Eğitime harcadığımız paralar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Köşe Yazarları

Eğitime harcadığımız paralar

Barış Uzunahmet

Anayasamıza göre KKTC’de eğitim 15 yaşına kadar zorunlu, 18 yaşına kadar ücretsizdir. Gerçekten durum öyle midir? Kendi kendimizi kandırmayalım. Eğitim bizde 18 yaşına kadar ücretsiz değildir. Tamamen ücretlidir. Bir çocuğun üniversite eğitimine başlayacağı zamana kadar geçen sürede binlerce lira para harcıyoruz. Gerek ilköğretimde gerekse orta öğretimde sınıfta kullanılacak materyal ve ihtiyaç malzemelerin çoğu aileler tarafından alınıyor. Devlet kamusal eğitime yeterince elini uzatmadığı için, en basit malzemelerin ücretleri bile aileler tarafından karşılanıyor.

Devlet kolejlerinde kitap ücretlerini yıllardır aileler karşılıyor. Binlerce TL kitap parası veriliyor. İlkokulda İngilizce kitap paralarını yine aileler veriyor. Yıl içerisinde öğrencilerin yapacağı gezi, gözlem, çeşitli etkinlik ve okul faaliyetler için ailelerden ciddi miktarlarda paralar alınmaktadır.


Ne yazık ki bu durum artık kanıksanır haldedir. Normal bir durum olarak karşılanmaktadır. Okul yönetimleri de devletin ilgisizliğinden ve çaresizlikten bunu bir hak olarak görmektedir. Bu ülkede çok sayıda asgari ücret ile çalışan ve geçinmek için uğraşan binlerce aile vardır. Pandemi ile başlayan ekonomik kriz ile birlikte bugün artık ülkede ciddi bir fakirleşme yaşanıyor. Yoksulluk sınırı altında maaş alan binlerce insan var.

Biliyoruz ki, yarışmacı sınavlar olan Kolej Giriş Sınavı, Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi Giriş Sınavı, üniversite giriş sınavı nedeniyle özel derslere on binlerce lira harcamaktayız. Bir öğrenci için dershanelere harcanan parayı ne siz söyleyin ne ben söyleyeyim. Etüt ve özel derslere harcanan paraların da en az dershaneler kadar olduğunu söylememe gerek yok herhalde…

Kamusal eğitime yeterince yatırım yapılmadığını gören vatandaş çocuklarını özel okula göndermek için çareler aramaktadır. Bugün özel okula giden öğrencilerin oranı %20’ye ulaşmıştır. Özel okullara ödenen yıllık ücretin 100 bin TL civarında. Okul öncesi dönemde kreş ve etütler giden küçük çocukları ve onlar için harcadığımız paraları da unutmamak gerekiyor.

Biraz araştırıp bakarsanız, dünyada en pahalı eğitim hizmetini alan ülkelerden biri olduğumuzu görürsünüz. Yaklaşık 55 bin ilk ve ortaöğretim kurumlarına giden öğrencimiz var. Bu öğrencilerin her biri için ailelerin harcadığı parayı düşünürseniz, ortaya çıkanın korkunç yüksek bir miktar olduğunu söylememe gerek yok herhalde…

Geçtiğimiz gün sosyal medya üzerinden bana ulaşan bir vatandaş beni gazetedeki yazılarımdan takip ettiğini söyleyerek harcadığı para meselesine konuyu getirdi ve üç aşağı beş yukarı şöyle dedi: “Hocam, kızım 10’uncu sınıf, oğlum 5’inci sınıftır. Kızım kolejde okuyor. GCSE özel dersleri için dünyanın parasını veriyorum. Oğlum da kolej hazırlığı için dershaneye gider. Karı-koca çalışmasak bu parayı nasıl ödeyecektik. Hanımın maaş olduğu gibi buraya gider. Çocukların diğer eğitim masraflarını daha tam olarak söylemedim. Ne olacak bu işin sonu, ne olacak bu eğitim?” dedi. Adama söyleyecek bir söz bulamadım. Aynı şeyleri düşündüğümüzü söyleyip adamı yatıştırmaya çalıştım. İşin ilginç yanı eğitime dünyanın parasını harcıyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Devletin ilgisizliğine rağmen vatandaşın yoğun çabası ile eğitim bir şekilde devam ediyor.

Okullar açılalı bir ayı geçti. Kamusal eğitimde öğretmen eksikliği, yönetici eksikliği ve son olarak da hademe sorununu konuşuyorsak, “devlet ne için vardır?” diye sormaya hakkımız vardır elbette… Devlet insanlara hizmet için vardır. Devletin asli görevi budur. Bizde bu biraz ters dönmüş gibi. Vatandaş devlete hizmet ediyor. Devletin öncelikli görevi, vatandaşa en temel ihtiyaç olan eğitim ve sağlık ve barınma hizmetini sunmaktır. Umarım bu durum bir gün bizim ülkemizde de anlaşılır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar