Bağımsızlık Yolu, hükümetin kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili önlem alacağı yerde, kadına yönelik şiddetin kaynağını besleyen gericiliğin tırmanmasına çanak tuttuğunu ileri sürdü.
Bağımsızlık Yolu’ndan yapılan yazılı açıklamada, kadının bedeni, emeği, yaşamı üzerinde tam bir denetim ve baskı sağlamayı amaçlayan dinsel gericiliğe ülkede geçit vermeyecekleri; kadına yönelik şiddet durumunda adli yardım sağlanması ve sığınma evleri kurulması talebinin örgütlü bulunulan bölgelerde yükseltileceği duyuruldu.
Açıklamada, geçtiğimiz hafta Alayköy’de, dün akşam ise Tatlısu’da yaşanan kadın cinayetiyle beraber son 2 ayda 4 kadının erkek şiddetine kurban gittiği ifade edilerek, “Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı tercih ediyoruz” denildi.
Sosyal Hizmetler Dairesi’ne gerekli olduğu halde istihdam yapılmadığı, “ALO 183” Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk İstismarı İhbar Hattı’nın giderlerinin hatta bakmakla görevli kamu emekçisine fatura edildiği, öte tarafta Din İşleri Değişiklik Yasası ile dairedeki din görevlileri sayısının 64’ten 360’a çıkarıldığı ifade edilen açıklamada, yaş sınırlaması olmaksızın kuran kurslarının yaygınlaşmasını sağlayacak yasanın komiteden oy birliği, Meclis Genel Kurul’undan ise oy çokluğuyla geçtiğine dikkat çekildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yaşanan kadın cinayetlerinin failleri yargılanıp ceza alırken önlemler alınması için gerekli bütçeyi onaylamayanlar, sığınma evi kurmayanlar, koruma emri alınabilmesi için adli yardım sağlamayanlar, kadınların şiddet şikayetlerini layıkıyla soruşturmayanlar da kadınları şiddete karşı korumasız hale getirdikleri halde elini kolunu sallayarak gezebilecekler.
Adamıza dayatılan Sünni İslamlaştırma politikaları, işbirlikçi hükümetlerin neoliberal muhafazakar devlet politikaları kadına yönelik şiddetin tırmanmasının başlıca sebepleridir.”
