Artık liderlik şart - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
KıbrısManşet

Artık liderlik şart

espen eide

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, müzakere süreci ile birlikte, Kıbrıs Türk basınından sadece Havadis’e konuştu. Eide, zamanla birlikte, biraz güven ve motivasyonun da kaybolduğunu söyledi

 

SÜREÇ ENERJİ İSTİYOR: Eide: Bir şey kayıp. Bir şey sanki bir ara kayboldu. Yani, biraz güven, ama ayni zamanda bana göre biraz da motivasyon kayboldu. Süreç enerji istiyor, daha çok enerji. Sırf toplantı olsun diye toplantı yapmak çok anlamsız bir şey


 

EİDE KARAMSAR DEĞİL AMA: Eide: Bazen fazla iyimser olduğum için eleştirildim, bu saf olduğum için değildi. Bu o ortaklığı görebildiğim içindi. Simdi o ortaklığı o kadar göremiyorum diye o kadar da iyimser değilim. Ama karamsar da değilim, sadece iyimserliğim biraz derecelendi

 

DÖNUM NOKTASI: Zamanın iyi kullanılması gerektiğini söyleyen Eide, “duraksama ya da düşünmeye” fırsat olmadığını söyledi. Eide, “Duraksayarak, düşünerek daha iyiye gidilmez. Ve simdi bir donum noktasına gelmiş bulunuyoruz” mesajı verdi

 

LİDERLERE MESAJ: Eide: Liderlerin sürekli meseleleri atlamaya, ‘devam edelim, bunu geçelim’ demeye eğilimli olduğunu gördük. Bu eğilim sonlara doğru daha da önemli olmaya başladı. Bunlara birbirine bağımlı şeyler gibi yaklaşmak gerek. İki lider de o hissi geride bırakmalı

 

ROLÜM BELLİ: Eide: Farklı bir rol oynamayacağım, liderler bunu istemiyor. Bu olabilirdi ama böyle bir şeyde anlaşılmadı. Ben iki tarafın da benden beraber yapmamı istediği şeyleri yapabilirim sadece. Elimden geldiği kadar yardım etmeye çalışacağım

 

 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, her iki liderin de Enosis krizinin ardından yapılan ilk toplantıda motivasyon kaybı yaşadığının görüldüğünü ve sürecin yeniden çözüm yoluna tam olarak girebilmesi için eskisi gibi bir enerjiye ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Eide, bu motivasyon ve enerji liderlerin kendilerinin yaratması gerektiğini de ifade ederek aksi takdirde sırf toplantı olsun diye toplantı yapılamayacağını söyledi.

Fazla iyimser olduğu için zaman zaman eleştirildiğini kaydeden Eide, bunun saf olduğu için değil, ortaklığı görebildiği için olduğunu söyledi.

“Şimdi o ortaklığı o kadar göremiyorum diye o kadar da iyimser değilim” diye konuşan Eide, iyimserliğinin derecelendiğini belirtti.

Eide, Havadis Gazetesi’nden Hüseyin Ekmekçi ve Mete Tümerkan’ın sürece ilişkin sorularını yanıtladı.

 

Zamanı iyi kullanmamız gerek”

Eide, liderlerin zamanı iyi kullanması gerektiğine dikkat çekerek, aksi takdirde önlerine birkaç engel çıkabileceğini söyledi. Eide, bu engelleri sıralayarak, en önemlisinin Güney’de Başkanlık seçimi için başlayacak seçim kampanyasını gösterdi. Bunun müzakerelerin devamını zorlaştıracağını kaydeden Eide, son toplantıda Hidrokarbon konusunun tartışılmadığını söyledi. Eide, bu konuda Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Lider Anastasiades’in söylediklerinin anımsatılması üzerine Eide,  “Her ikisi de doğruyu söyledi. Sayın Akıncı bu konudaki endişelerini dile getirdi ama bu mesele görüşülmedi. Dolayısı ile ikisi de söylediklerinde haklı. Ama hidrokarbon konusunda bir tartışma olmadı. Yani ikisi de bu konuda haklı; bence zamanı iyi kullanmamız gerektiği konusunda bir anlaşma var. Duraksayarak, düşünerek daha iyiye gidilmez. Ve şimdi bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Benim size mesajım da bu olacak” dedi.

 

Son görüşmede enerji ve motivasyon kayıptı

Eide, Kıbrıs müzakerelerine geri dönülmesinin iyi bir şey olduğunu ifade ederek “Liderler buluştu, görüşmeciler buluştu. Görüşmeciler Salı günü yine buluşacak. Çalışma grupları yine başladı, bütün mekanizma çalışıyor, ki bu tabii ki iyi bir şey. Biz bu yüzden buradayız” dedi.

Eide, son görüşmede bir şeyin kayıp olduğunu ifade ederek biraz güven, ama ayni zamanda biraz da motivasyonun kaybolduğunu söyledi.

 

Süreç enerji istiyor”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Sürecin enerji istediğini, sırf toplantı olsun diye toplantı yapmanın çok anlamsız bir şey olduğunu kaydetti.

Sadece toplantı yapmanın bir amaç olamayacağının altını çizen Eide bir strateji ve bir motivasyon olması gerektiğini kaydetti.

Eide, “Ben bunlar yok demiyorum, sadece bizde bunların eşit derecede olup olmadığını sorguluyorum, bu surecin ilk aylarında olduğu gibi mesela. Belki bir sürprizle karşılaşacağız, belki de bir hayal kırıklığına uğrayacağız; ama bu Akıncı ve Anastasiades’e bağlı, onların büsbütün bir amaç, bir vizyon hissi yaratmalarına bağlı. Çünkü, neredeyse bütün süreç boyunca, en azından Mont Pèlerin görüşmelerine gelene kadar, birçok meselede anlaşmazlıklar oldu, ki bu doğal bir şey. Bu yüzden müzakere yapıyoruz. Liderlerin sürekli meseleleri atlamaya, ‘devam edelim, bunu gecelim’ demeye eğilimli olduğunu gördük.”

 

Az konu ama zor konu”

Eide, liderlerin sona yaklaşırken bir çok şeyi öteleme noktasında olduğunu ifade ederek bu eğilimin sonlara doğru daha da önemli olmaya başladığını kaydetti.

Eide, Rum Dışişleri Bakanı Yannis Kasulides’in önceki gün yaptığı tespitin çok yerine bir tespit olduğunu ifade ederek geriye kalan meselelerin az sayıda ama kayda değer olduğunu ifade ettiğini belirtti.

Eide şöyle devam etti: “Ben buna tamamen katılıyorum. Çok bir şey kalmadı. Eğer her çeşit detaya bakarsak çok var, ama bu detaylar önemli değil. Çok küçük şeyler bunlar. Kritik ve stratejik önem taşıyan meseleler de çok değil ama birçok aydır hiç değişmeyen, hep ayni kalan meseleler. Neden? Çünkü bir bir çözülecek meseleler değil bunlar. Birini ele alıp, sonra ötekine geçilmiyor. Bağımlı oldukları meseleler var. Bunlara birbirine bağımlı şeyler gibi yaklaşmak gerek. Bunun nasıl aşılabileceğini bulmaya çalışıyoruz.”

 

BM farklı bir rol oynamayacak”

Hem Birleşmiş Milletler’in hem de kendisini önceki rolünden farklı bir rol oynamayacağını kaydeden Eide, liderlerin bunu istemediğini söyledi. Eide kendisinin daha farklı bir rol oynayabileceğini ancak bunun sadece her iki liderin de istemesi halinde yapılabileceğini belirtti.

Eide, “Güzel bir takımımız var, birçok uzman var, daha da çok uzman getirtebiliriz, her mesele üzerinde danışmanımız var, BM dışındaki uluslararası organizasyonlardan esaslı yardım alıyoruz. Biz tüm bunları sağlayabiliriz ama liderlerden yönetimi devralamayız. Surecin liderler tarafından yönetilmiş olması gerek. Hakemlik yapamayız. Bu yüzden söylüyorum ki bu, liderlerin kendilerine ait olmasını istediği bir şey, ve bu onlara ait olacak. Başarı onların olacak, ayni zamanda başarısızlık da onların olacak” ifadelerini kullandı.

 

eide hüseyin ekmekçi

 

 “Biz ortaklık modeli arıyoruz”

Müzakerelerde ortaklık modeli aradıklarını anlatan Eide şunları söyledi:

“Aynı zamanda kendi deneyimime göre bu sürece yaklaşmanın iki farklı yolu olduğunu da paylaşmak isterim. Birine ben ‘ortaklık modeli’ diyorum. Diğeri de ‘düşmanlık modeli’. Düşmanlık modeli iki ülke savaşta olduğunda oluyor. Savaşı durdurmaya karar verilir ve ateşkes olur. Ama hala daha arkadaş-dost değilsinizdir, diğerini bir düşman olarak görürsünüz. Yine de bir çeşit anlaşmaya varmak zorundasınız, çatışmaya bir son verebilmek için mesela. Bu bize uyarlanamaz, çünkü Kıbrıs sorununu bu şekilde çözemeyiz. Kıbrıs sorununu sadece ortaklık modeliyle çözebiliriz. Ortaklık modeli Nelson Mandela ve Willem de Klerk’in Güney Afrika’daki durumu gibidir. İkisi de çok farklı noktalardan başladı, biri diğerinin esiriydi. Birbirlerinin elini tutup bunu beraber yapacağız, buna bir son vereceğiz dediler. Ya da Kolombiya Başkanı Santos ve gerilla lideri hep birbirlerinin düşmanıydılar ama artık ortak olacağız, düşman değiliz, ve iki farklı grubu birleştireceğiz, çözüm bu dediler. Çözümün tek yolu budur.”

 

“İyimser olabileceğim bir ortam yok”

Eide, bazı çevrelerin kendisini bazı dönemlerde fazla iyimser olması nedeniyle eleştirdiğini ifade ederek bunun saf olduğundan dolayı olmadığını belirtti.

Bu iyimserliğin liderler arasındaki ortaklığı ve birlikte çalışmalarını görebilmesi dolayısıyla meydana geldiğini belirten Eide, “Şimdi o ortaklığı o kadar göremiyorum diye o kadar da iyimser değilim. Ama karamsar da değilim, sadece iyimserliğim biraz derecelendi. Ve tabii ki, sadece bu ortaklığı yaratmak değil olay; iki toplum var, iki sistem, iki yönetim. Olay ortaklıktan daha karışık. Ama günün sonunda iki lider var. Ve lider olmak yalnız olmayı gerektirebilir. En büyük ülkelerin başkanları bile etraflarında birçok danışman, kaynak olmasına rağmen, bazı kararları yalnız başlarına almak zorundadırlar. Ve bunlar öyle dış kaynaklardan edinebilecek şeyler değil. Lider olarak kendilerinin yapması gereken şeylerdir. Liderlik göstermeleri gerekir. Lider olmak strateji, kararlılık, ve önemli meseleleri önemsiz meselelerden ayırabilme gerektirir. Önemli bir şeyi yaparken aklınıza önemsiz bir şey gelirse eğer, bir anda her şeyi unutursunuz. Ve dünya kadar zamanınız olsa, istediğiniz kadar devam edebilseniz, o zaman tamam bakıp görelim belki tesadüfen ansızın anlaşırız diyebilirsiniz. Ama böyle bir zamanınız yok, Kıbrıslılar olarak. Bu yüzden liderliğe ve kararlılığa ihtiyacımız var” dedi.

 

Uluslararası destek hat safhada

Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm için uluslararası desteğin oldukça fazla olduğunu kaydeden Eide, Güvenlik Konseyi’nin çözümün arkasında olduğunu belirtti. Her altı ayda bir müzakerelerin güvenlik Konseyinden çıkarılan karar ile desteklendiğini söyleyen Eide, bu kararların 15’e 0 oyla alındığını belirterek dünyada neredeyse başka hiçbir çatışmada bu kadar anlaşma olmadığını söyledi.

“Aktif bir ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Avrupa Birliği var. Garantörlerin tabii ki birbirleriyle sürtüştükleri olur. Ama ikisi de sorunun çözülmesinden yana. Biz sorunun çözülmesinden yanayız. Antonio Guterres konuyla bizzat ilgileniyor. Liderler sık sık görüşmelerde ve para da mevcut” ifadelerini kullanan Eide, çözüm için şaşırtıcı derecede büyük bir uluslararası dost listesi olduğunu belirtti.

 

Biz zorlayamayız”

Eide, uluslararası destek bu kadar fazla olsa da liderleri kapsamlı çözüme kimsenin zorlayamayacağını söyledi. “Bir atı suyun kenarına kadar götürebilirsiniz ama suyu içmeye zorlayamazsınız” ifadelerini kullanan Eide, liderlere herhangi bir şekilde çözüm empoze edilmeyeceğini söyledi. Eide sözlerine şöyle devam etti: “Şu an benim iki taraftan da arkadaşlarım, neredeyse bize yalvarıyor artık ‘lütfen siz yapın, biz yapamıyoruz’ diye. Hayır biz yapamayız. Annan Planı’ndan öğrendiğimiz gibi, bir taraf iyi güzel mutluydu, Annan Planı’nın lehine oy verdi, diğer taraf tamamen aleyhindeydi. Ve hayır diyenlerin en büyük argümanı, planın yabancıların planı olmasıydı. Bizim planımız değildi. Yani bir anlaşma olursa, liderlerin tavsiye ettiği bir anlaşma olmalı, televizyona, gazetelere çıkıp bunu biz tavsiye ediyoruz, bu bulabileceğimiz en iyi plan diyebilmeliler.”

 

Sihirli bir formül yok”

Eide, müzakerelerde tekrar hızlanmaları gerektiğini belirterek ya bunu liderlerin seçeceğini ya da başkalarının onlara ilham vermesi gerektiğini kaydetti. Eide, “Biliyorum bu umutsuz bir mesaj; sihirli bir formülümüz var diyebilmek güzel olurdu, ama sihirli bir formülümüz yok. Eğer varmış gibi davranır isem de insanları kandırıyor olurum, ve insanları kandırmak istemiyorum, dürüst olmak istiyorum” diyerek müzakerelerdeki durumu özetledi.

 

Güney’den gelen destek önemli”

Eide Güney Kıbrıs’ta son dönemde müzakere sürecine dönük olarak DİSİ ve AKEL’in verdiği desteğe de işaret ederek, “Herhangi bir siyasi sistemde siyasi partilerin de bir rolü var. Ve ben bunun farkındayım, Güney’i ele alacak olursak, AKEL ve DISI’nin açık bir şekilde çıkıp Kıbrıs Rum parlamentosunda çözüm taraflı bir çoğunluk olduğunu gösterdiklerini gördük. Yani bazen farklı kuvvetlerin meydana çıkıp etkili olduğunu görürüz.” diye konuştu.

 

Kategorize etmeye başladılar”

Görüşmecilerin gerçekleştirdikleri son görüşmeye de değinen Eİde, “Görüşmeciler aslında dün her şeyi sınıflandırmaya/kategorize etmeye başladılar. Ben söyledim diye değil de kendi inisiyatiflerine göre yaptılar bunu. Belki gelecek hafta, görüşmecilerin buluşup bir sonraki lider görüşmesine hazırlanırken bunu biraz daha çok geliştireceklerini göreceğiz. Gelinen aşamada her meseleye tek tek bakma zamanımız yok. Aşağıdan yukarıya olmayacak, yukarıdan aşağıya çalışmamız gerek. Ve başka da alternatif yok” dedi.

 

Her iki liderde de ‘evet’ yetkisi var”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, “Evlilik, sadece karı ve sadece kocaya bağlı değil ama çifte veya çiftin dinamiğine göre olması gerekir. Tabii burada ben evlendiler demiyorum ama liderler bir ikili oldular, bir çift olarak nasıl yapılacağına onlar karar vermeli” diye konuştu.

Eide, kendilerinin sihirli bir şekilde liderleri yeni baştan yaratamayacaklarını ifade ederek onların seçildiğini, yetkinin onlara verildiğini belirtti. Ancak bu noktada iyi olanın ikisinin de sorunu çözmek için seçilmiş olması dedi. Her iki liderde de ‘evet’ yetkisinin olduğunu ifade eden Eide, çözüm için oy topladıklarını belirtti. Eide sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ben, her şeye rağmen, daha da iyisi olamazdı diye düşünüyorum. Yani birkaç sene bekleyelim, bazı şeyler daha da iyiye gidecek değil. Başka herhangi bir takım olsaydı bundan daha az anlaşma yanlısı olurdu. Yani şimdi olması gerek, bu günden başka bir zaman olamaz.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar