Dünya değişirken Kıbrıs da değişmiştir.
Bir zamanlar Lefkoşa’nın en işlek çarşısında kurulan Kadınlar Pazarı yoktur mesela.
Sadece ismi kalmıştır.
Kadınlar artık pazar kurmuyorlar…
…
Her şey değişir…
…
Eskiden cellatlık bir meslekti.
Bu meslek kimi ülkelerde geçerlidir ne yazık ki.
Ünlü Fransız düşünürü Albert Camus, 1947 Paris grevinde, Paris celladının da işini bıraktığını yazarak, celladın hakları üzerinde (!) düşüncelerini yazmıştı.
Cellat, “her gördüğü iş için prim istiyordu.”
Camus’un dediği gibi “iyi iş gördüğüne inanıyordu” cellat ve devletten kadro istiyordu!
Bu konuyu Camus evrenselleştirerek şöyle bağlar:
“Dünyanın hemen her yerinde, cellatlar bakan koltuğuna kurulmuşlar bile. Yalnız balta yerine kalem kağıt var ellerinde.”
…
Camus’un “bugün” dediği 1940’lı yıllardı ki dünya amansız bir cehennemden yeni çıkmıştı…
…
Her şey değişiyor.
Cellatlar kılık değiştiriyorlar, baltalar bile…
…
Gün gelecek Kadınlar Pazarı olarak bilinen ve Lefkoşa’nın kalbini oluşturan Lokmacı bölgesi bir sınır barikatı ile memleketin ikiye bölünmesinin simgesi olacaktı.
Zaten o kadınlar da yok, hani kapalı giyinişleri kendine özgü kadınlar.
O haldeyken, kurulan pazarın çeşitli köşelerinde yer alırlardı ve bu pazar heyecanı her cuma günü tekrarlanırdı ve bu alışkanlık yüz, yüz elli yıl öncesinden gelmekteydi…
…
Aslında Kadınlar Pazarı da kılık değiştirmiştir!
Aynı yer günün koşullarına göre alış veriş merkezlerinden biri olmaya devam ediyor ve çok dilli insan gruplarını burada görmek mümkün olabiliyor…
…
Kadınlar Pazarı yok ama onların yerine iş kadınları vardır ve ekonomik hayatta yerlerini almışlardır…
…
Madem Camus’un görüşlerinden bahsettik şu sözüne de atıfta bulunalım:
“Resmi tarih, oldum olası, büyük katillerin tarihidir.”
…
Gerçekten de resmi tarih büyük bir mezarlık alanı oluşturur ve bu mezarlıkta mezar başlıkları yoktur!
Çünkü o “tarih” te “insan” ı anlamaya pek olanak bulunmuyor kılıç ve top gürültüleri arasında!
Truva Savaşı kalem kağıtla başlamamıştı ama 20’inci yüzyıldaki iki dünya savaşı böyle başlamıştı dersek pek yanlış olmaz!
…
“XVII. yüzyıl matematik çağı, XVIII. yüzyıl fizik çağı, XX. yüzyılımız korku çağıdır” der Camus.
XXI. yüzyıldayız.
Adını siz koyun…
