Aptalca bir karar... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mayıs 10, 2024
Köşe Yazarları

Aptalca bir karar…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Tam 67 yıl öncesine ait bir plebisit… Sadece Rum toplumunun iradesini temsil eden… Amacı, adanın tek söz sahibi olduklarını göstererek, adayı Yunanistan’a bağlamak niyetlerini dünyaya duyurmaktı…

O aptallık, başlarına türlü işler açtı. Adanın iki halkına da acılar yaşattı. 1950 plebisitini yaptıran Makarios bile, o hedef önünde engel görüldü, darbeye maruz kaldı…


Gün geldi, AB çatısı altında Yunanistan’la bir şekilde birleştiler. Herkes de zanetti ki, bu modası geçmiş milliyetçi hedef ortadan kalktı… Oysa hala daha böyle saçma sapan bir politikayı çocuklarına öğretmeye kalkmaları ne tuhaf, ne düşündürücü…

Aslına bakarsanız Enosis hedefi hiç ortadan kalkmadı. Rahmetli Denktaş, Rum Temsilciler Meclisi ve AKEL’in Enosis kararlarının hiç ortadan kalkmadığını sık sık söylerken, “geçmişe takılıp kalmakla” suçlanırdı. Oysa enosis Rumlar için mantıksız da olsa, en azından, sıkıştıklarında kullandıkları bir propaganda unsuru olarak kaldı.

1970’lerde üniversite gençliği, AKEL’in de 1966’da alınmış enosis olduğunu öğrendiğinde, AKEL’le ideolojik birlikteliği reddetmiş, CTP’de ilk bölünme böyle ortaya çıkmıştı. Halklar, eşitlik, özgürlük falan diyen AKEL’in enosis kararını kaldırmamış olması, buralarda deprem yaratmıştı. Sonuçta sosyalist değil, nasyonal sosyalizmdi inandıkları… Bunu söyleyenler revizyonistlikle suçlandılar ve partiden ayrıldılar.

Bu kez Rum Temsilciler Meclisi’nde AKEL olumlu oy kullanmadı. Ama diğer taraftan, masada Kıbrıs Türkleriyle eşit siyasi ortaklık temelinde yeni bir devlet için görüşme yapan, bu hedefe inandığını söyleyen DİSİ Partisi’nin, aşırı milliyetçi, çağdışı partilerin müzakere masasını berhava etme amacıyla verdiği ‘Enosis plebisitinin okullarda kutlanması’ önerisine çekimser kalması daha da tuhaf ve endişe verici oldu… Üstelik de Meclis’e gelmeden, Komite’de DİSİ’li üyelerin öneriye olumlu oy verdiği bildiriliyor. Yaklaşan seçimler, Anastasiadis’i sıkıştırmış olmalı. Uluslararası toplumun çözüm yönündeki baskısına mı baksın, aşırı sağın masadan kalkma baskısına mı… Nitekim, bu son karar karşısında DİSİ, çekimser oy kullanarak, ne şiş yansın ne kebap demeye çalışmış.

Öyle olmadığını, bu öneriyi sunanların derdinin müzakerelerin sonlanması olduğunu kör gözlere sokmak gerekir.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kararın, ‘Kıbrıs Türk halkında zaten var olan güvensizliğin daha da artmasından başka bir işe yaramayacağı’ ve ‘çözüm çabalarına ciddi bir darbe’ olduğu yorumu yaptı.

Ancak buna karşılık, Başbakan Ögürgün’ün sosyal medyadan yaptığı ilk değerlendirme evlere şenlik… Başbakan, “ENOSİS hayalini hala devam ettiren Rum Meclisi’ne sorarım: Bir 20 Temmuz daha mı lazım?” diyor.

Bu ifadeyle, Güney’dekilerin oyununa gelmiş görünüyor…

Sanırım bunu kimseye danışmadan kendi kafasına göre yazmış…

Dün yazılı bir açıklama yaparak durumu toparlamaya çalışsa da, bu mesajıyla bir çuval inciri berbat etti…

Bizim Meclisimiz de bir karar alsın, ama burada söylenmesi gereken, aynı fanatiklikle cevap vermek değil, BM’ye, kendi gözetiminde sürdürülen müzakerelere darbe vurulduğunu duyurmak, Rum tarafındaki bu zihniyeti görmesini sağlamak olmalı.

Diğer taraftan, iki üyesinin, fanatizm içeren bu aptalca niyetini  AB’nin yüzüne vurmak gerekir…

Rum tarafı yine öylesine kıymetli bir malzeme verdi ki, bunu çok iyi değerlendirmeliyiz…

Hem de bu aşamada…

Kıbrıs Türklerinin neden garantiler ve güvence konusunda hassas olduklarını, neden Rum halkına güvenmediğini vurgulamalıyız… Ki gerçek de bu aslında…

Heyecana değil, fanatizme değil, aklı selime, diplomasiye, tecrübeye ihtiyaç var. Çıkarlar böyle çıkışlarla korunmaz…

 

 


YERİN KULAĞI VAR

KOMİK DEĞİL Mİ?: 

Rum Meclisinin aldığı “Enosisi kutlama” kararı sürece tuz biber ekti. Ama ilginç olan ne biliyor musunuz, bizde hararetle “Taksimi” savunanların bu karara en sert tepkiyi göstermeleri. Amaç aynı, birisi Yunanistan’a, diğeri ise Türkiye’ye bağlanmayı hedefliyor. Tıpkı o reklamadaki gibi, yok aslında birbirlerinden farkları…

 

BU İŞ OLMAZ:

Liderleri adada bir anlaşma için güya çaba gösterirken, partisi faşist ELAM’ın kuyruğuna takılmasını DİSİ nasıl açıklayacak çok merak ediyorum. Anastasiades masada hangi çözümü görüşecek, Akıncı’ya ne diyecek bu saatten sonra. Onların kafasındaki çözümün ne olduğu açık ve net. Adada adil bir çözümü destekleyen birisi olarak inandım ki, bu kafalarla hiçbir şey olmaz. Barışmış, çözümmüş, bizler için hayalden öte bir şey…

 

ELAM BUYURMUŞ:

Güney’deki Türk eserlerine ayrılan fon durdurulmalıymış. Olur canım… Yap, bizimkiler de aynısını yapsınlar anında. İstedikleri bu herhalde… Fanatizmin, fanatizmi beslediğini bilmiyor mu bunlar? Yoksa varoluş nedenleri bu olduğundan mı? Bu devirde bu kafalarla uğraşmak ne kadar acı…

 

ÇARE BELLİ:

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Kıbrıs sorunundan dolayı Kıbrıslı Rumların endişe içerisinde olduğunu savundu. Onun için mi enosis kararına olumlu oy verdiniz sayın Papdopulos? Çok iyi biliyorsunuz ki, endişelerinizi ortadan kaldırmanın tek çaresi, adada her iki tarafın da kabul edebileceği bir anlaşmayı zorlamak olmalı. Ama siz bunun için çalışacağınıza, adayı Yunansitan’a bağlama hevesinden vazgeçmiyorsunuz…

 

NİYE İNCELENMESİN:

YDÜ hastanesinin, Sağlık Bakanlığının yaptığı sevkler sonucu devlete çıkarıdığı 62 milyon TL’lik fatura hükümet ortakları arsında gerginliğe neden olmuş. UBP kanadı, faturalanın hemen ödenmesinden yana tavır alırken, DP kanadı ise  ayrıntılı incelenmesini talep etmiş. Bu durumda DP kanadı yerden göğe kadar haklı ama, faturalarda detay olmadığından eminim. Konuyu en iyi Mustafa Arabacıoğlu bilir. Geçmişte de yaşandı aynısı…  Bu devlet o kadar zengin mi ki, sorgusuz sualsiz önüne gelen her faturayı ödeyecek…

 

SUÇ CENNETİ: KKTC’de artık herşeyin sahtesi var. Eşofmanın, ayakkabının, kimliğin, pasaportun, paranın… Şimdi de kafaya göre ehliyet… Boğazımıza kadar suça boğulduk… Hala daha tedbir alma niyeti yok kimsede… Dıştan bakan suç örgütleri, buraı cennet olarak görüyor artık. Silkinmenin zamanı gelmedi mi?

 


 

ZİRVEDEKİLER

Mete Tümerkan: “BM bu karar geri çekilene kadar müzakere sürecinden çekilmeli. Durum netleşmeden devam etmemeli. Bu karar bize, Rum Meclisi ile Rum Lider’in niyetinin Kıbrıs’ta huzur dolu bir gelecek inşa edilmesi yönünde olmadığını gösteriyor.Ve bu karar orada durduğu sürece de bu konudaki algı değişmeyecek…”.

 


DİPTEKİLER

Eyvah Yine İnşaat Krizi: Annan Planı dönemindeki furyada bir çok İngiliz inşaat şirketleri tarafından dolandırılmış, bunun da KKTC’ye güven bağlamında büyük zararı olmuştu. Son bir kaç yılda yeniden başlayan furyaya bu gözle, hep kuşkuyla baktık. İşte yeni vakalar ortaya çıkmaya başladı. Anlaşılan o felakete rağmen, devletin hala daha doğru denetim sorunu var. İnşaat müteahhitleri daha geçen gün, inşaatları kimin yaptığının bile belli olmadığını söylüyorlardı. Devlet sözleşmelerin bire bir uygulanması için gereken yasal düzenlemeyi yapmadığı gibi, inşaat denetimi de yapmıyor. Eyvahlar olsun, felaket kapıda… Hem de bu defa çok daha korkunç olacak. Çünkü inşaat sayısı kat kat fazla…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar