Cumhurbaşkanı Akıncı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü atamasını onaylamama gerekçesini izah ettiği açıklamasına gelen tepkiler karşısında hem Bakan Dürüst’e hem de Sayıştay Başkanı’na ders nitelikli bir açıklamayla yanıt verdi.
“GELENEKLERİ KAMU VİCDANI OLUŞTURULUR”: Sayıştay Başkanı, eşinin “özel kalem olarak atanmamasının ardından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya “ayar” vermeye çalıştı, Akıncı’nın Cevabı son derece sert oldu: Atamayı yapmayarak Sayıştay makamının itibarını da koruduk
DÜRÜST’E İNCE AYAR: Her platformda atamayı kendisinin değil Başbakan’ın istediğini söyleyen Kemal Dürüst, Cumhurbaşkanı’nı “geleneklere uymamakla” suçlamıştı. Akıncı’nın açıklamasından Dürüst de payını aldı: Eş- dost atamaları devlet geleneği değildir
AKINCI NE DEDİ: Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Akıncı “atamayı reddetme nedenlerini” açıkladı:
- Dürüst’e: Toplumların devlet ve demokrasi gelenekleri, kamu vicdanını yaralayarak değil, o sese kulak verilerek oluşturulur.
- Yanlışları devlet ve demokrasi geleneğinin gereği gibi göstermeye çalışmak, devlete, siyasete ve demokrasiye katkı yapmaz, bilakis tümünü aşındırır.
- Korahan’a: Cumhurbaşkanı, söz konusu atama kararnamesini imzalamayarak, Sayıştay’ın yıpranmasını engellemeyi amaçlamıştır.
- Benzer sorumlu tavrı daha işin en başında Sayıştay Başkanı’nın göstermesi beklenirdi.
- Tüm siyasi makamlara: Tavsiyemiz, ilgili tüm makamların bundan sonra, kamu vicdanının sesine de kulak vererek kurumlarımızın saygınlığıyla güvenilirliğini korumak için gayret göstermelidir
Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın kamu vicdanını dinleyerek imzalamadığı Sayıştay Başkanı Osman Korahan’ın eşinin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’ne atanması kararının ardından açıklama yapan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst ve Sayıştay Başkanı Osman Korahan’a cevap verdi.
Cumhurbaşkanlığı açıklamada hem Kemal Dürüst’e hem de Sayıştay Başkanı Osman Korahan’a cevap verdi.
Açıklamada Kemal Dürüst’ün Cumhurbaşkanı’nın hükümetin atamalarını imzalamasının devlet geleneği olduğu açıklamasına “Toplumların devlet ve demokrasi gelenekleri, kamu vicdanını yaralayarak değil, o sese kulak verilerek oluşturulur. Yanlışları devlet ve demokrasi geleneğinin gereği gibi göstermeye çalışmak, devlete, siyasete ve demokrasiye katkı yapmaz, bilakis tümünü aşındırır” diyerek cevap verildi.
“İstisnalar haricindekiler onaylandı”
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın birlikte çalıştığı hükümetlerle olan ilişkilerinde halkın yararına olacak her konuda yardımcı olmaya gayret ettiği ifade edilirken Cumhuriyet Meclisi’nden onayına gelen yasalar konusunda da ölçüsünün, Anayasa, hukuk ve kamu yararı olduğu kaydedildi. Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasında 3’lü kararname kapsamında Akıncı’nın imzasına gelen atamalarda da hükümetlerin önerdiklerini bazı istisnalar haricinde genellikle onayladığı belirtildi.
“Sayıştay siyasi makamlarla iç içe geçmemeli”
Cumhurbaşkanlığı’nın cevap niteliğindeki açıklamasında şu ifadelere yer verildi: Cumhurbaşkanımızın imzalamayı uygun bulmadığı atama, Sayıştay Başkanı’nın kız kardeşinden boşalan bir siyasi makamın eşiyle doldurulmak istenmesiyle alakalıdır. Cumhurbaşkanı, bağımsızlığı Anayasal zorunluluk olan Sayıştay’ın, denetlemekle yükümlü olduğu siyasi makamlarla bu kadar iç içe geçmesinin uygun olmadığını değerlendirmiş ve bunun denetim zafiyetine yol açacağına dair kanaatini ifade etmiştir.”
“Cumhurbaşkanı atamaları imzalamakla zorunlu değil”
Cumhurbaşkanının kendisine iletilen atama kararnamelerini imzalamak zorunda olduğu iddiasının hem hukuken hem de siyaseten geçerli olmadığını kaydeden açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı, hükümetin her kararnamesini hukuk, etik ve vicdan süzgeçlerinden geçirmeden, sorgusuz sualsiz imzalamakla görevli bir makam değildir” denildi.
“Toplumların gelenekleri kamu vicdanına kulak vererek oluşturulur”
Cumhurbaşkanlığı toplumların devlet ve demokrasi geleneklerinin, kamu vicdanını yaralayarak değil, o sese kulak verilerek oluşturulduğunu kaydederek yanlışları devlet ve demokrasi geleneğinin gereği gibi göstermeye çalışmanın, devlete, siyasete ve demokrasiye katkı yapmayacağını bilakis tümünü aşındıracağını belirtti.
Dürüst’e cevap
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ün açıklamasına da cevap vererek şu ifadeleri kullandı: “Bu itibarla Sayın Bakanın “Cumhurbaşkanlığı makamı, bakanların hukuk kuralları çerçevesinde, devlet geleneği halini almış böylesi bir atamayı onaylamakla yükümlü bir makamdır” ifadesi, ülkemizde yerleşmesi gereken demokratik devlet geleneği anlayışıyla uzaktan yakından ilgili değildir.”
“Sayıştay bağımsız bir kuruluştur”
Açıklamada Sayıştay Başkanı Osman Korahan’ın açıklamasına şöyle cevap verildi: Sayıştay Başkanı’nın kendisinin başında olduğu bağımsız organla, yasası uyarınca Başbakanın talimatlarına göre çalışmak zorunluluğu olan ve Başbakanlık bünyesinde kurulan Başbakanlık Denetleme Kurulu arasında benzerlik kurma çabası yersizdir. Anayasanın “mali denetim organı” olarak tanımladığı Sayıştay, kendi yasasına göre “bağımsız bir kuruluştur.” Anayasada adı geçmeyen Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun ise Başbakanın talimatları doğrultusunda görev yapacağı yine kendi yasasınca düzenlenmektedir. Dolayısıyla bağımsız bir organ değildir.
Sayıştay’ın bağımsızlığı Anayasa’nın amir hükmüdür. Bu Anayasal bağımsızlığın özenle korunması sorumluluğu, en başta Sayıştay Yasası’nın 5’inci maddesinde Sayıştay’ın “en büyük amiri” olarak görevlendirilen Sayıştay Başkanı’nın görevidir. Taşıdığı sorumluluk gereği Cumhurbaşkanı, söz konusu atama kararnamesini imzalamayarak, Sayıştay’ın yıpranmasını engellemeyi amaçlamıştır. Benzer sorumlu tavrı daha işin en başında Sayıştay Başkanı’nın göstermesi beklenirdi.
“Hatayı düzeltmek yerine kamu vicdanını yaralıyor”
Hatayı düzeltmemekte ısrar etmek, ilgisiz konular arasında anlamsız ilişkiler kurmaya çalışarak ısrarcı tavır sergilemek, kamu vicdanındaki yarayı daha da derinleştirir.
– Sayın Cumhurbaşkanımızın tavsiyesi, ilgili tüm makamların bundan sonra, kamu vicdanının sesine de kulak vererek kurumlarımızın saygınlığıyla güvenilirliği için hukuk ve etik yolunda birleşmeye yönelik azami gayreti göstermesidir.
