AKILLAR BAŞLARA - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

AKILLAR BAŞLARA

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Genellikle yazılarımın “başlıklarını” bitirdikten sonra atarım. Bu kez önce “başlığı” yazdım.

Çünkü bir süredir sorun, dilime pelesenk olmuşluğuyla, Araplar karşısındaki İsrail örneği çağrışımlarında  kafamı yoruyordu.


Ki öteden beri (ne kadar doğru ne kadar yanlış fakat özü itibarıyla akla mantığa uygunluğunca) ne diyormuş İsrail? “Biz Arapları onlarca kez yenebiliriz. Fakat bir defa yenilirsek artık bu topraklarda barınamayız!”

Nitekim İsrail 1947’den beridir istim üstünde ve her zaman alarmda olan bir “seferberlik devletidir.” Üstelik Amerika’nın da bölgedeki karakolu durumundadır! Ki Ortadoğu’nun asayişiyle siyasi yapısallığı İsrail’in oluşturduğu politikalar içinde sürdürülür.

…DEDİKTEN sonra şimdi ağzımdaki baklayı çıkarayım:

Amerika ve şimdilerde AB yavaştan Güney’deki Rum kesimini Yunanistan’ı da devreye sokarak bölgede ikinci bir İsrail haline getirmek için çabalıyorlar.

Nitekim Yunanistan Ege denizindeki adalarıyla Kıbrıs Rum kesimi arasında köprü oluştururken, öte yandan da hidrokarbon yataklarına ulaşarak Doğu Akdeniz’i bloke etmeye çalışmaktadır.

Kıbrıs Rum kesimi ise boyunun posunun cüceliğine aldırmadan “Güney’i AB’nin Doğu Akdeniz’deki “askeri üssü” haline getirmek için uğraşıyor!NEDEN? Olası bir Türkiye müdahalesine hem Amerika hem de AB barikatını çektirmek için..

Yani “akıllar başlara” derken Akdeniz’deki bu Rum-Yunan stratejik oyununu görmemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

Çünkü Rum tarafı 1974 Barış Harekâtının rövanşını hâlâ almadı! Nitekim:

***

ADADA SAVAŞ KAÇINILMAZDIR! Geçtiğimiz günlerde paskalya nedeniyle bir mesaj yayınlayan Anastasiadis’in çok ilginç bir açıklaması vardı. Bir bölümünü aktarıyorum: ***

…TÜRKİYE ve Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’deki konferansta BM’leri ve BM’ler tüzükleriyle AB’i yok sayarak BM’ler Genel Sekreterinden KKTC’nin tanınması yönündeki yasa dışı çabalarına ortak olmasını talep ettiler. Böyle bir talep sadece Uluslar arası hukuka ve BM’ler Genel Sekreterinin misyonuna aykırı olmakla kalmayıp Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların çoğunluğunun arzusuna da aykırıdır! Yeni bir Osmanlı hayalleri kuranların kibirli hallerine bir kez tanık olduk…”

***

NE DİYOR ANASTASİDİS? Hem de BM’ler ve AB sözcülüğü yapar gibi diyor ki “adadaki Türk ve Rum halkları çoğunluğunun arzusuna aykırıdır!” Ne? “KKTC’nin ayrı bir devlet olarak tanınması!”***

GERİYE dönüp baktığımda çok hayıflandım. Çünkü 1974 Barış Harekâtının hitamında Mağusa hisarlarından inip Bozkurt gazetesine yeniden gönderdiğim ilk ilk yazımda diyordum ki “Dünyada ilk kez ve Kuzey Kıbrıs’ta bir Türk devleti daha doğuyor. Bu dünyada iki Türk bayrağı, iki devlet demektir. Ayni zamanda dünya siyasi platformlarında iki Türk devleti oyu…”

…FAKAT 47 yıl sonra sadece kurduğumuz bu devletin meşruluğunu değil… “Acaba Rumla oluşturacağımız bir federasyonla Kıbrıs Cumhuriyetini hortlatarak yeniden “birleşik bir Kıbrıs tesis edebilir miyiz” diyoruz!

Hem de “Türkiyesiz!” ***

TUTUN ki Rum-Yunan siyasi tezgâhlarının mekiği durumuna düşürüldük! Kim derdi ki “gün gelecek Kuzey Türk halkının siyasi geleceğini, bu konudaki savunmasını Anastasiadis gibi bir Rum lideri yapacak! Hem de BM’ler ve AB’den şefaat bekleyerek!

AKILLAR başlara! Bizler Türkiye ile bu davayı bin defa yüklenir götürürüz. Fakat Türkiyesiz kaldığımız anda Rum-Yunan ikilisi hem Amerika’nın hem AB ile BM’lerin de koltuklamasıyla, bizi alır götürür haberiniz ola!

***

KISACA TAKILDIĞIM: (BİTMEYEN MÜZMİN SORUNLARIMIZ!)

Yada “kanserojen sorunlarımız!” Yıllardır mücadeleleri yapılıyor.. Çevre kirliliğinden trafik sorununa.. Altyapı çarpıklığından dolayısıyla çarpık yapılaşmalara.. Pejmürde hallerimizden kıramadığımız ilkel toplum görüntülerimize kadar..

Çünkü nüfusumuz artar, topografik yapımız değişir, üniversiteler diyarı olur hatta turizmde patlama yaşarken… Bizi yöneten insanlar hiç değişmediler! Aksine her gelen gideni aratırken gidenler de arkalarından gelenlere kadavra haline getirdikleri toplumsal sorunları bıraktılar! ***

GEÇEN gün bu zararlı ve utanç veren sürecin bir yansımasını da Trafik Genel Müdürü Şevket Derindağ’ın medya manşetlerine kadar çıkan yakınmasında gördük.

Öte yandan yine yılların  “Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı’nın yakınmalarını..

Yollarımızın bozukluğundan tutun trafik kazalarıyla çarpışmalarına neden olan tüm altyapı sorunlarımızı yeniden hatırlattılar! Kİ bu “trafiği” biz de yaşıyoruz. Bozuk yollardan yetersiz trafik işaretlerine kadar biz sürücüler de şikâyetçiyiz! Ki Sn. Trafik Müdürümüz Derindağ’a haddim olmayarak ricada bulunuyorum: “Allah’ınızı severseniz bir gün kendi arabanızla Mağusa’ya gelin. Şöyle bir Anıt Çemberinden DAÜ’ çemberine, keza Mustafa Kemal Bulvarından Büyük Sanayi bölgesine kadar gidip gelin!

YETMEZ ama! Bir ucu Derinya’da bir ucu Yeni Boğaziçi’nde olan Mağusa’da sadece iki sinyalizasyon vardır ya!. Şu “Kuyulu Çemberde” olanının yanından Mağusa Yeni Limanına doğru giden “Topçu yoluna” da sapın. İnanın ki insan harmanda sürüş yaparken kendini daha çok güvende hisseder. Sözünü ettiğim güzergâh sırat köprüsü! Ne trafik işaretleri var ne kuralları! Yüzlerce arabalar Arabalar ancak birbirlerine yer açarak ilerleyebilirler! Çarpışmalar da gırla!

Sürücüler o trafik keşmekeşinin içinde “ha vurdular ha vurdum” derken kokularından üstlerine işerler!

OLMAZ ki böyle de yol böyle de trafik olmaz ki? Yani hepten “sürücüleri” değil.. Sn. Trafik Müdürünün de söylediği gibi “artan arabalara karşın hâlâ yetersiz olan, bozuk olan yolların da onarılması,  sinyalizasyonları, trafik işaretleriyle sürücülere güvenli sürüşler sağlanması gerekir..

VE o büyük sorun! Ana yollardan tali yollara, sokaklara, arsalara tarlalara kadar o çöp konteynerleri! Yolların ortalarına kadar kaymaktalar, kazalara neden olmaktalar, arabalara hasar vermekteler. Bunlara karşın tırnak kadar çözüm yok! “Çözümsüz” ülkeye de böyle çözümsüzlükler mi yakışır diyelim! Söylettiriyoruz ama!

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar