Vadilili olarak gittik, konuştuk ve yazdık - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Poli

Vadilili olarak gittik, konuştuk ve yazdık

Fatma - Leyla - Öntaç

 

Medyayı yakından izleyenler için en can sıkıcı olan şey, irili ufaklı verilen pek çok haberin daha sonraki günlerde devamının verilmemesidir. Her gün, abartılarak ya da bir köşeye sıkıştırılmış olarak verilen hareketli pek çok haber o gün okunmakta ancak çoğunlukla okurun “peki sonrasında ne oldu?” sorusu havada kalmaktadır. Yakın zamanda gündeme getirilmiş ama arkası gelmemiş konulardan uzunca bir liste çıkarmak mümkün. Hatta bu sorun üzerine araştırma yapılabilecek ve uzunca bir makale çıkarılabilecek kadar bol malzeme var.


Bir ay kadar önce medyada, hikayesi yayınlanmış hatta sanal ortamda bolca tartışılmış bölgesel bir haber vardı. Vadili’de Belediye Başkanı, köyün aktif bir sivil toplum kuruluşu olan Vadili Kadınları Kültür ve Sanat Derneği’nin lokalini, yasadışı olarak boşaltıp eşyalarını kapı dışarı etmiş. Kadınlar feryat figan şikayet ediyorlardı. Hatta belediye binası önünde küçük çaplı bir de gösteri düzenlenmiş. Konu polise yansımış, olay köyde gerginliğe neden olmuş.

Ancak bu haberin arkası gelmemiş.

Fatma - Leyla - Öntaç

Biz, Vadili’de doğan bir süre orada yaşayan ve halen Vadili’de yaşamakta olan iki medya mensubu olarak tıpkı bir okur merağı ile “acaba bizim köyde gerçekte ne oldu? Bu gerginliğin iç yüzü ne idi ve nasıl sonuçlandı?” sorularının cevabını arayıp bulmak için köye, taraflarla görüşmek üzere yola çıktık. İtiraf etmek gerekir ki; Biz, bu sorunda arabuluculuk yapıp sorunun hallinde bir katkımız olabilir mi diye de düşündük. Önce Vadilili kadın girişimcilerle, sonra da belediye başkanı ile görüştük.

Vadili, genişleme kapasitesi sınırlı geleneksel köylerimizden birisi.

Nüfusu tam olarak 2 bin 369 kişi. Köyde çiftçilik ve hayvancılık oldukça yaygın. 6 bini aşkın büyük baş hayvana sahip , girişimci insanlardan oluşmuş bir köy. Köyde, bir spor kulübü, belediyenin himayesinde faaliyet yürüten Herkes İçin Spor Derneği (HİS), çalışmaları köy okulunda yürütülen kadın kursları var. Bunlara ilaveten yaklaşık 6 yıl önce bir grup kadın, “biz bu köyde neler yapabiliriz” gailesi ile bir kadın hareketi başlatmaya karar vermişler.  Bu girişimin devamını halen başkanlık görevini sürdüren Leyla ….. ile As Başkan görevini sürdüren Fatma ….. dan dinleyelim.

“İlk girişimlerini 6 yıl önce başlattığımız derneğimiz, 4 yıldan beridir yasal bir dernek statüsündedir. Derneğimiz, Kıbrıs’a özgü el işleri üretimi alanında uzmanlaşmıştır. Ülkede değişik merkezlerde düzenlenen el sanatları kurslarında yapılan her türlü iş bu merkezde de yapılıyor. Buna ağaç oymacılığı da dahildir. Katılımcılar boş zaman değerlendirmesi olarak geliyorlar. Önce ailenin ihtiyaçlarına yönelik işler yapılıyor ancak zamanla üretilenler, sergilemeye ve küçük çaplı satışlar yapmaya yol açacak kadar çoğalıyor. Ürünleri tanıtma ve pazarlamaya uygun düzenli bir mekana sahip olmamamız daha çok üretimi ve katılımı olumsuz yönde etkiliyor. Birkaç defa Lefkoşa Bandabuliya’da düzenlenen satış etkinliklerine katıldık, bazı köylerdeki eko günlere katıldık. Ürünü fazlalaşana satmak isteyenlere yardımcı olmak üzere bu tür etkinliklere gidiyoruz. Köyde de iki defa yıllık sergileme yaptık. Bu tür el işi faaliyetlere katılım sayısı 20 – 22 kişi civarında. Aralarında genç kadınlar hatta meslek lisesine devam eden kız öğrenciler bile var ancak düzenli bir çalışma merkezinin olmaması burada da olumsuz bir etken olarak karşılarına çıkıyor.

Köyde yaşlı ve yoksun kadınlara yönelik sosyal faaliyetler, topluca kültürel gezi programları uyguluyoruz. Bilgilendirici eğitici kurslar ve toplantılar yapıyoruz.”

Belediye ile yaşadıkları ve basına da yansıyan tartışmalı konulara geçiyoruz. . Ancak bunun için derneğin kuruluşundan itibaren hangi mekanlarda çalıştığını öğrenmemiz gerekiyor. “Kuruluşumuzu, köyümüzde geçmişte yaşayan Rumlardan kalma ancak sonradan restore edilip belediye tarafından kültür merkezi olarak kullanılan kilisede yaptık.

Haliyle de çalışmalarımızı da bu mekanda sürdürdük ancak bu lokali daha başka çalışma gruplarının da kullanıyor olmaları sorunlara neden oldu. Eşyalarımız, malzemelerimiz dağılmaya başladı. Durumu belediye başkanına aktardık o da bize belediye binasının devamında yer alan ve ilkokul tarafından kullanılırken bir süre önce boşaltılan başka bir yapıya geçmemizi önerdi. Küçük bir oda, bir mutfak ile küçük bir holden ibaretti ama burası bizim için daha uygundu ve oraya taşındık.

Tabelamızı astık ve çalışmalarımızı orada başlattık. Buraya yerleşmemiz, bütün kadınları hoşnut tuttu çünkü eşyalarımızı gönül rahatlığı ile bırakabileceğimiz, toplanabileceğimiz bize ait olan bir yerimiz olmuştu.”

Kadınlar, üç yıl süre ile bu yeni lokallerinde sorunsuz çalışmışlar.

Sonra medyaya yansıyan ve polislenmeye kadar varan bildik sorunlar başlamış. Bu arada ne olduğunu soruyoruz. “Mehmet Bey (Belediye Başkanı)birkaç ay önce bize ‘biz burayı belediyenin başka amaçları için kullanmayı düşünüyoruz lütfen buradan ayrılın’ dedi. Nereye gidelim Mehmet Bey diye sorduk; ‘başka bir yer bulun kirasını biz belediye olarak öderiz’ dedi. Biz olur dedik ve arayışa geçtik. Köyde bulabildiğimiz tek yer, köyün eski ve tamir edilmesi gereken kahvehane binası oldu. Mal sahibi kahvehaneyi bize kiralamayı kabul etti ancak belediyenin kirasını düzenli olarak ödeyeceğine dair resmi bir belge vermesi gerektiğini söyledi. Durumu başkana anlattık ancak ‘kiralayacak olan siz, böyle bir kağıdı sizin hazırlamanız lazım neden bizden bekliyorsunuz?’ cevabını verdi. Böylece sorun çıkmaza girdi.

Durumun halli için ne kadar adım attıksa sonucu değiştiremedik. 15 gün kadar önce, belediye sekreteri bizi arayarak ‘Leyla abla lütfen burayı boşaltın bizim bu binaya ihtiyacımız var’ dedi. Biz itiraz ettik. Bize belediyeye ait boş bir dükkan var ya orayı verin, ya da gene kiliseye geri dönmemize izin verin dedik. ‘olmaz’ dediler. Bunun üzerine biz de çıkmayız dedik. Cevaben ‘biz de eşyalarınızı dışarı çıkarır orayı boşaltırız’ dediler.  Ertesi gün bir baktık ki, eşyalarımız dışarıya çıkarılmış, perdelerimiz sökülmüş, tabelamız indirilmiş. Hatta kapı kırılıp girildiği için kapının kilidi de değiştirilmiş. Bu duruma isyan ettik ve mecburen polise başvurduk. Başkan bizi muhatap alıp bize bu odaya bir süreliğine ihtiyacım var işimi göreyim sonra size geri iade ederim deseydi böyle sorunlar yaşanmazdı. Eşyalarımız şu anda belediye binasının koridorlarında durur ve biz hiçbir çalışma yapamaz durumdayız. Bizi esas üzen, başkanın köydeki HİS Derneği’ne her türlü desteği verirken, zamanında kültür merkezi olarak çalışan eski kilise binası ve belediyeye ait bir dükkan boş dururken, bizim çalışamaz hale getirilmemizdir. Başkanın bizi bu hale düşürmemesi gerekirdi. Çevre belediyelerin tümünde bu tür faaliyetler belediyeler tarafından desteklenirken bizde maalesef olmuyor. Bu davranışlardan bize yönelik bir kasıt olduğunu anlıyoruz.”

Vadili kadınları Kültür ve Sanat Derneği ile vadili Belediyesi arasındaki ilişkiler, derneğin kuruluşunun başlangıç aşamalarında iyi gittiği anlaşılıyor. Dernek Başkanı Leyla …. Bu ilişkileri şöyle

anlatıyor: “ Belediyeden herhangi bir maddi katkı görmedik. Ancak bir iki kere köylü kadınlarımıza yönelik olarak düzenlediğimiz kültür gezilerinde otobüs desteği aldık. Ancak ilk zamanlar bize çok pozitif, teşvik edici vaadlerde bulundu. ‘Size ürettiğiniz ürünlerin pazarlanması için kooperatif kuralım’ dedi. Dahası, ‘ ‘size, falancı yerdeki binanın işletimini verebilirim, orada ürettiğiniz el işlerini, köye özgü yemek ve pasta börekleri satabilir, gelir elde edersiniz’ dedi ama son aşamada bunların hiçbiri gerçekleşmedi.

Vadili belediyesi ile köy kadın derneği arasındaki tartışmaların diğer yönünü dinlemek üzere Belediye Başkanı Mehmet Adahan’ı  ziyaret ediyoruz. Üç köylü gibi konuşmak istediğimizi, amacımızın köyümüzde yaşanan bu olumsuzluğun sonlanmasına katkı yapmak olduğunu anlatıyoruz. Başkan bize uzun sayılabilecek bir süre ayırıyor ve köyün aslında çok daha büyük çaplı sorunlarla boğuştuğunu her bir örnek üzerinden ayrıntılara girerek uzun uzun anlatıyor. Devletin, merkezi yönetimin genelde Mesarya Bölgesi’ni, özelde de Vadili’yi gözden çıkardığını iddia ediyor. Vadili’nin, muhtemel bir çözüm planında, Güney bölgesine terk edileceği yönündeki algının Vadili’deki gelişimi durdurduğunu düşünüyor.

 Başkan’a yaşanan dernek sorunu ile ilgili doğrudan bir soru soruyoruz. “Vadili, geçmişte yetiştirdiği tanınmış kadın terzi ustaları ile anılırken ne oldu da geleneksel el işçiliği yapmak isteyen kadınların belediye tarafından engellendikleri iddiaları ortaya atılıyor. Ortada bir sorun var ve bunun kaynağını öğrenmek istiyoruz.?”

Başkan, bir sorun olduğunu kabul ediyor ama sorunun doğrudan yaratıcısı olduğunu kabul etmiyor. Durumu şöyle izah ediyor:

Vadili Belediye başkanı

“Beldemizde sosyal hayatın hareketlenmesi adına gençlerimizin ve kadınlarımızın daha katılımcı olacakları yapılar öngörmüştük.

Özellikle gençlere yönelik olarak Herkes İçin Spor (HİS) hareketini oluşturduk ve bu yapıyı sonradan dernekleştirerek bu güne kadar taşıdık. Halen aktif desteğimiz ile gençlik çalışmaları devam ediyor.

Ayni şekilde kadın hareketinin oluşması için de girişimler ve teşvikler yaptık. 40-45 civarında katılımcı ile hareketi başlattık ve sonradan bu yapı da dernekleşti. Ancak bu yapı sonradan hız kaybetti.

Vadili’deki kadınları hedef alan yapısından uzaklaştı ve sayılı insanların devam ettiği bir yapıya dönüştü. Öncelikle derneğimizin bu konumda olmasından mutsuz olduğumu söylemek isterim. Ancak tartışmamız gereken konu bu değil. Konu, derneğimiz ile halen yaşamakta olduğumuz sorunlardır.

Açıkça söylemem gerekir ki son 3 yıldan beridir bu derneğimizi yanımızda tuttuk ve bütün giderlerini  üstlendik. Onlara lokal kirası ve elektrik parası ödetmedik. Mutfak olanaklarından yararlandırdık.

Ancak geçen aya kadar kullandırttığımız odalara ihtiyacımız oldu. Biz burayı köy müzesi olarak düzenlemek istiyoruz. Bu yöndeki hazırlıklarımızı da tamamladık. Çıkmalarını istedik ancak reddettiler.

Yer sorunu yaşadıklarını söylediler. Buna karşılık biz de bir yer bulun, 300 liraya kadar olan kirasını öderiz dedik. Köyün eski bir kahvehanesi var, dernek kapasitesini kullanarak badana boya yapılabilir ve oraya taşınabilirler. Ancak bundan da sonuç alamadık.

Eski kiliseyi veya bir dükkanımızı isterler. Kilise şu anda köyün fotoğraf müzesi olarak kullanılıyor. Köyün tarım veya sağlık gibi genel toplantılarını da orada yapıyoruz. Burayı kadınlarımıza veya başka herhangi bir organizasyona devretmemiz mümkün değil, doğru da değil. Bizim istediğimiz, kadınlarımızın kendi dernek olanaklarını da ortaya koymaları ve işbirliği yaparak bu sorunu çözmemizdir.

İşbirliği gene yapılabilir ancak inanmak isterim ki bu derneğimiz köyün bütün kadınlarını kucaklayıcı bir yapıya dönüşecek. Ancak bu dinamizm yitirilmiş görünmektedir. Nasıl ki gençlerimiz için bir lokal olanağı, konferans salonu, bilgi işlem merkezi spor çalışma alanları öngörüyor ve yapıyoruz, kadınlarımız için de ayni şeyler yapılabilir.

Yeter ki siyasallaşmadan birleşerek çoğalmasını bilebilelim. Bir oda bulma, oraya kapanma ve kendi türkülerini söyleme kültüründen vazgeçmek lazım. Vadili belediyesi gelişimi böyle öngörmüyor ve böyle bir anlayışa destek vermiyor. Ancak buna rağmen yine de karşı karşıya olduğumuz bu sorunu iş birliği yaparak çözebiliriz.”

vadili belediye başkanı

Başkan’a köyün eski kahvehanesi konusunda bir uzlaşma ihtimali olduğunu, lokal sorununun halli için ilk adımı kimin atması gerektiğini soruyoruz.

Başkan: “Ben bu adımı attım zaten. Görev sürem boyunca yani 2 yıl süre ile o kahvehanenin aylık 300 lira kira giderini ödemeyi kabul ettim ve kendilerine bildirdim. Bu konuda belediye meclisi de hemfikirdir.

Ancak derneğin bir kaynak yaratıp oranın birikmiş elektrik borcunu ve ufak tefek tamirat masraflarını karşılaması lazım. Bu rakam yaklaşık 4 bin lira civarında bir miktardır. Sonra da sahibi ile yapılan masrafa karşılık kira sözleşmesi hazırlamaları lazım. Bu durumda ben de belediye meclisinden kira ödeme kararı çıkartıp her ay 300 liralık katkımızı yapalım. Bunun dışında yapabilecek başka bir şeyim yok.

Ancak bu aşamadan sonra yapacağımız desteğin koşullu olduğunu da hatırlatmak isterim. Bize ait odaların boşaltılması sırasında biliyorsunuz ki polislendik. Bizi polise şikayet edip hakkımızda dava açmaya çalışıyorlar. Bu tutumları devam ettiği sürece onlara katkı koymamız, yardım etmemiz mümkün değil. Zaten kendi içine kapanmış ve bize karşı siyasi faaliyet yapıyorlar gibi olan görünümlerinden de son derecede rahatsızız. Medyada, sanal ortamda belediyemize karşı yıpratma çalışmaları yapılıyor. Bu dernek doğru dürüst bir genel kurul yapıp kurucu üyelerini davet etmezse, kitlesel bir konuma gelmeye yönelik adım atmazsa bizim onlarla işbirliği yapmamız artık olası değildir. Vadili kadınlarını temsil ettiklerini söylüyorlarsa bütün kadınları bünyelerine almaları gerekir. ”

Tarafları dinledik, görüşleri aktardık ve görevimizi yapmış olduk.

Tarafların karşılıklı olarak aldıkları pozisyondan bir uzlaşma ortamı çıkar mı? Zor gibi görünüyor ama gelişmeyi yine de zaman gösterecek.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar