Cumhurbaşkanı Tatar, Ulusal Birlik Partisi’nin 47. Kuruluş resepsiyonuna katıldı ve bir konuşma yaptı.
Tatar konuşmasında “Ben hep söyledim. Anayasa’ya göre tarafsız olmam gerekmektedir. Ama benim gönlüm benim siyasetimi destekleyen partidedir. Gelecek süreçte parti merkezinin kararlarına mutlak surette uyunuz. Önemli olan UBP’nin kazanmasıdır. ” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın bu konuşması Anayasanın açıkça ihlal edilmesi, deyim yerindeyse paspas edilmesidir.
KKTC anayasasının Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bölümünde, Cumhurbaşkanının partisi ile ilişkisini düzenleyen 101. Maddede “Cumhurbaşkanı partili ise, partisinin kararları ile bağlı değildir, bağımsız hareket eder. Cumhurbaşkanlığı ile parti başkanlığı aynı kişide birleşemez” denilmektedir.
Cumhurbaşkanının Yetki ve Görevlerini düzenleyen 102 maddenin 2. bendinde “Cumhurbaşkanı anayasaya saygıyı sağlar”, 4. bendinde ise “Cumhurbaşkanı, bu Anayasa ve yasalarla kendisine verilen diğer yetkileri kullanır ve görevlerini tarafsız olarak yerine getirir” amir hükümleri yer alır.
Cumhurbaşkanı bu anayasal hükümlere uymak zorundadır.
Uymadığında anayasayı ihlal etmiş olur.
Tatar, anayasayı ihlal ediyor, bunu bilinçli olarak yani bilerek ve isteyerek yapıyor.
“Anayasa’ya göre tarafsız olmam gerekmektedir. Ama benim gönlüm benim siyasetimi destekleyen partidedir” sözlerinde bunu bilerek ve isteyerek yaptığı itirafı vardır.
Daha da öteye geçiyor ve parti yetkilisi pozisyonunda UBP üyelerine “genel merkezin kararlarına uyunuz” gibi direktifler de veriyor.
***
Ne ilginçtir ki Tatar’ın bu anayasa dışı tutumlarına ses çıkaran olmadı.
Sendikalar, sivil toplum örgütleri ve diğerlerinin gündemleri farklıydı.
Tatar’ı hemen her gün kıyasıya eleştirenler tek kelam etmediler.
Muhalefet partileri suskun kaldılar.
Hükümetin icraatlarını anayasaya aykırıdır” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine götürenler Tatar’ın bu pervasızlığı karşısında hareketsiz kaldılar.
Ulusal Birlik Partisinin 47. Kuruluş resepsiyonunda Cumhurbaşkanı olarak davet edilen ama parti yetkilisi gibi konuşmalar yapan ve partili olduğunu kendisi itiraf eden Tatar’ın tarafsızlığını yitirdiği gerekçesi ile Anayasa Mahkemesine götürülmesi kaçınılmazdır.
Tatar Anayasa Mahkemesinde yargılanmalıdır.
Devletin en önemli sözleşmesi olan, Kıbrıs Türkünün bir arada yaşamasının temel uzlaşı metni sayılan ve bizzat Cumhurbaşkanı tarafından korunup uyulması gereken anayasa defalarca ayaklar altında paspas edilmiştir.
Toplumu bir arada tutma gibi tarihsel misyonu olan anayasanın bilerek ve isteyerek delinmesinin tek amacı olabilir.
O amaç da biat edilen yere dönüşmeye, biat edilene benzemeye çalışmaktır.
Partili bir cumhurbaşkanı ve tek kişinin karar verici olduğu sistemi yasal olarak değil ama fiilen uygulamaya sokmak istemektir.
Buna izim verilmemelidir.
Aksi devletin topyekûn berhava edilmesinden başka bir şey değildir.