“AKİFERLER KÖTÜYE GİDİYOR” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
KıbrısManşet

“AKİFERLER KÖTÜYE GİDİYOR”

oğuz vadilili

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, ülkede halen bir su politikası olmadığına dikkat çekti, su tüketim anlayışının acilen değişmesi, akiferlerin korunması gerektiğini belirtti

 


“POLİTİKA ÜRETİLMELİ”: Vadilili: Ülkede sağlıklı bir su politikasına ihtiyaç olduğu değiştirilemez bir gerçektir. Ancak bunun için ne kadar suyumuz var, hangi kalitede var, ne kadar tüketiyoruz bunları bilmemiz gerekir. Fakat nüfusumuzun ne kadar olduğunu bilmediğimiz gibi suyumuzun da miktarını bilmiyoruz!

 

“SİYASET İSTEKLİ DEĞİL”: Vadilili: Projelerin hayata geçmemesindeki sebep bütçe ayrılmaması ve uzun vadeli projeler olması nedeni ile siyasetin yeterli istekliliği gösterememesidir. Yoksa Jeoloji ve Maden Dairesi, Su Dairesi ve Tarım Dairesi’nde gerekli verileri toplayıp analiz edebilecek kişiler vardır. KTMMOB’den de ihtiyaç duyulursa destek alınabilinir.

 

“ANLAYIŞ DEĞİŞMELİ”: Vadilili: Adanın son yüz yılına baktığımızda 1950’lerden bugüne akiferlerimiz bir önceki yıla göre daha kötüye gitmiştir. Tüketim anlayışımızı acilen değiştirmeliyiz. Akiferlerimizi korumaya ve denetlemeye başlamalıyız. Geçen yıla göre daha da az su tüketmeyi planlamalıyız. Öngörülerimizi elli, yüz yıllık verilere göre yapmalıyız!

Duygu ALAN

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, Türkiye ile imzalanan su protokolüne rağmen geçmiş hükümetin ülke çapında 500 kuyu izni verdiğini, verilen kuyu izinlerinden yargıya taşınanların birçoğunun mahkemece “yok hükmünde” sayıldığını belirtti. Odanın öngörüsünü doğru çıktığını söyledi.

Ülkenin halen su ile ilgili sağlıklı bir politikaya ihtiyacı olduğunu belirten Vadilili, bu politikanın oluşturulabilmesi için ne kadar su olduğunun, kalitesinin ne olduğunun ve su tüketim miktarının bilinmesi gerektiğini ifade etti.

Oğuz Vadilili, Jeoloji ve Maden Dairesi, Su Dairesi ve Tarım Dairesi’nde bu verileri toplayıp analiz edebilecek kapasitede kişiler olduğunu belirtti, gerekli görülmesi durumunda KTMMOB’den mühendis desteğinin alınabileceğini dile getirdi.

Akiferlerin durumu hakkında da bilgi veren Vadilili, su tüketimi hususunda uyarılarda bulundu.

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, 22 Mart Dünya Su Günü’ne özel Havadis’e konuştu.

 

Soru: KKTC’de halen bir su politikası olmadığını görüyoruz. Sağlıklı su politikası üretmek mümkün mü? Ülkedeki su rezervi ne kadar?

 

Vadilili: Geçen yıldan bu güne fazla bir değişiklik olmadığını öncelikle söylemek gerek. Geçen yıl ki röportajda da söylemiştik. Ülkede sağlıklı su politikası oluşturabilmek için ne kadar suyumuz var, hangi kalitede var, ne kadar tüketiyoruz bunları bilmemiz gerekir. Nasıl nüfusumuzun ne kadar olduğunu bilmiyorsak üzülerek söylemek zorundayım ki suyumuzun da ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Geçtiğimiz bir yılda da bu verilere bugüne kadar olduğu gibi, ne yazık ki bilimsel olarak ulaşamadık, ulaşılacak projelere de imza koyamadık. Burada ki eksikliğinde çok açık söylemek gerek, ben tamamen teknik düzeyde olduğunu düşünmüyorum. Teknik daireler ki bunlar; Jeoloji ve Maden Dairesi, Su Dairesi ve Tarım Dairesi’dir. Buralarda bu verileri toplayıp analiz edebilecek kapasitede arkadaşlarımız mevcuttur. Gerekli görülmesi durumunda KTMMOB’den mühendis desteği de alına bilinir.

Soru: Su konusunda projeler var, bu projeler neden hayata geçirilemiyor?

Vadilili: Projelerin hayata geçmemesindeki sebep bütçe ayrılmaması ve sanırım uzun vadeli projeler olması nedeni ile de siyasetin yeterli istekliliği gösterememesidir.

Soru: 2017-18 yılları arasında kaç kuyu izni verildi? Bu izinler yasal mı?

Vadilili: Geçen yıl, 2017 yılı içerisinde ülke genelinde 500 kuyu izni verildiğini bunlardan 60 kadarının ki tümü de Güzelyurt İlçesi (Lefke dahil) içerisinde, bakanlar kurulu kararı üretilerek verildiğini ve mahkemece “yok hükmünde” sayılabileceğini söylemiştik. Nitekim hukuka taşınanların süreç içerisinde “yok hükmünde” sayıldığını yaşayarak tecrübe ettik. Odamız bu söyleminde haklı çıktı.

2018 de yaklaşık 15 adet Güzelyurt İlçesi ve 15 adet de Lefke İlçesi içerisinde kuyu ruhsatı verilmiştir.  Artık Fasıl 351’e aykırı olduğu anlaşıldığından Bakanlar Kurulu kararı ile ruhsatların verilmediğini gözlemlemekteyiz. Fakat adalet, bilimsellik ve ihtiyaç gibi dikkat edilmesi gereken parametreler ruhsat verilme süreçlerinde hala daha sorgulanmaktadır. Yasal mevzuat bu parametreleri de içerecek şekilde güncellenmelidir. Ne yazık ki, siyaset hala daha en önemli unsur olarak kuyu ruhsatlarındaki yerini korumaktadır.

Soru: Akiferlerde durum nedir? Tüketim denetlenebilir noktada mı? Yeterli kontrol sağlanabildi mi? Geçtiğimiz yıldan bugüne bu konuda ne gibi çalışmalar yapıldı?

Vadilili: Ülkemizde yeterli su kaynağımız olmadığından 2006 yılında başlayan bir proje ile Türkiye Cumhuriyeti’nden adaya su getirmek zorunda kaldık. Kullanmaya başladık. Ona rağmen 2018 içerisinde bazı bölgelerde tarımsal kullanıma yönelik su sıkıntılarının yaşandığını gözlemledik. Düşünün bir de içme suyu için akiferleri kullanmaya devam etseydik. 2018 yılında akiferlerin durumu ne olurdu? Odamız yıllardır siyasi otoriteye şu çağrıyı yapıyor. Akifelerimizi denetim altına alalım, tüketimi denetleyelim, tarım politikasını oluştururken ülkedeki su potansiyelimizi dikkate alalım bunun için gerekli tüm katkıyı oda olarak siyasete vermeye hazır olduğumuzu da defalarca tekrar ettik.

2018 içerisinde bu yönde Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile bir çalışma da başlattık. Su tüketimini kontrol altına almak için fasıl 351 Kuyular Yasasını revize etmeyi çalıştık. Halen yürürlükle olan Su Temini Özel Tedbirler Yasası’nın da fasıl 351 ile birlikte okunması ve değerlendirilmesi gerektiğini Yüksek İdare Mahkemesi kararının da bu yönde olduğunu söyledik. Teknik düzeyde “Jeoloji ve Maden Dairesi” ile yaptığımız çalışmalar çok olumlu gitti. Buradan katkı koyan meslektaşlarımıza teşekkür etmek istiyoruz. Süreç içerisinde gözlemledik ki meslektaşlarımız da kuyu ruhsatlarının siyasetin tek elinden kurtulması gerektiğini çok arzulamaktadırlar.

Fasıl 351’in revizesi ile hedeflenen neydi?

Vadilili: Kaymakamlığın ruhsat verme sürecinde; istisnasız her müracaat için halen yaptığı gibi hidrojeolojik, jeolojik açıdan değerlendirilmek üzere Jeoloji ve Maden Dairesi’nden görüş almasının yanında, su ihtiyacı ve ülkenin tarım politikasına uygunluk açısından değerlendirilmek üzere Tarım Dairesi’nden, yine hayvansal su ihtiyacına uygunluk açısından değerlendirilmek üzere ise Hayvancılık Dairesi’nden, olumlu görüş almak zorunda olması gerektiğini düşündük. Çünkü kimin suya ihtiyacı olup olmadığını bakanlık nasıl karar verecektir? Mevcut ruhsat sürecinde bu sorgulanmamaktadır. Sadece hidrojelojik açıdan uygunluğuna bakılmaktadır. Peki, hidrojelojik açıdan uygun olsa bile müracaat eğer şahsın ihtiyacı yokken yapılmışsa, bunu kim nasıl tayin ediyor?

Soru: Yasa revize edildi, bir takım düzenlemeler yapıldı, süreç nasıl devam etti? Arzu edilen oldu mu?

Vadilili:  Sonuç olarak yasayı bu mantık ile düzenledik ama orada kaldı! Bakanlık tarafından ileriye taşınması gerekir.  Bir de Fasıl 351 aynı zamanda İç İşleri Bakanlığı’nın da dahil olması gereken yasadır. Esasen birinci sorumlu da İç İşleri Bakanlığı’dır diye düşünüyorum. Çünkü kuyu ruhsatları Kaymakamlıklar tarafından verilmektedir. Kime, nasıl, hangi kıstaslarda verildiği yasa ile düzenlenirken işin içinde İç İşleri Bakanlığı ’da muhakkak olmalıdır. Konuyu İç İşleri Bakanlığı’nın da gündemine getirmek istiyoruz. Mevcut yasa adaleti sağlayamıyor. Akiferlerimizi maalesef koruyamıyor!!

Soru: Bu yıl oldukça yağışlı geçti. Kuşkusuz yağmur akiferlere de yaradı. Bu durum su tüketimi konusunda tüketicilere de bir miktar rahatlama getirecektir

Vadilili: Bu yıl öyle görünüyor son yüz yılın en iyi yağmur alan yıllarından biri olacaktır. Kuşkusuzdur ki akiferlerimize kısa süreli olumlu etkileri olacaktır. Ancak toplum olarak her şey düzeldi yanılgısına asla kapılmamalıyız. Geçen yıla göre daha çok su tüketmeyi değil daha da az su tüketmeyi planlamalıyız. Öngörülerimizi birkaç yıllık verilere göre değil uzun süreli, elli yüz yıllık verilere göre yapmalıyız. Adanın son yüz yılına baktığımızda 1950’lerden bugüne sürekli olarak akiferlerimiz bir önceki yıla göre daha kötüye gitmiştir. Tüketim anlayışımızı acilen değiştirmeliyiz. Akiferlerimizi denetlemeye ve korumaya acilen başlamalıyız.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar