Son yıllarda ABD’nin politikasının BÖLGEMİZDE esas olarak kara para üzerinde yoğunlaştığı ,bu yoğunlaşmanın Rus etkisini kırmayı hedeflediği dikkat çekicidir.
ABD, Rusya’nın kendisine karşı olan güçleri finanse etmesinde veya Rus şirketlerinin bulunduğu ülkelerde Rus politikasını etkin kılmasında kara para’yı etkin bir araç olarak kullandığını sık sık açıklamaktadır.
ABD nin istediği ULUSLAR ARASI TİCARET ve PARA FAALİYETLERİNİ kendisinin kontrol etmesidir. Bu kontrol, DOLAR’ın dünya piyasasındaki hakimiyetinin de yolunu açmaktadır.
Son birkaç yıldır, ULUSLAR ARASI PİYASALAR, Türkiye üzerinde baskı uygulayarak, kara para’nın kontrolünü sağlamaya çalışmaktadırlar.
Erdoğan geçmişte uyguladığı faize karşı politikalarla Türkiye ekonomisini yönetemez hale gelince, ABD ve Batı’ya yakın Mehmet Şimşek’i Hazine ve Maliye’den sorumlu Bakan olarak atadı.
Mehmet Şimşek,ilk iş olarak KARA PARA’yı kontrol politikasını gündeme getirdi.
Kara Para kontrol edilmeden, DIŞ ÜLKELERDEN üretime yönelik sermaye akışının olamayacağını Mehmet Şimşek sık sık tekrarlamaktadır.
Türkiye’de bu politikaya dönülürken, Kara Para’nın aklandığı diğer bir merkez olan Kuzey Kıbrıs’ı da, sıkı şekilde kontrol edecek politikalar adım adım gündeme geldi.
Rum mallarının Ruslara , Yahudilere ve diğer ulustan insanlara satılması durumunda, önemli miktarda Kara Para’nın Kuzey Kıbrıs’a getirildiği ve Kuzey Kıbrıs Üzerinde yabancıların etkisinin artmaya başladığı, herkesin gördüğü bir olaydır.
Mülkiyet konularının Türkiye basınına yansımasından sonra, Kuzey Kıbrıs’taki yolsuzluklar ve bu yolla kazanılan paralar da gündeme getirildi.
Kuzey Kıbrıs Kumarhaneleriyle, Uyuşturucu trafiğiyle, politikacılara çeşitli yollarla verilen rüşvetlerle anılırken, amaç, SÖZÜM ONA MİLLİYETÇİ görünüp, statükonun korunması için her yola başvuranların iyice yıpratılması ve halk içindeki güçlerinin sıfırlanmasıdır.
ABD ve Batı’ının istediği politikalara karşı çıkamayacak politikacılar sadece Kuzey’de değil, Güney’de de adım adım etkisizleştiriliyor.
Salı Günkü Fileleftheros gazetesi, bir yıl kadar önce, ABD ile İngiltere tarafından Rum şirketlerine yaptırım uygulanmasının ardından, Güney Kıbrıs’ın ABD ile iş birliği anlaşması imzalanacağını duyurduğunu, bu anlaşmayla, yasadışı faaliyetlerden elde edilen gelirin aklanmasıyla mücadele edilmesinin ve Güney Kıbrıs’taki Rus çıkarlı şirketlerin, Güney Kıbrıs’ı kullanarak yaptırımları baypas etmesinin önüne geçilmesinin hedeflendiğini yazdı.
Gazete, ABD Maliye Bakanlığı’nın yetkili kurumları tarafından açıklanan son tedbirler öncesinde, ABD ile Güney Kıbrıs arasında uzlaşı sağlandığını belirtti.
ABD Büyükelçisi Julie D. Fisher da sosyal medya hesabından hem yeni yaptırım paketini açıkladı, hem de Güney Kıbrıs ile yapılan iş birliğinin, yaptırımlardan kaçmak isteyenlerin önüne geçilmesini sağlayacağını ifade etti.
Bölgede uygulanmaya başlanan KARA PARA ve YOLSUZLUKLARA KARŞI MÜCADELE politikaları daha büyük politikalarından başka bir şey değildir.
Ana hedef, Doğu-Akdeniz ve Orta Doğu’da ABD ve Avrupa yararına yeni mevziler kazanmak ve Rusya’nın bölgedeki gücünü sıfırlamaktır.
Türkiye-ABD arasındaki yakınlaşma ve Türkiye-Yunanistan yakınlaşması, bu politikanın pratik yansımalarından başka bir şey değildir.
