AB desteği ile pandemi sürecinde de mücadele devam etti - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazartesi, Nisan 29, 2024
Kıbrıs

AB desteği ile pandemi sürecinde de mücadele devam etti

Avrupa Birliği (AB)Avrupa Birliği (AB)

Avrupa Birliği (AB)  tarafından finanse edilen ve Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) tarafından yürütülen “Şiddete Karşı Yan Yana Projesi” kapsamında, koronavirüs sürecinde, aile içi şiddetin sokağa çıkma yasağı gibi koşullarda artacağı bilinciyle destek hizmetleri ve farkındalık çalışmaları daha da geliştirilerek devam etti.

Sokağa çıkma yasağı ilan edildi, ev içi şiddet başvuruları düştü

 


Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan koronavirüs salgını dünyada yayılmaya devam ediyor.

Binlerce insanın ölümüne sebep olan salgın ile mücadele kapsamında ülkeler kendi içlerinde tedbirler alıyor.

Dünyayı tehdit eden Koronavirüs Kıbrıs’ın kuzeyinde ilk kez 10 Mart 2020 tarihinde görüldü. Kıbrıs’ın kuzeyinde virüsün yayılmasını engellemek maksadı ile bir dizi karar üretildi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde virüsle mücadele kapsamında, özel sektörde, eczane, benzin istasyonu, fırın ve market gibi temel ihtiyaçların karşılanması çerçevesinde hizmet üreten işletmeler haricinde tüm dükkan ve işletmeler 27 Mart 2020 tarihine kadar kapatıldı.

Kıbrıs’ın kuzeyinde 23 Mart 2020 tarihinde ise kısmi sokağa çıkma yasağı kararı alındı.1 Nisan 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 5 gün süre ile 21.00 ile 06.00 saatleri arasında kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde  uygulamaya konan kısmi ve tam sokağa çıkma yasağı, direnişçilerin yardım talebinde bulunmalarını neredeyse imkansız hale getirdi.

Salgın döneminde ev içi şiddet başvurularında önemli ölçüde düşüş olduğu tespit edildi.

“Ev içi şiddet arttı”

 

“Şiddete Karşı Yan Yana Projesi” kapsamında yapılan ve Mart 2020 başında ilk etabı tamamlanan anket, içinde bulunulan durumun aile içi şiddeti nasıl etkileyeceğine dair önemli bilgiler verdi.

LTB Şiddete Karşı Yan Yana Proje Koordinatörü Dr. Ömür Yılmaz’ın açıkladığı istatistiki rakamlara göre, Covid-19 dönemi başlamadan Kıbrıs’ın Kuzeyinde fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade eden kadınların oranı halihazırda %40 (boğmaya çalışma %20, silah veya kesici bir aletle saldırma %18), psikolojik şiddet %60 ve cinsel şiddet %25 iken nereye gideceğiniz veya kiminle görüşeceğiniz gibi konularda sınırlamanın ise %50 olduğunu belirtti.

Yine bu anketin verilerine göre kadınların şiddet gördükleri zaman bunu paylaşmaları en muhtemel ilk beş kişinin psikolog, polis, anne-baba, avukat ve yakın arkadaş olduğunun ortaya çıktığını kaydeden Dr. Yılmaz  polise yapılan başvuruların büyük bir çoğunlukla fiziksel şiddet ve korkunun tavan yaptığı, artık son noktada gelindiğine dikkat çekti.

LTB Kadın Sığınma Evi’ne gelen başvuruları da değerlendirdiklerinde, polis veya Sosyal Hizmetler tarafından yapılan yönlendirmelerin dışında direnişçilerin kendilerine genelde bir arkadaş, aile bireyi veya tanıdık aracılığıyla ulaştığınızı gözlemlediklerini ifade eden Dr. Yılmaz, “Şu anda bu kanallar büyük ölçüde kapanmış durumda. Güvenilir kişilerle fiziksel temas neredeyse imkansız hale gelirken, telefoniyen veya mesaj yoluyla şiddetin anlatılacağı ve çıkış yolu aranacak etkili bir iletişim ise özellikle küçük bir yaşam alanına sıkışmış kadınlar için büyük bir lüks” dedi.

Dr. Yılmaz, sosyal ve psikolojik gerilimin arttığı, ekonomik sıkıntıların ve belirsizliğin yükseldiği, aile bireylerinin sınırlı bir alana olduğu bu dönemde, şiddetin artmamasının da kadınları şiddet döngüsüne prangalayan çaresizlik duygusunun pekişmemesinin de mümkün olduğuna dikkat çekti.

LTB Şiddete Karşı Yan Yana Proje Koordinatörü Dr. Ömür Yılmaz, salgın döneminde ev içi şiddet başvurularında görünen düşüşün endişe verici olduğuna vurgu yaptı.

Dr. Yılmaz, Polis Genel Müdürlüğü (PGM) Kadına Karşı Şiddete Müdahale Şubesi Amiri Mehmet Sözmener’in verdiği Mart 2020’de polise gelen aile içi şiddet şikayeti sayısında önceki aylara göre ortalama %12’lik düşüş olduğu bilgisinin benzerinin LTB Kadın Sığınma Evi’ne gelen başvurularda da gördüklerini söyledi.

Dr. Yılmaz, eve kapanma sürecinin Mart ayının 10’undan sonra başladığını dikkate alındığında bu süreçteki düşüşün aslında bu oranın daha da üstünde olduğunu söylemenin mümkün olduğunun da altını çizdi.

Polise yapılan şikayetlerdeki düşüşü değerlendirdiklerinde  bu salgın döneminde, işsizliğin, ekonomik sıkıntıların ve belirsizliğin de artmasıyla direnişçilerin şiddet yoluyla yaşattırıldıkları çaresizlik duygusunun ve korkunun daha da büyümesi çok normal olduğunu kaydeden Dr. Yılmaz, şiddet uygulayanla aynı mekanda hapsolmuş bir direnişçinin, o kararı verse bile, dışarıya çıkarak veya telefoniyen polise ulaşma özgürlüğü ve fırsatının olmayabileceğini de ifade etti.

Dr. Yılmaz şiddet vakalarına polis müdahaleleriyle ilgili aldıkları bazı ihbar ve şikayetlere dayanarak yaptığı değerlendirmede, özellikle tek görevi aile içi şiddet vakaları olmayan polis memurlarının bu olağanüstü durum şartlarındaki yüklerini hafifletmek için önemsiz gördükleri bazı vakaları görmezden gelmeleri (ve işlem başlatmamaları) veya bundan birkaç yıl öncesine kadar kurumsal olarak kabul gören arabuluculuk yöntemine başvurmalarının (yani yine yasal süreç başlatmamaları) oldukça muhtemel olduğunu ifade etti. Bu durumlarda polise yapılan başvuruların da kayıtlara geçmeyebileceğini ifade etti.

Pandemide AB desteği

 

İstatistikler ve öngörüler doğrultusunda, “Şiddete Karşı Yan Yana Projesi” ve sığınma evinin sunduğu hizmetlerin görünürlüğünün artırılması yönünde çalışmalara başlandı.

Projenin destek hizmetleri ve farkındalık çalışmaları kapsamında, “Şiddete Karşı Yan Yana Projesi” ve sığınma evinin sunduğu hizmetlerin görünürlüğünü artırmak amacı ile videolar hazırlandı, bu videolar diğer görsel yayınlarla sosyal medya ve televizyonlarda yayınlandı.

Koronavirüs pandemisi sürecinde yine proje kapsamında, aile içi şiddet ve ulaşılabilecek hizmetlerle ilgili broşürler hazırlandı, bu broşürler, LTB’nin dağıttığı gıda paketleriyle birlikte evlere ulaştırıldı.

AB

 

“Başvurularda 10 kat artış yaşandı”

 

Yürütülen bu çalışmalar sonucunda sığınma evi destek hatları ve sosyal medya kanallarından yapılan başvurularda yaklaşık 10 kat artış yaşandı.

Başvuru yapan direnişçilere talepleri doğrultusunda sığınma evine yerleştirme, adli yardım, güvenlik planı oluşturma ve polise ulaşma gibi çeşitli destekler sunuldu.

“Şiddete Karşı Yan Yana Projesi”

 

Şiddete Karşı Yan Yana Projesi, Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından Avrupa Birliği mali desteği ile yürütülüyor. Projenin amacı Kıbrıs’ın kuzeyinde aile içi şiddetle mücadele etmek. Projenin özel hedefleri içinde yeni bir sığınma evinin inşası, direnişçilere yönelik koruma ve destek hizmetlerinin iyileştirilmesi ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılıkla ilgili toplumsal farkındalığın artırılması var.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar