Yer ve köy isimlerimiz ne kadar da kolay değiştirilmiş? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Poli

Yer ve köy isimlerimiz ne kadar da kolay değiştirilmiş?

Öntaç Düzgün
Öntaç Düzgün

Bir yakınım yaklaşan bir seyahatinde kullanmak üzere tarihi geçmiş pasaportunu yenilemek üzere ilgili daireye müracaatta bulunur. Gerekli belgeleri vererek, harcını ödeyerek beklemeye başlar. Kısa sayılabilecek bir sürede pasaportunun “hazır” olduğu haberini alır ve yeni pasaportuna kavuşur. Ancak bir terslik olduğunu fark eder. “Geçitkale – Gazimağusa” yazması gereken doğum yerinde “Geçitkale – Larnaka” yazar. Bu yanlışlık sayesinde ileride yaşayabileceği bürokratik engelleri düşünerek duruma itiraz etmek ve düzeltme yapmak için pasaportu veren makamla temasa geçer. Yetkili ile aralarında şöyle bir diyalog yaşanır:

  • Hanımefendi yeni aldığım pasaportumda bir yanlışlık yapılarak doğum yerime “Geçitkale – Mağusa” yazılacağına “Geçitkale – Larnaka” yazıldı, bunun düzeltilmesini isterim.
  • Hayır hanımefendi bir yanlışlık yok 1974’ten önce Geçitkale’de doğanlara doğal olarak “Larnaka” yazıyoruz. Çünkü Geçitkale yani eski ismiyle “Köfünye” Larnaka kazasına bağlıydı. 1974’ten sonra doğanlara ise “Geçitkale –Mağusa” yazıyoruz.
  • Tamam, ben de 1974’ten önce doğdum ama “Köfünye-Geçitkale”de değil, “Lefkonuk-Geçitkale”de doğdum.
  • Hanımefendi bunu neden daha önceden söylemediniz? — —Hanımefendi size verdiğim bütün resmi evraklarda doğum yerim “Geçitkale-Mağusa” diye yazar. Ben sizin formunuza “Lefkonuk” doğumlu yazabilir miydim? Siz bu ismi yasakladınız.

Bu diyalog bana birkaç yıl önce POLİ’de yayınlanan bir yazımı hatırlattı. Şöyleydi:


 

‘Tarihsel olarak Kıbrıslı Türklerin egemen oldukları yerleşim yerlerinde köy, meydan ve cadde isimlerini değiştirme sevdamızın geçmişi 1950’li yıllara kadar dayanır. Birkaç dalga halinde gerçekleşen isim değişiklikleri 1974’te tavan yapar ve halen daha devam eden karmaşık durum ortaya çıkar.

Kıbrıs’ta yer isimlerini değiştirmede ilk dalga, 1960 yılından önce, başkanlığını Rauf Denktaş’ın sürdürdüğü Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu tarafından gerçekleştirilmiş. Ancak bu değişimler çok süratli ve biraz da uyduruk olmuş. İş o noktaya gelmiş ki; Federasyonun yayın organı konumundaki “Her Türk evine bir nacak almalıdır” sloganıyla ırkçılık derecesinde yayınlar yapan NACAK gazetesini bile çileden çıkarmış. Gazete 13 Ocak 1961 tarihli sayısında Salih Çelebioğlu imzasıyla bu isim değiştirmelere vermiş veriştirmiş. Toplumun genç ve orta yaş kuşağının bilmediği bu konuda ilginç bir belge ortaya çıkmış:

 

“Son birkaç yıldan beri başta köylerimiz olmak üzere, değiştirmedik cadde sokak ve meydan ismi bırakmadık. Ama bu değiştirmeleri o derecede plansız ve uygunsuz yaptık ki sonunda değiştirdiğimiz isimleri de tekrar değiştirmek zorunda kaldık. Değiştirmenin prensip olarak aleyhinde olmamakla beraber her aklımıza gelen isim değiştirilmemeliydi. Sonra değiştirilmesi gereken köy, sokak ve caddelerin isimleri de bir plan dahilinde yapılmalıydı. Köylerimize koyacağımız isimler köylerimizin geçmişleri ile ilgili, onların tarihini ifade eden isimler olmalıydı. Yoksa aklımıza gelen şaşaalı isimleri koymak marifet sayılmaz.

Bir kere her şeyden önce ismini değiştireceğimiz köy, meydan ve caddelerin hakikaten değiştirmek zarureti olup olmadığını incelememiz gerekirdi. Mesela bir Sinde, bir Gönyeli, bir Galatya, bir Gaziveran köyünün ismini değiştirmeye ne luzum vardı ne de ihtiyaç, çünkü bunlar Ay Yanni, Ay Nikola gibi Rumca isimlere sahip değildirler. Gönyeli pekala Türkçe bir isimdir. Durup dururken onu çeşit kılığa sokmaya ne luzum vardı? İsmini beğenmedik Gönelli yaptık. Sonra ortaya bir Hordan serdengeçtisi çıktı Menderes dedi. Sonrası malum.. Şimdi de Harbiye dedik. Canım Gönyeli’nin Harbiye ile kelimece veya manaca bir ilgisi var mı? Madem ki Gönyeli’yi beğenmemişiz, daha doğrusu sırf iş olsun diye ismini değiştirmeye karar vermişiz; bari geçmişi, tarihi ve gelenekleri ile ilgili bir isim bulsaydık.

Sinde için de ayni şeyleri söyleyebiliriz. Fena bir isimiydi Sinde? Ya hele bir de o tarih anlatan köy isimleri değiştirmemiz var ki bu işi sırf gösteriş için yaptığımızın en güzel örneğidir. Kalktık “Gaziveran” köyünün ismini “Gaziveren” diye değiştirdik. Halbuki “Gaziveran” Türkçe iki kelimenin birleşmesinden ibaret ve bir tarihi olayı anlatan bir isimdir…… Ne demek Gaziveren? Bizim bildiğimiz gazi değil şehit verilir.

Ya o Akıncılar, Mehmetçik, Çanakkale Geçitkale isimleri..O kadar yapmacık ki.. Gerçi onların konuş gayelerini Sayın Denktaş yüksek tahsil talebeleriyle yapılan açık oturumda beyan etmişlerdi; fakat artık o sebepler mevcut olmadığına göre köylerimize daha isabetli isimler koyabilirdik. ….

Bütün bunların yanında ne büyük isabetle konulmuş okul isimlerimiz vardır. Namık Kemal Lisesi. Mağusa’sız Namık Kemal’i, Namık Kemal’siz Mağusa’yı anmak mümkün olmadığı için Mağusa’daki liseye bundan daha isabetli isim konulamazdı. Sonra Bekir Paşa Ortaokulu. Bekir Paşa bu gün hala Larnakalılar için hürmetle anılan bir isimdir…. Suyu Larnaka halkına bu paşa temin etmişti… İsmini o kasabadaki bir okula vermekten daha güzel bir şey olamazdı.

Bugün Lefkoşa’daki erkek ve kız liselerimize verilen isimler, çok daha önce verilmesi gereken en isabetli isimlerdir….

Bir de şu cadde ve meydan isimlerimiz vardır. “Belediye Orman Yolu” ismini beğenmedik. Kalktık “Adnan Menderes Caddesi” koyduk. Bunu hoş karşılamayanlar levhayı indirip eski levhayı astılar. Tekrar astık. Tekrar indirdiler. Bu sefer kalktık büyük bir bezin üzerine yazıp boydan boya astık. Sonrası malum. 27 Mayıs’tan sonra o levha da sökülüp atıldı. Girne Caddesi de öyle. Tarihi güzel bir isim. Kalktık “Fatin Rüştü Zorlu Caddesi” yaptık. İsmini koyacak hürmete layık başka bir insan bulamadığımızdan yabancılar bize güldüler. Canımız sıkıldı. Onlara ancak 27 Mayıs’tan sonra hak verebildik…

Ayni ilgisizliği Cirit Sahası’nın isminin değiştirilmesinde de gösterdik…. Kalktık onun ismini de değiştirdik. Suni bir isim uğruna onu da söküp attık….

Yabancıların adadaki tarihimizi görmemezlikten gelmelerini şikayet eder, ada üzerindeki haklarımızı tanımalarını isteriz. Halbuki yabancılar bir yana kendi tarihimizi biz kendimiz inkar ediyormuşuz da haberimiz yokmuş.” 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar