“Kıbrıs sorununda kritik bir aşamaya gelindi” cümlesi yüzlerce veya binlerce kez kullanıldı.
“Yeter artık bu kaçıncı kritik aşama, hayatımız geçti ama krtik aşamalar bitmedi” diyenler haklıdırlar.
Ama bir eksikle.
Kıbrıs sorununa barışçıl bir çözüm bulma çabaları sürdükçe bu “kritik aşamalar” da hep süerecek.
Çünkü taraflar pazarlık yapıyorlar.
İyi niyetli liderler işbaşında olduğunda pazarlıklar uzlaşma ile sonuçlanma aşamasına gelir ve kritik süreçler başlar.
Bu süreçleri çok yaşadık.
Ama birçoğu da gerçekten abartılmış süreçlerdi.
Özellikle görüşmelerden rant elde etmeye çalışan yanancıların veya görüşme sürecini oya ciro etmeye çalışan bizim politikacıların abartmalarıydı.
Neyse bunlar geçmişte kaldı.
Şimdilerde gerçekten kritik bir sürece girildi.
Bunu nerden anlıyoruz?
Liderlerin yaptığı açıklamalardan.
İki lider iyimserli ama temkinli bir şekilde görüşme masasında sonuç alıcı pazarlıklar yaptıklarını söylüyorlar.
Açıklamalarının detaylarını okuduğunuzda aslında birçok konuda anlaştıklarını, anlaşamadıkları konularda da uzlaşmaya çok yakın olduklarını belirtiyorlar.
Örneğin garantiler konusu.
Akıncı tarihi bir açılım yaptı ve “1960 garanti ve ittifak anlaşması tarihte kaldı” dedi.
Bu 42 yıllık “garanti ve ittifak anlaşmasına dokundurmayız” politikasınının sona erdiğinin ilanıydı.
Anastasiades, “yeni şeyler duyduk” diyerek bu açılımı olumladı.
Birtakım önerilerde bulundu.
Bu önerileri Akıncı kabul etmedi ama kuşkusuz ki pazarlık başlamış oldu.
Örneğin Kıbrıs sorununun en kilit noktası toprak ve mülkiyet.
İki lider ortaya harita ve sınır koymadan toprak ve mülkiyetin yarısını nerdeyse çözdüler.
Önümüzeki günlerde yapacakları görüşmelerle daha birçok konuda yakınlaşma elde edecekler.
Ama önşerinde hala ciddi ve kritik konular varıdır.
Öylesine ki bu durum içinde büyük krizleri de barındırmaktadır.
Şöyle ki;
***
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiades, New York’ta yapılacak görüşmeleri değersizleştirme ve sıradanlaştırmaya çalışmaktadır.
Bu durum, resmi Rum politikası açısından normal olabilir.
Tüm dünya devletlerinin olduğu bir platforumda BM’ye üye Kıbrıs Cumhuriyeti ile tanınmamış KKTC’nin biraraya gelmesi uygun görülmeyebilir.
Fakat Kıbrıs sorununu çözecek dinamiklerin kendisi bunun tersini söylüyor.
Örneğin Kıbrıs sorunundaki en önemli aktörlerden ola. Amerika iki lider ile biraray gelme ve ortaya koydukları çabaları takdir etme isteyebilir.
Nitekim öyle de oldu.
Başkan Yardımcısı Biden her iki liderle de biraraya gelmek istediğini tarfalara bildirdi.
Anastasiades bunu derhal ret etti.
Akıncı bundan memnun kalacağını belirtti.
Ve böylece bu kritik süreçte yeni bir kriz ortaya çıktı.
Bakalım nasıl sonuçlanacak…
