Akıncı: Bağımsız devlet görünür gelecekte mümkün değil - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
KıbrısManşet

Akıncı: Bağımsız devlet görünür gelecekte mümkün değil

Cumhurbaşkanı Akıncı, bayram mesajında Kıbrıs sorunu, yeni hükümet, AP seçimleri ve iç sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ayrı, egemen, bağımsız bir devlet, kulağa hoş gelse de, bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün olan bir hedef olmadığını belirterek, “dolayısı ile “Federal çözüm tüketildi, şimdi artık gün Avrupa Birliği içinde iki ayrı egemen devlet günüdür” demek ve bunu gerçekçi bir model olarak düşünmek ne yazık ki bir hayal olmanın ötesinde, halka gerçeğin söylenmemesidir” dedi.


Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Rum liderliğinin Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini inkar eden tutumu nedeniyle federal çözüm yönünde ciddi bir sorunla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Ne var ki bu durum, bizim doğru ve haklı pozisyonumuzu terk etmemizi gerektirmemektedir. Birleşmiş Milletler parametrelerinin dışında, olmayacak bir hedefin peşine takıldığımız anda ne olacağı bellidir. Uzlaşmaz Rum liderliğine büyük bir rahatlık sağlayacağız. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin gerçekte çözüm istemeyen taraf olduklarını çok yüksek sesle anlatma fırsatı bulacaklardır . Bu görevde olduğum sürece buna fırsat vermek niyetinde değilim. Bu konuda aldığım en büyük güç sizin güveninizdir” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Yurttaşların Ramazan Bayramı’nı kutlayan, sağlık ve mutluluk dileyen Akıncı, İslam alemi ve tüm insanlığa barış, huzur dolu bir gelecek dileğinde bulundu.

Bayram mesajında çözümün gerekliliğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, uyarılarda da bulundu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bayram mesajında, bireysel açıdan olduğu gibi toplumsal açıdan da doğru yönde irade sergileyerek, barışı, huzuru hedefleyerek, bu uğurda mücadele etmenin çok değerli bir uğraş olduğunu vurguladı. Kıbrıs’ta bu uğraşın çeşitli nedenlerle henüz sonuca ulaşamadığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “yılgınlığa düşmemek, doğruluğuna inanılan yoldan sapmamak, son derece önemlidir” dedi.

Ramazan Bayramı’nın İslam dünyasının ortak bir sevinci olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu vesileyle hem İslam alemine hem de tüm insanlığa barış ve huzur dolu bir gelecek temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

Böylesi günlerin hem bireysel, ailesel hem de toplumsal açıdan önemli günler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı; bayramların kişilerin gerek bireysel iç huzurları bakımından gerekse toplumsal huzur açısından bazı muhasebelerin yapıldığı, küskünlerin barışması için elverişli ortamların oluştuğu günler olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, bundan doğru şekilde yararlanmanın ise insanoğlunun iradesine kalan bir şey olduğunu belirterek, “temennim hepimizin bu iradeyi doğru yönde kullanmasıdır” dedi.

“Doğruluğuna inanılan yoldan sapmamak son derece önemli”

Bireysel açıdan olduğu gibi toplumsal açıdan da doğru yönde irade sergileyerek barışı, huzuru hedefleyerek, bu uğurda mücadele etmenin çok değerli bir uğraş olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı,  Kıbrıs’ta çeşitli nedenlerle bu mücadelenin henüz sonuca ulaşamadığını; ama yılgınlığa düşmemenin, doğruluğuna inanılan yoldan sapmamanın son derece önemli olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, halka seslenerek, “Kıbrıs sorunu bağlamında,  sizlerin ciddi bir oy oranı ile verdiğiniz destek ve eksilmeyen güveninizle yapmaya çalıştığım budur. Size verdiğim söz ve sizlerin onayladığı çerçevede, adamıza barış ve huzur gelmesi için, geçmişin acılarının bir daha yaşanmaması için tüm gücümüzle uğraş verdik” dedi.

“Tüm tarafların kabul edebileceği tek gerçekçi çözüm modeli olan federal çözüm için, gereken yerde inisiyatif de alarak tüm çabaları büyük bir gayretle sergiledik” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:

“Hepinizin de bildiği gibi bu gayretler Crans Montana konferansında sonuçsuz kaldı. Bu olumsuzlukta Rum liderliğinin tavrı belirleyici oldu. O günden bu yana geçen yaklaşık iki yılda Rum tarafının sürekli yalpalayan tavırlarına tanık olduk. Bazen kapalı kapılar ardında iki devletli çözümden bahsettikleri bilgimize geldi, sonra “Onu kastetmedik, belki konfederasyon” dediklerini de öğrendik; daha sonra “gevşek federasyon” sonrasında da “desantralize federasyon”  diyerek ortalığı epey bulandırdılar. Bu yetmezmiş gibi de siyasi eşitliğimizin temel parametrelerini ret ve inkar eden bir tutuma büründüler.

Bu tutumlar karşısında öfkeye kapılarak çözüm konusunda ümitsizliğe düşmek ve artık Rumlarla ortak bir yapı kurmanın mümkün olmadığını düşünmek son derece doğal karşılanabilir; ne var ki bunun sonucunda Birleşmiş Milletler parametrelerini reddeden, olmayacak hedeflerin peşinde sürüklenen ve bir yandan müzakere edilmiş bir çözümden bahsederken bir yandan da müzakerelerle iki ayrı bağımsız devletin var olacağı bir formülün gerçekleşebileceğini öngörürsek en hafif deyimi ile toplumumuzu aldatıyoruz demektir.

“Gerçekçi bir model olarak düşünmek ne yazık ki bir hayal olmanın ötesinde, halka gerçeğin söylenmemesidir”

Her vesileyle söyledim, tekrar edeceğim: Kıbrıslı Rumlar, kendilerinin de onayı ile Kıbrıslı Türklerin ayrı bağımsız egemen bir devlet olmasını en son kabul edecek olanlardır. Ayrı, egemen, bağımsız bir devlet, kulağa hoş gelse de, bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün olan bir hedef değildir; dolayısı ile “Federal çözüm tüketildi, şimdi artık gün Avrupa Birliği içinde iki ayrı egemen devlet günüdür” demek ve bunu gerçekçi bir model olarak düşünmek ne yazık ki bir hayal olmanın ötesinde, halka gerçeğin söylenmemesidir.”

“Cumhurbaşkanınız olarak hayallerle değil gerçeklerle ilgilenmek durumundayım”

Halkın yetkilendirmesi ile görev yapmakta olan Cumhurbaşkanı olarak hayallerle değil gerçeklerle ilgilenmek durumunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Rum liderliğinin Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini inkar eden tutumu nedeniyle federal çözüm yönünde ciddi bir sorunla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Ne var ki bu durum, bizim doğru ve haklı pozisyonumuzu terk etmemizi gerektirmemektedir. Birleşmiş Milletler parametrelerinin dışında, olmayacak bir hedefin peşine takıldığımız anda ne olacağı bellidir. Uzlaşmaz Rum liderliğine büyük bir rahatlık sağlayacağız. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin gerçekte çözüm istemeyen taraf olduklarını çok yüksek sesle anlatma fırsatı bulacaklardır . Bu görevde olduğum sürece buna fırsat vermek niyetinde değilim. Bu konuda aldığım en büyük güç sizin güveninizdir.”

“Güven artırıcı önlemlerde iyi gelişmeler”

Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü konusunda bu aşamada Rum tarafının tutumu nedeniyle bir çıkmaz yaşansa da güven artırıcı önlemler konusunda iyi gelişmeler yaşanmakta olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, Derinya ve Aplıç kapılarının 12 Kasım 2018 tarihinde açılmasından sonra, elektrik şebekelerinin kalıcı olarak bağlantısının gerçekleştiğini söyledi.

İki taraftan birinde üretimden kaynaklanan herhangi bir kesintinin artık anında diğer tarafın katkısı  ile giderilmekte olduğunu, cep telefonlarının her iki tarafta da kullanılabilmesi konusunun da yakın zamanda gerçekleşmesini beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, her iki taraftaki operatörlerin İsviçre’deki merkezle gerekli anlaşmaları yaptığını, teknik çalışmaların da yakında tamamlanacağını ümit ettiğini ifade etti.

“Mayınların temizlenmesi için çalışmalar sürüyor”

Cumhurbaşkanı, bunlar yanında “Mayınlardan tamamen arınmış Kıbrıs” hedefi doğrultusunda her iki tarafta mayın olduğu düşünülen 9’ar alanın temizlenmesi konusunda da Kıbrıs Türk askeri makamlarının Birleşmiş Milletler ile işbirliği ve diyalog içinde çalışmakta olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Rum  ressamlara ait eserlerin ve Aralık 1963 öncesine ait Kıbrıslı Türk müzik sanatçılarının ses ve görüntü kayıtlarının karşılıklı olarak iadesi için de çalışmaların devam ettiğini, bu yönde yakın gelecekte olumlu sonuçlar alınacağını ümit ettiğini ifade etti.

AP seçimleri ve Kızılyürek

26 Mayıs tarihinde Kıbrıs’ın güneyinde Avrupa Parlamentosu için bir seçim gerçekleştiğine değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin 23 Mayıs – 26 Mayıs tarihleri arasında Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerde yer aldığını, genel olarak ortaya çıkan tabloda merkez sağ  ve merkez sol partilerinin sandalye toplamının ilk kez yarının altına düştüğünü belirterek, “Bu demektir ki Avrupa Parlamentosu’nda artık yeni dengeler söz konusu olacaktır. Bu gelişmeleri izlemek ve gerekli değerlendirmeleri yapmak elbette geleceğini Avrupa’da gören halkımız açısından önemlidir” dedi.

Bu seçimlerde Kıbrıs açısından da önemli bir ilk gerçekleştiğini ve Niyazi Kızılyürek’in Avrupa Parlamentosu’na seçildiğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:

“Kendisini kutlarken, bu olayı ne olduğundan önemsiz göstermek ama ne de gereksiz abartı ile yorumlamak gerektiği kanısındayım.

Bu olay tam anlamıyla kendine özgüdür. Sayın Niyazi Kızılyürek yıllardır Güney Kıbrıs’ta yaşayan orada çalışan Kıbrıs’ın her iki resmi diline hakim, her iki tarafla da bağlantıları olan değerli bir akademisyendir. Sıraladığım bu özellikleri nedeniyle bu alanda tektir. Dolayısı ile genelleme yapmaya müsait bir  örnek değildir.

Daha önce de belirttiğim gibi  biz toplumsal haklarımızın peşindeyiz. Avrupa Parlamentosundaki 6 sandalyenin ikisi Kıbrıs Türk Toplumuna aittir.  Dolayısıyla bizim mücadelemiz bu hakkımızı elde etmeye dönüktür.

Sayın Kızılyürek’in seçilmiş olması, bu iki sandalyeden birini bir şekilde elde ettiğimiz anlamında yorumlanamaz. Zaten Sayın Kızılyürek’in de böyle bir iddiası yoktur ve bu seçime bir Avrupa vatandaşı olarak katıldığını ifade etmektedir.

Durum bu olmakla birlikte Sayın Niyazi Kızılyürek’in sonuçta Kıbrıs’ta barış ve siyasi eşitliğe dayalı federal çözüme inanan bir Kıbrıslı Türk olduğunu gözden kaçırmamak ve bu yönde çalışacağını da ümit etmek  gerekmektedir.

Yeni hükümet ve biriken sorunlar

“Geçtiğimiz günlerde hepimizin gözleri önünde bir hükümet bozuldu bir yenisi kuruldu. Bunun niye bu şekilde gerçekleştiğini benim size anlatmama gerek yoktur. Sizler eminim sağduyunuzla ne olup bittiğini anlayabiliyorsunuz” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı, kendisinin Cumhurbaşkanı olarak tarafsız ve bağımsız kimliğine sadık kalarak yeni hükümetin başarılı olmasını dilediğini söyleyerek, “Sizlerin sorunlarının giderilmesini ve en erken zamanda iyi işlerin yapıldığını sizler gibi görmek istiyorum. Bu anlamda geçmişte olduğu gibi şimdiki hükümetle de karşılıklı saygı temelinde bir ilişkinin gelişmesini temenni ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:

“Yığılmış, bekleyen çok sorunlarımız vardır. En başta ekonomik sorunlar, pahalılık geçim sıkıntısı olmak üzere, trafikten çevre sorunlarına, uyuşturucu illetinden, sağlık ve eğitim sorunlarına kadar çözüm bekleyen pek çok konumuz vardır. Hükümetin bir an önce bunlara eğilerek gerekli adımları atmasını, Cumhurbaşkanınız olarak ben de bekliyorum. Sizler adına bunların takipçisi olacağımı da ifade etmek istiyorum.”

“Barış ve dostluk mesajımı iletmek istiyorum”

“Bu bayram gününde bir kez daha barış ve dostluk mesajımı hem sizlere hem de Kıbrıs Rum toplumuna iletmek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs adasının çok acılar çektiğini, bu adanın çilekeş insanları olarak bağnaz milliyetçiliğin peşinde tarafların birbirini çok hırpaladığını anımsatarak, mesajını şöyle tamamladı:

“Belli dönemlerde Kıbrıslı Türkler, belli dönemlerde de Kıbrıslı Rumların acıları daha büyük oldu. Bunu inkâr edemeyiz. Her iki toplumun da acı çektiğini kabul etmek barışa giden yolun ilk adımıdır. Bu gerçeği görmek ve kabullenmek durumundayız.

Bu güzel adada birlikte var olabiliriz; geçmişin acılarını paylaştığımız gibi, bu güzel adanın yönetimini ve zenginliklerini de paylaşabiliriz. Bunu başaramazsak olacak olan bellidir. Bu ada hiç de hak etmediği bir şekilde kalıcı bir bölünmeye sürüklenecektir.

“Statüko çok daha tehlikeli bir noktaya evrilebilir”

Akıl yolunda buluşup Kıbrıs’ta eşitlik ve güvenlik içinde yaşanacak bir federal çözümü gerçekleştirmek yolunda ivedi olarak adım atmaz ve ada etrafındaki doğal zenginlikleri paylaşmak için uzlaşma yoluna gidemezsek olacak olan mevcut statükonun devamı olacaktır. Ama mevcut statüko da artık durağan olmaktan çıkacak ve çok daha tehlikeli bir noktaya doğru evirilebilecektir. Özellikle doğal gaz konusunda yaşananlar buna yol açabilecektir.

Bunu elbette arzu etmiyoruz. Ancak bunu önlememizin yolu barış ve çözüm yönünde atılacak adımlardan geçmektedir. Bu yolda istikrarlı duruşumuzu sürdüreceğiz. Başta Rum tarafı olmak üzere tüm ilgili tarafların da aynı şekilde davranmaları için uğraş vereceğiz. Temennim akıl ve sağduyunun öne çıkmasıdır.

Bu düşüncelerle hepinizin bayramını bir kez daha içtenlikle kutluyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar