Geçtiğimiz hafta, dış politikada Türkiye’ye yönelik önemli adımlar atıldı. Yunanistan’ın ve Kıbrıs’ın tüm çabalarına rağmen, AB liderleri Türkiye’ye yaptırım politikasını benimsemedi.
AB liderleri, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki politikalarını izlemek ve demokratik süreci ilerletmek politikalarında, Mart ayına kadar, Türkiye’ye yeni bir zaman vermeyi kararlaştırdı.
Tayyip Erdoğan da, bu kararı akıllıca ve Yunanistan ile Kıbrıs’a karşı bir adım olarak değerlendirdi.
Tayyip Erdoğan AB yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde, Yunanistan’la ön şartsız olarak Doğu Akdeniz’deki sorunları görüşebileceğini, her iki tarafın haklarına saygılı kalarak bir çözüm istediğini yeniden AB’ye ilettiğini açıkladı.
Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, bu sorunun, Kıbrıs Türklerinin çıkarları da gözetilerek çözülebileceğini, buna daima karşı çıkanın Rum tarafı olduğunu yeniden hatırlattı.
Türkiye ,geçtiğimiz hafta, ABD tarafından kararlaştırılan yaptırımların etkileri konusunda çok yoğun olarak gerek ülke içerisinde, gerekse DIŞ POLİTİKADA alabildiğine tartışıldı.
S400 füzelerinin alımını içine sindiremeyen ABD yetkilileri,Temsilciler Meclisinde ve Senato’da, Türkiyeye karşı yaptırımların ilk adımını attı.
Türkiye, bu yaptırımların Trump tarafından onaylanmayacağını beklerken, Trump beklenenin aksine, bu yaptırım kararlarını hemen onayladı.
Tayyip Erdoğan, bu sorunu Bidon ile görüşmeyi beklerken, Trump’un bu ani hamlesi ile zor durumda kaldı.
ABD yeni lideri BİDEN, Türkiye konusunda AB ile işbirliği yapacağını, alınacak kararların AB ile uyum içerisinde olacağını açıklarken, AB’yi, bu sorunu çözmede arabulucu olarak kullanmayı esas alan bir politika izleyecek.
AB de, özellikle göç yolları üzerinde bulunan Türkiye ile dalaşmak istemediğini , son AB liderler zirvesinde yaptırım kararlarını erteleyerek gösterdi.
AB, Türkiye’ye yaptırım kararlarını ileri tarihe ertelerken, Kıbrıs Sorununun da en erken zamanda çözümlenmesi gerektiğini , bu sorunun Türkiye, AB ilişkilerini zora soktuğunu yeniden hatırlattı.
AB, BM Genel sekreterinin 5 ARTI 1 şeklinde gayrı –resmi konferans toplanması kararını desteklediğini, buraya bir temsilci göndereceğini açıklayarak, BM nin bu çabalarını aktif olarak destekleyeceğini taraflara yeniden hatırlattı.
Joe Biden de, eski konumu dolayısıyla DIŞ POLİTİKA sorunlarında hayli birikimi olan bir liderdir.
Biden, özellikle Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sorunlarının çözümlenmemesi durumunda, her ikisi de NATO üyesi olan Türkiye ve Yunanistan’ın er geç kapışacağının farkındadır.
Ocak ayında göreve başlayacak olan Biden’in, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sorununda, AB ile birlikte daha aktif hamleler yapacağı kesindir.
Bu hamlelere karşı Türkiye’nin, AB nin desteğini almaya çalışacağı bugünden bellidir.
2021 yılı, Kıbrıs ve Türkiye’nin DIŞ POLİTİKA alanında hareketli günler yaşayacağını hepimiz göreceğiz. Bu hareketli günlerin merkezinde AB, ABD ve BM nin olacağı , buna karşı Türkiye’n tavırlarının gözleneceği bir dönem yaşanacaktır.
