Bir gülüşü yeter - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
KıbrısManşet

Bir gülüşü yeter

DOĞUMU DA YAŞAMI DA ZOR: Berin Yılmaer, 42 yaşındayken zorlu bir doğumun ardından dünyaya getirdi ikinci oğlu Mustafa’yı.  Doğumda oksijensiz kalmış, bir süre küvezde tuttular sonra taburcu ettiler. Herşey Mustafa 6 aylık olunca ortaya çıktı. Teşhis konuldu “Mental Spastik” 

HAYATINI ONA ADADI: Yaşadıklarını “Dünyam başıma yıkıldı. Durumu kabullenmekte zorlandım. Gezmedik doktor kalmadı ama yapacak bir şey yoktu” diyerek anlatan Berin Yılmaer, eşinin desteğiyle toparlandı. Yeniden ayağa kalktı ve hayatını Mustafa’ya adadı, benzer durumdaki birçok anne gibi  

GÖZÜNDEN ANLIYOR: Mustafa konuşamıyor. Yardım almadan ne oturabiliyor ne de yemek yiyebiliyor. Annesi bu durumdan gocunmuyor. “Biz Mustafa’yla mutluyuz. Gözüne bakınca ne istediğini anlıyorum, o da beni anlıyor” diyerek, oğlunun bir gülüşünün dünyalara değer olduğunu anlatıyor

 

Devrim DEMİR


[dropcap style=”circle” bgcolor=”#0065ad”]B[/dropcap]ugün Mayıs ayının ikinci pazarı ve dünyadaki 66 ülkeyle birlikte KKTC’de Anneler Gününü olarak kutlanıyor.  Annelerinizi unutmayın. Süslü kutularda saklanmış pahalı hediyeler değil belki ama bir demet çiçek, içten gelen bir öpücük annelerinizi sevindirmeye yeter.

Onbinlerce anne bu özel günde, kapılarını çalacak, ellerini öpecek evlatlarını dört gözle bekliyor.

Küçük kaymaklıda yaşamını sürdüren Berin Yılmaer de yüzlerce eli öpülesi anneden biri. Oğlunun engelli olduğunu zorda olsa kabullendi. Onun için yeniden ayağa kalktı tüm hayatını ona adadı.

Berin Yılmaer için engelli bir çocuğun annesi olmak demek, zor bir sınava girmek, hiç çalışmadığın yerden çıkan sorulara, annelik içgüdüsüyle doğru cevapları vermek demek.

Yaşanan tüm hayal kırıklıklarını, acıları, çaresizliği karşılamaya yeter mi bilinmez ama varlığını, tüm benliği ile o özel çocuğa ayırmanın gerekliliğini ancak yaşayan bilir.

anne

“Kabullenmesi çok zordu ”

Berin Yılmaer, henüz 6 aylık bebeği Mustafa’ya hayatının geri kalanını adamak zorunda kalacağını öğrendiği o günü anlatırken gözleri doluyor. Berin Yılmaer, elbette anne olmanın bir adanmışlık olduğunu ancak,  engelli bir çocuğun annesi olmanın adanmışlığının sınırının çizilemeyeceğini vurguluyor. Gerçeklerle yüzleşmenin çok da kolay olmadığını dile getiren Yılmaer, o günleri şu sözlerle anlatıyor:

“Oğlum Eren’in yalnız büyümemesi için kardeş hediye etmek istedim yıllar önce, ancak bebeğim dünyaya gelmeden öldü. 10 yıl sonra eşim ile yeniden bebek sahibi olmaya karar verdik ve 42 yaşında annelik duygusunu yeniden tattım, oğlum Eren’e ise kardeş heyecanını yaşattık.  Sıkıntılı bir doğumun ardından Mustafa dünyaya geldi. Doğum anında oksijensiz kaldığı için küveze alındı, 1 ay orda kadı. Daha sonra ise ömür boyu yaşayacağımız bir travma ile yüzleştik.

6 aylıkta oturmadığını boynunun düz durmadığını fark ettik. Doktor doktor gezdik, yurt dışı dâhil. 6 aylıktı adı kondu oğlumun hastalığının Mental Spastik.

Dünyam başıma yıkıldı

Öğrendiğim an dünyam yıkıldı. Hiçbir şeyden zevk alamaz oldum. Hiçbir şeyin anlamı yoktu benim için. Sonra bir toparlanma dönemi geçirdim. Mustafa’nın durumunu, diğer oğlumun üzüntüsünü görünce kendi içimde bir muhasebe yaptım. Bu halimin ne kendime, ne de onlara bir fayda sağlamayacağına inandım.”

“Bizim için büyümeyen bir bebek”

Şu anda 18 yaşında olan Mustafa’nın Lefkoşa Özel Eğitim Merkezi’nde eğitim gördüğünü dile getiriyor Berin Yılmaer. Özel çocukların sürekli ilgi isteyen çocuklar olduğunu dile getiren Yılmaer, onların sorumluluklarının normal çocuklara oranla çok daha fazla olduğuna vurgu yapıyor.

Mustafa’nın sürekli aile fertlerinden birinin gözetiminde olduğunu kaydeden anne, şöyle devam ediyor: “Sorumlulukları çok fazla. Mutlaka aile bireylerinin birinin gözetiminde olması gerekiyor. Evde yalnız bırakmıyorum. Hep birlikteyiz. Kısacası onun etrafında bir güvenlik çemberi oluşturduk ve kendini hep güvende hissediyor. Konuşmasa bile onu en iyi anlayan benim, bizim için büyümeyen bir bebek.”

“Onun geliştiğini görmek en büyük mutluluk”

Mustafa’nın çok akıllı her şeyi anlayan bir çocuk olduğunu ifade eden anne Berin Yılmaer, oğlunun okulda çok şey öğrendiğini ve bunun onlar için mutluluk verici olduğunu söyledi. Yılmaer şöyle devam ediyor, “Beni anlıyor, sadece konuşamıyor Mustafa. Neşeli ve güleç bir çocuk okula gitmeyi çok seviyor. Onun da kendine göre bir çevresi var. Kendini iyi geliştirdi, hareketleri olgunlaştı. Onun geliştiğini görmek bana mutluluk veriyor” dedi.

 

“Hayat Mustafa ile çok güzel”

Berin Yılmaer, oğlu Mustafa’ya ve bir buçuk yaşındaki torunu Erde’ye bakıyor. Eşinin en büyük destekçisi olduğunu belirten Yılmaer, “Evlat hiçbir şekilde atılmaz. Birçok aile çocuklarının bu durumunu kabul etmiyor ama biz hayatımızı onun için yeniden değiştirdik. Bu durumdan şikâyetçi değiliz. Abisi, yeğeni Mustafa’yı çok seviyor. Mustafa’yla günlerimiz çok güzel geçiyor. Hayat Mustafa’yla çok güzel” diyen anne Yılmaer, oğlu olmadan hiçbir yere gitmiyor, onsuz ayrı vakit geçirmiyor.

“Bizler özel anneyiz”

Engelli annelerinin özel anneler olduğunu belirten Berin Yılmaer, “Her anne için çocuğu çok önemlidir, fakat bizim durumumuz çok daha farklı. Annelere düşen en büyük görev, çocuklarına en iyisini verebilmek, onların güven içinde hissetmelerini sağlayabilmektir. Bizler özel anneleriz” diyerek durumunu özetledi. Berin Yılmaer, tüm annelerin bugünde değil her gün hatırlanmaları gerektiğine dikkati çekerek anneler gününü kutladı.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar