Gençlerin çocukların korunması, taciz, tecavüz, aile içi şiddet ve cinayet konularında hiç yapılmadıysa on tane çalıştay yapılmıştır.
Devlet yapar, sivil toplum örgütleri yapar, uzmanlar çıkar konuşur.
Sonuç..?
Engelleyecek ne var elimizde..?
Korkarım hiç…
Başbakan bu konuya özel önem verdiklerini söylüyordu geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı ile buluşmasında.
“Çocuk ihmal ve istismarını önlemek için çalışma başlattık” diyordu.
Cumhurbaşkanlığı da bir çalıştay düzenlemiş.
Gençlik Hakları Çalıştayı’ymış adı.
Oradan da, gençler arasında taciz olaylarının yaşandığı, aile içi şiddet gibi konularda mevcut düzenin gençleri koruyamadığı ortaya çıkmış.
Kim ne çalışma yaparsa yapsın, artık tespitle uğraşmasın.
Çözüm odaklı olsun.
Çünkü nereden bakarsan bak, bu ülkede artık böyle bir sorun var.
Ve bir özeleştirisi de vardı Başbakan’ın; “2-3 gün geçince unutuyoruz”…
Vatandaş unutsun, sorun değil.
Zaten o travmayla yaşamak da sağlıklı olmaz.
Ama devlet..?
O unutmamalı…
Başbakan, unutmayacaklarını ekliyor, “Bu defa öyle yapmayacağız” diyerek. Güzel ama, aman sakın çalıştay falan demesin….
Lefkoşa Surlariçi’nde faal olan gönüllülerden öyle şeyler duyuyoruz ki, aklınız durur.
Bunları burada sıralamam imkansız.
Detay da vermek istemem ama, küçük yaşta çocuklar arası şiddet, taciz olaylarının boyutu sandığınızın çok üstünde…
Ana, baba işe gidiyor, çocukları birbirlerine emanet ediyor.
Çocuklar sürekli sokaklarda, korkunç şeyler geliyor başlarına.
Bunların tespitleri de yapılmış.
Özellikle bu gibi bölgeler için özel kreşler, özel ana okulları, ana-baba eğitimi veren kurslar var küçükten, küçükten.
Bunların çoğalması şart.
Varlığıyla yokluğu bir Sosyal Hizmetler Dairesi’yle olmayacak bu işler.
Ya o Daire bütçesiyle, görev tanımıyla, kadrolarıyla sil baştan yenilenecek, ya da Eğitim Bakanlığı-Polis-sivil toplum üçgeninde başka çareler aranacak.
Her bir kaç ayda bir birileri çalıştay düzenlese kaç yazar artık.
Dediğim gibi sorun somut, görünür biçimde ortada.
Zaten kimse de inkar etmiyor.
Yani çalıştay aşamasını geçmiştir artık olay…
Dünyanın pek çok ülkesinde benzer sorunlar var.
Çözümleri de -uygulanır veya uygulanmaz- ama bilimsel olarak bulunmuştur.
Amerika’yı baştan keşfe çıkarsak, yandık gitti…
YERİN KULAĞI VAR
MÜDAHALE ETTİ:
Gönyeli’deki çocuk cinayayetiyle ilgili olarak yazılanlara, sonunda polis müdahale etmek zorunda kaldı. Polis yaptığı açıklamada bazı gazete ve sosyal medyada olayla alakası olmayan haberlerin abartılı bir şekilde yayınlandığını ve yazılan birçok haberin gerçekleri yansıtmadığını açıkladı. İşin tadını öylesine kaçırdık ki, sonunda polis müdahale etme gereği duydu…
İPTAL EDECEĞİZ DEMİŞTİNİZ:
Dün Halkın Sesi gazetesinde yer alan bir haber, hafızamızı tazelememize neden oldu. 7 Ocak seçimlerinden önce Lefkoşa’da KTHY binası yanında UBP milletvekili Resmiye Canaltay’a verilen araziyle ilgili karar hala iptal edilmemiş. Gerçekten bugün iktidar olan partinin başkanı, “iktidara gelirsek arazinin Canaltay’a verilme kararını iptal edeceğiz” demişti. Herhalde onlar da bizim gibi unuttular. Hatırlatmakta fayda var…
ŞANSSIZLIĞIN BÖYLESİ:
Yirmi gün sonra seçime girecek belediyelere yağmurdan kötü sürpriz. Yeni “mega projelerin” anlatıldığı bir dönemde gelen yağmurla tıkanan logarlar, dereye dönen yollar, su baskınları bazıları için şanssızlık olurken, bazı adaylar içinse adeta bulunmaz bir fırsat oldu…
İKİ YIL MI?: Lefkoşa-Girne yolunun 4,8 km’lik bölümünün bir şeridinde yenileme çalışmaları bitti. Şimdi aynı işlem diğer şeritte başlayacak. Ama sanki bu ilk etap biraz uzun sürdü gibi. Bakan Atakan bir meclis konuşmasında Nisan’da bitireceklerini söylüyordu. Ancak bugün 2 Haziran… Millet epeyce cefa çekti yollarda. Turizm mevsiminin başladığını da dikkate alarak, umarım bu kez daha hızlı olurlar. İşin kötüsü, sözleşmeyi yapanlar, müteahhide 2 yıl süre vermiş. O da bu süreyi kullanmaya kalkarsa, yandık.
OLMADI DP:
Ombudsman’ın, basın sektörüne ilişkin raporunun ekinde Sosyal Sigortalar Dairesi’nden alınan teftiş raporları da var. Bir tanesi bana ilginç geldi. Hükümet ortağı Demokrat Parti’nin yayın organı Demokrat Bakış’a, kayıtsız işçi tespit edilerek, ihtar verilmiş. Umarım Serdar başkan sebep olanlar için gereğini yapmıştır. Kayıt dışılıkla mücadele ettiğini söyleyen bir siyasi partinin yayın organı, nasıl kayıtsız işçi çalıştırır..?
AMERİKA ÇILDIRDI:
ABD, bir yandan Ortadoğu’da enerji kaynakları için sıcak savaş yürütürken, diğer taraftan da, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı gümrük uygulamasıyla ticaret savaşları başlattı. En son da, daha önce muaf tutacağını söylediği AB, Kanada ve Meksika’ya gümrük getirdi. Bu son ikisi, anında ABD’ye misilleme kararı alırken, AB’nin pazarlığa gideceği anlaşıllıyor. Bazen düşünüyorum, bu çılgınlıkları her aklı başında adama yaptıramazsınız. Sanki de Trump bu işler için özel olarak seçilmiş gibi…
ZİRVEDEKİLER
Ünal Fındık: “Ben krizden kurtulmamızın yolunun çözümden geçtiğini düşünenlerdenim. Bu yapı ile bizim yaşanan bu ekonomik krizden başka çıkış yolumuz görünmüyor. Kuşkusuz Rum tarafı da bu zayıf noktamızı bildiği için biraz daha çökmemizi bekleyebilir. Ama unutmasınlar biz ne kadar çökersek, çözüm de o kadar uzaklaşır. Çünkü Rum tarafının istediği gibi bir anlaşmanın altına kimse imza atmaz.
Çözüm geciktikçe de masanın Kıbrıslı Türk tarafında Türkiye’nin ağırlığı artmaktadır. Bunu hiç unutmasınlar”…
DİPTEKİLER
Envanter Yok Ki: Ortaöğretimde 100, ilköğretimde 38 öğretmen ihtiyacı varmış. Ancak biliyoruz ki, öğretmenlik eğitimi alıp, başka işlerde çalışan dünya kadar genç de var. Sonra Türkiye’den öğretmen getirtiyoruz. Salih Coşar hocamın dediğinden, “var mı envanteriniz?”… Kaç mezun var, kaç işsiz, kaç gizli işsiz… Olsa böyle olmazdı değil mi..?
