Anastasiadis ne yapmalı? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Anastasiadis ne yapmalı?

Mete Hatay bannerMete Hatay

Salı günü yazdığım yazıdan sonra bazı arkadaşlar bana sitemkar bir şekilde yaklaşarak niye masaya bir türlü dönmeyen sayın Akıncı’yı haklı bulduğumu anlayamadıklarını söylediler. Ben de onlara yazıda bunu anlatmaya çalıştığımı tekrarladım. Kıbrıs Temsilciler Meclisinde alınan bu kararın halihazırda gerilen ilişkiler açısından adeta bir “son damla” etkisi yaptığını anlatmaya çalıştım. Ve adanın iki tarafında yıllardır devam eden kışkırtıcı milliyetçi sembol kullanımlarının ve törenlerin, görüşmelerin en yoğunlaştığı bu kritik döneminde alınan böyle bir kararla asla kıyaslanamayacağını açıklamaya çalıştım.

 


İlişkilerin gergin olduğunu uzun zamandır zaten takip ediyorduk. Birçok konuda bir türlü ortak noktalarda anlaşamayan liderlerin, bazı önemli konuları çözümlemeden çoklu konferansa girişmelerinin yanlışlığını da birçok yorumcu defalarca dile getirmiştir. Alt meseleler arasında ilişkilendirilecek birçok konunun son etap meseleleriyle ilişkilendirilerek içinden çıkılamaz bir hale dönüştüğünü de daha evvel yazmıştım. Çok önceden anlaşılmış kabul edilen konuların daha ileriki etaplarda yeniden önlerine çıkması, Kıbrıslı Türk heyetini defalarca zor durumda bırakmıştır. Tabii bazı yorumcular bununun diğer bir sebebinin Kıbrıslı Türk heyetinin gelişmeleri aşırı bir iyimserlikle okumasından kaynaklandığını ve bu iyimserliğin Rum tarafının gerçek pozisyonun ortaya çıkmasıyla hayal kırıklığına dönüştüğünü ileri sürmektedirler. Fakat sonuç olarak BM tarafından da yaratılan atmosfer hep bir ilerlemenin sağlandığı yönünde olmuştur. Yani aşırı iyimser okumayı sadece Kıbrıslı Türkler yapmıyormuş demek ki. Tabii masadaki durumun ise tam olarak öyle olmadığını şimdi daha net bir şekilde görmüş bulunuyoruz.

 

Öte yandan Türk tarafının aşırı iyimser algı sorununa ek olarak Anastasiadis’in New York zirvesinde Ban-ki Mun’un önünde daha önce söz verdiği bazı konulardan geri atması, Mustafa Akıncı’yı öfkelendirmesine ve az daha görüşmelerin çökmesine neden oluyordu. Yani sorunun sadece aşırı iyimser beklentilerden değil, samimiyetsizlikten de olduğunu anlıyoruz. Tabii ki bu tip son dakika sürprizleri New York’la kalmayacaktı. Birinci Mont Pelerin zirvesinin sonuçsuz kalması ve Anastasiadis’in bir haftalık ara istemesi ve Yunanistan’a koşması ve daha sonra Yunanistan’ın zücaciyeci dükkanına giren fil gibi etrafı tarumar etmesi ve Anastasiadis’in buna ses çıkartmaması ve son olarak Cenevre rezaleti, bardağı iyice doldurmuştu. Bu arada müzakerelerin hesapta ilerleme kat ettiğini ve 2016 sonu veya 2017 Mayıs’ında anlaşma olasılığının yüksek olduğunu açıklamalarına katılan veya en azından karşı çıkmayan Anastasiadis, Akıncı ile tokalaşıp, tebessüm eden pozlar vermeye devam ederken, diğer taraftan büyük bir krize neden olma potansiyeli taşıyan gaz aramalarına devam etme kararı alacak ve aramayı anlaşmadan sonraya veya en az bir yıl daha ertelemeyi reddedecekti. Bildim kadarıyla Sondajlar Mayıs ayında başlayacaktır. Kıbrıslı Türklerin hakları ve gaz arama ruhsat alanlarından 5 sahanın Türkiye’nin kıta sahanlığı ile çakışması meseleyi iyice karmaşıklaştırmaktadır. Buna rağmen Türk heyeti görüşmelere devam etmiş ve 2017 içerisinde bir çözüm bulmaya uğraşmıştır. Ta ki plebisiti kutlama kararı gelene kadar.

 

Sayın Akıncı’nın bu kararı çok büyük bir sorumsuzluk ve saygısızlık olarak görmesi, birçok Rum siyasetçi tarafından da teslim edilmiştir. Ama, maalesef Anastasiadis yanlış olduğunu kabul ettiği bu kararın alınmasını engellemek, için zamanında müdahale edememiştir. Şimdi ise geriye adım atmanın imkansız olduğunu iddia etmektedir. Doğrudur, karara karşı çıkmış AKEL bir taraftan Anastasiadis’i sıkıştırırken diğer taraftan da kapalı kapılar ardından kararı değiştirmesi veya kadük etmesi için yardım edebileceğini ama Troyka’nın dayattığı pakette bazı değişiklikler istencini de şart olarak dayatmaktadırlar. Bu nedenden AKEL’e borçlu kalmak istemeyen ve reform paketini de olduğu gibi geçirtmek isteyen DİSİ bu konuda büyük ihtimalle adım atmayacaktır.

 

Öyleyse Anastasiadis ne yapmalı? Bence eğer bu karar geri aldıramayacaksa ki öyle görünüyor, Kıbrıslı Türklerin ve Akıncı’nın tekrar güvenini kazanmak için başka bir güven artırıcı önlem için tek taraflı bir adım atabilir. Örneğin, güneyden kaynaklanan engeller yüzünden bir türlü gerçekleşemeyen roaming sorununu çözebilir; Kıbrıslı Türklerin Bolonya sürecine dahil olmalarının önündeki engeli kaldırabilir. Veya karışık aile çocuklarının Kıbrıs pasaportu alma ambargosunu kaldırabilir. Bütün bunlar ne yasa değişikliği ister ne de fazla bir bürokrasi. Sayın Anastasiadis’in “Evet” demesi yeterlidir. Eminim sayın Akıncı böyle bir jestin altında kalmaz ve kısa sürede masaya dönüp müzakerelere bıraktığı yerden devam eder.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar