Ana muhalefet yok hükmünde - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Ana muhalefet yok hükmünde

Hiç kuşkusuz dün kamuoyu iki konuyu tartıştı. Birisi UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün Meclis’teki asabi ve saldırgan tavrı, diğeri ise yine UBP Milletvekili Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’a basın aracılığıyla yaptığı çağrı…

Her iki olayla ilgili olarak söylenecek tek şey, UBP resmen dağıttı.
Genel başkanları Meclis’te Meclis Başkanı ve Başbakan’a saldırır, diğeri de eşini ikna etmek için yazılı açıklama yapar.
Şahsen bir gün için bu yaşananlar ülke siyaseti açısından bana çok fazla geldi…
Özgürgün’ü anlayabiliyorum, çünkü bu ilk vukuatı değil. Dünkü yazımda bu konuya etraflıca değinmiştim. Konuyu daha fazla uzatıp da Hüseyin Özgürgün’e prim yaptırmaya hiç niyetim yok.
Nitekim Meclis’teki çirkin kabadayılığının arkasından iki ayrı konuda yazılı açıklama yaparak gündem değiştirmeye çalıştıysa da, eminim kimsenin umuru bile olmadı. O hareketten sonra ağzıyla kuş tutsa, itibarı sıfırlanmıştır ve ne dediğinin hiç bir önemi yoktur…
Dedim ya, Özgürgün’ün Meclis’teki saldırısının şokunu atlatmadan, bu kez bir başka UBP milletvekili hepimizi şaşırttı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde, belli bir merkezden gelen baskılara dayanamayıp, Yönetim Kurulu Başkanı olduğu televizyon kanalından istifa eden eşinin, görevine geri dönmesi için basın aracılığıyla yaptığı açıklama, sanırım “yok artık” dedirtecek cinstendi…
İlk okuduğumuzda, Mahmut Anayasa’nın “mandıratimes” şakalarından biri sandık.
Konunun kahramanı, Maliye eski Bakanı ve UBP Lefkoşa milletvekili, Kanal T’nin sahibi Ersin Tatar…
“Seçimin ruh haliyle” kendisinin de sahibi olduğu TV kanalına baskı yaptığını kabul ediyor…
Sonra dönüyor; “Vatandaş da, bir izleyici olarak ben de senin dönmeni istiyoruz” diye eşine çağrı yapıyor. Sanki ilk kez yapmışlar gibi. Sanki daha önce başka insanları, aynı baskılarla işten durdurmamışlar gibi…
Adam yapıyor, sonra da övünç vesilesi gibi basına da açıklama veriyor.
Her neyse, bu onun meşrebiyle ilgili…
Ancak bu insanlardan biri yılların Ulusal Birlik Partisi’nin Başkanı, diğeri de ne kadar resmen söylemese de başkan adayı. Hatta diğerini istifaya çağıran biri…
Diğer taraftan milletvekili Faiz Sucuoğlu diyor ki: “Değişimde belirleyici tabandır. Yenilenme tavandan tabana değil, tabandan tavana yönelik olmalıdır…”
Kastettiği, tabanın değişmesi mi? Yoksa tabanın, baskı yaparak, tavandakileri değişime zorlaması mı? Herhalde ikincisini kastediyor.
Ve o da biliyor ki, şu anda yüzde 20’lere düşen kilit UBP tabanında öyle bir hareket yok. Kurultaydan kurultaya giderler, kendilerini kim ikna ederse oylarını kullanır, ondan sonra diğer kurultay gelene kadar şikayet ederler… Başka hiç bir şey.
Böyle geldiği için böyle gideceğini düşünüyor. Haklı da. Öyle olmasa, halihazırda UBP adına sergilenen şu tiyatronun oyuncuları, sandalye kapmaca oyunu oynuyor olabilirler miydi.
Arka arkaya seçim kaybeden, adayını, yılların Eroğlu’sunu seçtiremeyen, milletvekillerini başka partiye kaptıran bölük pörçük parti, ana muhalefet olsa ne yazar, erken seçim istese ne yazar.
UBP bugün artık vatandaşın beklentilerinin çok gerisindedir.
Son seçim müthiş bir anket sonucu olarak ortaya çıktı. UBP’nin aldığı oy oranı ortada.
Taban diye bir şey kalmamış. Yarıdan fazlası başka başka adaylara oy kullanmış.
Saygınlığı yok, güven yok, örgütleri dağılma aşamasında.
Oysa bir partinin tabanı, muhalefette de olsa, partisinin güçlü olmasını bekler. Saçma sapan güç gösterileri ya da komedi misali açıklamalar değil.
Aslında tüm vatandaşın da muhalefetten beklediği, Hükümetin yaptığı yanlışlara karşı sağlam bir duruş sergilemesidir.
Kabadayılık ve hiç bitmeyen çekişmeler, sadece o partinin altından tabanı çekip almaz, demokrasiyi de eksik bırakır.
Maalesef şu anda, ülke demokrasisi eksiktir…


YERİN KULAĞI VAR
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE:

Cumhurbaşkanlığı seçimleri bitti ama seçimlerle ilgili dedikodular bitmek bilmiyor. Bu seçimde öyle isimlerin aynı safta çalıştıkları iddia ediliyor ki, insan kulaklarına inanamıyor. Hele de mensup oldukları görüşün adaylarının kazanmaması için kurdukları kumpas iddiaları, ne yenilir ne yutulur cinsten. Resmen bu seçimlerde kimin elinin, kimin cebinde olduğunu kimse anlayamadı…

OLMADI SAYIN ATUN:
Eski Meclis Başkanlarından ve Başbakanlardan Hakkı Atun, Eroğlu’nun tecrübeli bir politikacı olarak, bu sonucu öngörmesi ve görevini bitirmiş olması gerektiğini ifade ederek, “Kendisini daha çok tatmin eden bir durumda görevinden ayrılmalıydı” şeklinde konuşmuş. İyi de Sayın Atun, ilk turda Eroğlu’na karşı kampanya yapıp, ikinci turda Eroğlu’na oy verilmesi gerektiği yönünde açıklama yapacağınıza, o gün çekilmesini söyleseydiniz ya…

SUSUP OTURACAĞINA:
UBP Genel Başkanı Özgürgün, Meclis’teki kabul edilemez davranışı sonrası susup oturacağına, yine konuşmaya devam ediyor. Önceki gün Başbakan’ın üzerine yürüyen Özgürgün bu kez de, “Sayın Başbakan Özkan Yorgancıoğlu eminim futbol topu ile basketbol veya voleybol topunu ayırt edemez. Sayın Başbakan çıkıyor, ‘Futbol konusunda destek verdim’ diyor. Hayatında futbol sahasına gitmemiş” şeklinde konuştu. Bence biraz sessizce çekilmeli. Çünkü konuştukça hem kendisi, hem de partisi kaybediyor…

BİR ARAYA GELMEDİLER:
Cengizköy’de geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Özay Kandulu’nun cenaze törenine katılan 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu, UBP Milletvekili Kemal Dürüst ile Lefke eski Belediye Başkanı Mehmet Zafer adeta köşe kapmaca oynamışlar. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu’na karşı Akıncı’yı destekleyen Mehmet Zafer ile Kemal Dürüst’ün tokalaşmadıkları ve birbirlerinden uzak durmaya çalıştıkları gözlerden kaçmadı… 

MARE MONTE’DE SİNİRLER GERİLDİ:
Net Holding’in 49 yıllığına kiraladığı ancak, 2007’den beridir çivi çakılmayan Mare Monte Otel, şirket ile Alsancak Belediyesi’ni karşı karşıya getirdi. Önce plaj yüzünden ikili arasında başlayan ve eylem yapılmasına kadar giden gerginlikte, bu kez de Belediye’ye ait olduğu iddia edilen restoranın tamiri ile yeni bir kriz yaşandı. İnşaatı durdurmak isteyen otel yetkililerine karşı Başkan Ataser, bölgede bulunan ve otele ait olan arıtma tesisisin yasal olmadığını ileri sürdü. Hatırlayacaksınız daha önce de Net Holding’in kirasında bulunan Mare Monte Otel’in bir bankaya ipotek gösterildiği de iddia edilmişti… Bunlara kimler izin vermiş, bu işler nasıl yapılmış, kim bize izah edecek?

KKTC’DE BİR İLK:
KKTC önceki gün bir ilke imza attı. 7 Haziran’da Türkiye’de yapılacak seçimler için bir parti ilk kez adamızda miting düzenledi. HDP, önceki gün KKTC’de yaşayan seçmenlerine yönelik bir miting düzenleyerek bir ilke de imza atmış oldu. Buradaki oyların seçimlere etkisi ne olur bilemem ama yarın diğer partiler de burada miting yapmaya kalkarsa hiç şaşırmayın…

ZİRVEDEKİLER
Sibel Siber: Özür dilenmesi gereken bir pozisyonda olmasına rağmen duyduğu sorumluluk gereği, “Meclisimizde yaşanan ve Meclis’in itibarını sarsan olay, hem bir vatandaş, hem de Meclis Başkanı olarak beni derinden üzmüştür. Bu yaşanan talihsiz olaydan dolayı öncelikle halkımızdan özür diliyorum” açıklamasını yaptı…

DİPTEKİLER
Faiz Sucuoğlu: Destekledikleri adayın Lefkoşa ilçesinde aldığı oylar meydanda. İlçe başkanlığı döneminde partisinin ve ilçesinin elle tutulur bir başarısı yok, üstüne üstlük, genel başkan ve Başbakan olarak Lefkoşa’dan seçime giren İrsen Küçük sandıkta kalıyor. En önce istifa etmesi gereken kendisiyken, bırakın istifa etmeyi, genel başkan da olmak istiyormuş…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar