzlaşı nedeniyle aylardır bu konuyu tartışıyoruz. Bu konuda UBP’nin sessiz kaldığı eleştirisi var. Neden sessiz kaldınız?
Atun:
UBP sessizlik içine bürünmedi. Ne istediğine ve bu konudaki tutumunun projesinin ve vizyonunun ne olacağını yerleştirmiş bir partiydi. 2010 yılında UBP hükümeti olarak İrsen Küçük’ün Türkiye’de bulunduğu bir ortamda o zaman ben de Ekonomi ve Enerji Bakanıydım, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, İrsen Beye “biz TC olarak adaya su götürme konusunda kararlıyız” dedi.
TC hükümeti süratle o dönem ihaleye girdi, sonuçlandırdılar ve çalışmalar başladı. Çalışmalar neticesinde anlaşıldı ki mevcut sistem gayet eski.
Sadece Lefkoşa- Mağusa hattında % 40 ile % 42 arasında kaçaklar var, hat üzerinde yer yer olan çatlaklardan oluşan bir kayıp vardı. Hatlarımız eskiydi, bazı yerlerde asbest borular var, bazı yerlerde hiç yatırım yapılmamıştı. İletim hatlarının komple değişmesi gerekiyordu. TC Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bu konuda Devlet Su İşlerini görevlendireceklerini söyledi, bunun maliyeti 600 milyon TL’ydi. Bizim TC’den aldığımız yıllık yatırım ödeneği 550 ile 650 milyon TL arasındadır. Veysel Eroğlu, tek bir projenin 600 milyon TL koyarak buradan ihale yapmak yerine DSİ her yıl şu kadar metrelik iş yapıyor diyerek bu konuda DSİ’yi görevlendirdi.
İletim hatlarını yapmaya başladılar ama o esnada dağıtımı KKTC hükümeti nasıl düşünür diye bir soru gündeme geldi. O toplantıdaydım. Biz de UBP olarak dağıtım ve tahsilat olarak pazar ekonomisine dayalı devletin risk almadığı tahsilat, yatırım ve tüketici riskini almadığı bir model olan özelleştirme yönünde görüş verdik. Özel sektöre ihale edilir, devlet fiyatı belirler, denetler ve bütün yatırımı, tahsilâtı, dağıtımı şirkete yaptırır. Onlar da bütün dünyada uygulamalar böyle, KKTC’de de en mantıklısı budur, bu halde bu yatırımı yaparız, bundan sonrasını da hükümetiniz özelleştirir dediler. 2 ülke arasında bir çerçeve anlaşması imzalandı ve Meclis’ten geçirildi. Onay yasası halini aldı. Bunun devamında 2012 yılının sonunda KKTC ile TC arasında ekonomik protokol imzalandı. Bu protokole göre dağıtım ve tahsilat yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli altında özel sektöre işletme haklarının ihale yöntemiyle devri şeklinde yapılacaktı. İrsen Küçük bu anlaşmayı imzaladı, daha sonra geçiş döneminin hükümetinde Sibel Siber imzaladı, seçim sonrası da Özkan Yorgancıoğlu imzaladı. Bütün bu maddelerin altına imza attılar.

Soru: Şimdi nedir sorun?
Atun:
Bu noktadan itibaren bir takım tartışmalar başladı. Hükümet görüşmelerinde ortağımız CTP “su yönetiminin özerk olmasını isteriz” dedi. Biz de o noktadayız, özel bir denetleme, düzenleme kurulu olmalı ve suyla ilgili yönetimi, yatırım planlamasını, piyasasın düzenlenmesini, kontrol edilmesini ve denetlenmesini bu kurum sağlamalı dedik.
Bu noktada uzlaştık ve bu cümle de hükümet programına yazıldı. Biz UBP olarak o noktadayız. 15 Aralık 2015’de ben CTP ile genel sekreterlerin de olduğu bir ortamda bir araya geldik. Güzelyalı’ya kadar TC’nin suyun naklini yapması, Güzelyalı’dan itibaren KKTC devletine bunun devredilmesi ve sayaç anından itibaren evlerin çeşmelerine kadar özel dağıtım şirketinin yetkisine dağıtım ve tahsilâtın tam anlamıyla verilmesi ve bu özel dağıtım şirketinin de yapılacak olan bir ihale ile belirlenmesi üzerinde mektubumuzu verdik.
CTP de özerk su kurumunun oluşturulması ve bu kurumun Güzelyalı’dan itibaren belediyelerin depolarına kadar iletimi yapmasını ve bunun devlet kuruluşu olmasını, belediyelerin depolarından itibaren de BESKİ’nin dağıtımı üstlenmesini ve bir denetleme-düzenleme kurulunun oluşturulmasını öngördüklerini söylediler.
Kendi içlerinde tartışmaya girdiler. Hazırlanan bir belge var. Biz zaten 2012 yılında UBP hükümeti olarak bir takım noktalara bu konuyu getirmiştik. 2013-2015 protokolünde imzalar atılırken yapılan modellemeyi belge halinde oluşturmuştuk. Ancak CTP kanadının bu konuda böyle bir modellemesi oldu, denetleme ve düzenleme kurulu olsun dediler, su kurumu olsun dediler. Su kurumu Güzelyalı’dan belediyelerin depolarına kadar götürsün, ondan sonra da BESKİ yapsın dediler

Soru: Bugün hükümet bu konuda nasıl bir duruş belirledi?
Atun:
UBP 2010 yılındaki vizyonu belirledi. 2010 yılında yine Türkiye ile hükümetler arası çerçeve anlaşmasını yaptık,  imzaladık, Meclisten geçirdik. Dağıtım modeline ilişkin anlaşmamızı bunu 2013-2015 protokolüne koyduk, bizden sonra gelen CTP-DP hükümetleri de imzaladı.
Biz 2013 yılında seçim bildirgemizde de suyun dağıtımının özelleşeceğini ifade ettik. UBP tamamıyla belirlediği noktada durmaktadır.

Soru: Bu konunun bu kadar zaman uzaması eleştirilere neden oluyor. Bu eleştirilere TC Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı ve “beyefendilerin karar vermesini bekliyoruz” dedi.
Atun:
Boru hattı 2015 yılının yaz aylarında tamamlandı. O süreden itibaren boru hattı zaten döşenmeye devam ediyordu. Bizden önceki çevre bakanları hep teknik açıklamalar yaptılar. Şu kadar alan geçildi, su kadar kaldı, denizde fırtına oldu filan diye açıklamalar yapıldı. Bu esnada bu süreç devam ediyordu. Hükümetler oturup bu konulara çare üretirler.

“CTP- DP iki yıl kaybettirdi”
Soru: Siyaseten bir zafiyet mi ortaya çıktı?
Atun:
Özellikle CTP-DP hükümetinin önce gidip altına imza attığı anlaşmaya uymayıp, sonra da bakanlıklarda yatıp uyuması KKTC halkına tam 2 sene kaybettirdi. Bu çok ciddi bir sorumsuzluktur. Ağır bir sorumsuzluk altında bu bedeli halka yansıttılar. Altına imza atarım ama uygulamam gibi ucuz kahramanlık sergileyebilmek için yaptılar. Türkiye ile ben de anlaşma imzalarım ama onu uygulamam gibi günlük ucuz kahramanlık yaptılar. Ülke yönetmek risk almayı gerektirir.

Soru: Bütünde ne var şimdi, nasıl bir karar çıkıyor ortaya?
Atun:
Bu konunun birkaç gün içinde sonuçlanacağını düşünüyorum. Şu an bu açıklamayı Başbakana bırakmak lazım. Hükümet adına Başbakan gerekli açıklamayı ilerleyen günlerde yapacaktır diye düşünüyorum.
Biz son olarak net görüşümüzü ortaya koyduk.

“CTP hazırlamışsa, mutluluk duyarım”
Soru: CTP’nin hazırladığı metine olumlu görüş belirttiğiniz söylendi. Doğru mu?
Atun:
Metni kimin hazırladığı önemli değil. CTP hazırladı denirse ben bundan büyük mutluluk duyarım çünkü Güzelyalı’ya kadar suyun gelmesi, Güzelyalı’da KKTC devletine geçmesi ve Güzelyalı’dan itibaren dağıtımın özel bir şirketin bunu yapması bizim benimsediğimiz noktadır, eğer CTP’nin de hazırladım dediği metin bunu içeriyorsa bizim için bu mutluluk kaynağıdır.
Öyle olacağına inanıyorum. Ortak görüşümüz var ama hükümetin oturup da altına imza koyacağı sürecin içindeyiz. Bu açıklamayı Başbakana bırakmak lazım.

“Ciddi bir yakınlaşma ve uyum var”
Soru: İki parti arasında tamamen bir uyumdan söz edebilir miyiz?
Atun:
Ciddi bir yakınlaşma ve uyum var. Tam bir fikir birliğine varılıp da belge şudur demeyi de Başbakana bırakıyoruz.

Soru: CTP kendi hassasiyetlerini ortaya koydu. Sizin hassasiyetleriniz ne oldu?
Atun:
Devletin veya bir kamu alanının bu işe müdahale ederek, dağıtıma veya tahsilâta karışması gerek belediye gerek devlet kurumu eliyle yapılması bizi rahatsız eder. Elektrik kurumu bugün ülkede gözler önündedir. Gelmiş geçmiş en başarısız projedir. Bütün dünyada elektrik fiyatları ucuzlarken bizde halk ağır bedeller ödemektedir. Kendi dönemimde de çok işittim, tedbirler alındı bunun sonuçlarını göreceğiz deniliyor.
Kırık plak gibi aynı terane dönüp dolaşıyor. Devlet yaptı mı rasyonel hareket edemiyor. İlla ki siyasi kaygılar veya başka kaygılar işin içine giriyor. Özel işletme yaptı mı rasyonel yapar. Özel işletme yaptı mı verimli olmak zorundadır.
Bir taraftan deniliyor ki su kuyuları şirketin kontrolüne geçecek. Bir taraftan da deniliyor ki özel tekel meydana getirilip fiyat tekeli oluşturulacak. Fiyat tekeli oluşturulması mümkün değil çünkü ihaleye girecek olan şirketler fiyatlarını yarıştıracaklar. İhale fiyat teklifi üzerinden açılacak.
KKTC’deki enerjiyle alakalı yasal mevzuat ve şu anda yürürlükte olan sistem enerji fiyatlarının ancak bakanlar kurulu tarafından emirname marifetiyle ilan edilmesini gerektirir. Gaz fiyatlarını emirname vasıtasıyla Bakanlar Kurulu açıklar. Mazot, benzin ve gaz yağı fiyatlarını da aynı şekilde açıklar. Belediyelerin tahsil ettiklerin su tarifesini de yine bakanlar kurulu onaylayarak uygulamaya girer. Burada suyun fiyatı da Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir.

“Suda fiyatı devlet belirleyecek”
Soru: CTP Genel Başkanı Talat, kamu-özel ortaklığından söz etti.
Atun:
Kamu-Özel modelini şöyle anlarım, denetleme-düzenleme kurulu ifade ettiğim gibi sektörü düzenler, şirketi denetler, dağıtım şirketi de dağıtımı ve tahsilâtı yapar.
Bilişim Teknolojileri ve Haberleşme Kurulu, bana göre tek kelime ile kusursuz çalışıyor. 2 GSM operatörü var. Bilişim Yüksek Kurulu bir üst fiyat tavan belirlemiş, o fiyat tavanına fiyatlar yaklaşmadı bile. Fiyatlar daha altta kaldı, çünkü orada bir rekabet var. Dolayısıyla burada da bir denetleme düzenleme kurulu oluşturulacaktır. Fiyatı da devletin kamu alanında oluşturulan özerk şekilde atanan denetleme-düzenleme kurulu belirleyecek.
Dağıtım şirketi de fiyatı ancak bu fiyat üzerinden yapacaktır.

Soru: Türkiye’nin bu formülü nasıl yaklaşacak?
Atun: 
UBP olarak kamu alanında, devletin bir denetleme düzenleme kurulu oluşturduğu ve Güzelyalı’dan itibaren ihale ile belirlenecek özel şirketin dağıtım ve tahsilatını yapmasını öngören bir noktadayız. Bu iki konudan UBP geri adım atmaz. Biz altına imza koyacaksak bu ikisi altında olur. Bunun dışındaki konular değerlendirilebilir.

Soru: Türkiye ile temas yapılıyor mu?
Atun:
Biz UBP olarak kendi görüşlerimizi resmi temaslarda dile getirdik. Türkiye tarafı bunu biliyor. Elçilik tarafı ile de bu konuda bilgilendirdik. Devamında tekrar tekrar görüş vermemiz söz konusu değil. Ortağımız CTP resmi ya da gayrı resmi yapabilir de, onların tercihlerine kalmıştır. Hükümet tektir, hükümet adına Başbakan gerekli temasları yapmakla yetkilidir.

Soru: Bu hafta sonuca varılır mı?
Atun:
Olabilir. Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’nin seçilmiş hükümetlerinin attığı imzalara güvenerek 2 milyar TL’ye dayanan bir yatırım yaptı. Bu yatırımın hayata geçmesini bekliyor.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar