Artist Süreyya, Fatma Hanım ve gelinonarıcılar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Artist Süreyya, Fatma Hanım ve gelinonarıcılar

Bazı kaynaklara bakıldığında, eskiden cenazelerin hazırlanması ile şimdiki hazırlıklar arasında büyük fark görülür.


Bir zamanlar gelinonarıcılar vardı.
Bu bir meslekti.
Gelinonarıcılar, evlenecek olan kadınları düğüne hazırlarlardı.
Sadece evlenecek olan kadınları değil, kimi sünnet çocukları da gelinonarıcılar tarafından hazırlanırdı.
Onların görevleri, gelini ve sünnet çocuklarını allı pullu görülecek şekilde onarmak ve ahalinin önüne çıkarmaktı.
Yaldızlar içinde.
Günlerce öncesinden başlardı bu heyecan verici çalışma.

Gelinonarıcı Cemeliye Hanım’ı hatırlarım.
Bizim sünnet törenimizde de o görevliydi.
Biz erkek çocuklarının giysilerini bir güzel düzenlemiş, hatta hatırladığıma göre, yattığımız odanın süslemeleri de Gelinonarıcı Cemaliye Hanım tarafından yapılmıştı.

Tabutu süsledi geldi Seriye
Ki gelinleri onarır o ekseriye
Hareler çiçekler ile eyledi müzeyyen
Cenazeye koştu binler ile bilen ve bilmeyen

Yukarıdaki dörtlük Dr. Behiç ve eşi Fatma Hanım üzerine yazılan destandan alındı.
Bu hafta Poli’de Dr. Behiç’in dramını ele alıyoruz.
Bilindiği gibi daha önce bir cinayete kurban giden “Artist Süreyya”nın hikayesini yazmıştık.

Bu olayları irdelerken vefat edenler için uygulanan bir geleneğin var olduğu anlaşıldı.
Dr. Behiç Beyin eşi Fatma Hanım da, Artist Süreyya da öldüklerinde onların cansız vücutları ve tabutları gelinonarıcılar tarafından onarılmış.
Destandan aldığımız satırlarda Seriye adındaki bir gelinonarıcının, Fatma Hanım’ın tabutunu onardığı anlaşılıyor.

Bu onarma işlemi, bir süsleme işlemidir.

Fatma Hanım 1924’te öldürülür.
Artist Süreyya 1938’de.
Her ikisinin tabutu gelinonarıcılar tarafından süslenir.

Bu tür şatafatlı sayılacak cenaze işlemleri genellikle yabancı kültürlere ait bilinir.
Özellikle, Hıristiyan kültüründe, ölenlere en güzel elbiseleri giydirilir ve güzel süslenmiş kaliteli ahşap tabutlar içinde bir müddet yüzleri açık tutulur.
Çiçekler içinde…

Artist Süreyya 1938’de öldüğüne göre ve gelinonarıcılar tarafından onarıldığına göre, bu adet o yıllara kadar sürmüş.
Acaba, herkese böyle mi yapılıyordu?
Tüm vefat edenler, gelinonarıcılar tarafından mı onarılıyorlardı?
Yoksa, bu adeti sadece varlıklı insanlar mı yapıyordu?
Bilinmez.

Bilinen şimdi böyle bir adetin olmadığıdır.
Vefat edenler, önce hastanelerin morgunda tutulur.
Defnedilmezden önce kabristanlıktaki bir odada, tazyikli bir su ile yıkanmaya alınır ve sonra kefenine sarılır.

Çok eskiden, kadınlar için ayrı “ölü yıkayıcıları” vardı.
Dr. Behiç Beyin destanında bu kadınlardan birinden bahsedilir.


Ölü yıkayıcı Halayık Hacı Hatice
Anında konuştum ben eyice
Eksiklik olmasın diye varakamda
Andan anlaşıldı netice

Fatma Hanımı önce yıkayan, temizleyen, vücudundaki kurşun yaralarını pamukla tıkayan Halayık Hacı Hatice’dir.
Halayık Hacı Hatice’den sonra sıra gelinonarıcı Seriye’ye gelir.
O da cansız bedeni ve tabutu bir güzel onarır, süsler ve törene hazırlar.

Bu kültür nasıl değişti?
Ne zaman değişti?
Bilen var mı?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar