Trum döneminde ABD Türkiye ilişkileri - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Trum döneminde ABD Türkiye ilişkileri

Erdoğan ÖzbalıkçıErdoğan Özbalıkçı

 

Türkiye’de Başkanlık sistemine adım adım yaklaşılırken, Yeni Amerikan Başkanı’nın, Tayyip Erdoğanı destekler pozisyonu, her geçen gün daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır.


Trump seçim sürecinde Türkiye hakkında net açıklamalarda bulunmuştu.

 Cumhuriyetçi Trump, Temmuz ayında New York Times’a verdiği röportajda, başkan seçilmesi halinde Türkiye gibi müttefik ülkelerde yapıldığı öne sürülen insan hakları ihlallerine müdahale edip etmeyeceğine dair bir soruyu yanıtlarken,ABD’nin başka ülkelere baskı yapmadan önce “kendi bozukluklarını düzeltmesi” gerektiğini ifade etmişti.

Trump, 15 Temmuz darbe girişiminden kısa süre sonra verdiği bir röportajda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da övgüde bulunmuş ve “Yaşananları tersine çevirebildiği  için, onu çok takdir ediyorum… Bazıları (darbe girişiminin) tertip olduğunu söylüyor ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum” demişti.

Trump-Erdoğan telefon görüşmesinin ardından, ABD üst düzey yöneticilerinin CİA Başkanı’nın, GenelKurmay Başkanı’nın, etkili senatörlerin sırayla Türkiye’yi ve Erdoğan’ı ziyaretleri, bölgede yeni bir ayarın pazarlandığını da göstermektedir.

Amerika-Türkiye yakınlaşmasında Türk-Kürt yakınlaşmasının nasıl sağlanacağı en önemli pürüz noktası olabilir.

Trump, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’deki yeni ayarda, Türkiye, İsrail ve Kürtlerden doğacak yeni bir işbirliği planında, Kürtlere büyük önem verirken, Erdoğan, gittikçe artan milliyetçi söylemleriyle, Kürtleri iyice karşısına almaktadır.

Türkiye’de Başkanlık referandumundan sonra, Kürt konusunda, Erdoğan’ın politikasının değişmemesi durumunda, Trump ile Erdoğan arasında oluşacak çelişkilerin nasıl giderileceği şimdiden tartışılan ana konular arasındadır.

Trump, Obama’dan farklı bir Suriye politikasında, Türkiye’nin Rusya ile izlediği açılımı desteklerken, Rusyanın bölgedeki nüfuz alanını genişletmesine de karşı çıkmaktadır.

Bu politika ise, Amerika’nın, Rusya ve İran’a karşı, Kürt-Türk ittifakını ön plana geçirmesini zorunlu kılmaktadır.

Barzani dışındaki Kürt güçlerini kendi yanında tutmak isteyen ve onları her açıdan desteklemeye devam eden Trump’ın bu konuda, Türkiye ile doğacak çelişkileri hangi yöntemle çözmeye çalışacağı, en büyük belirsizliktir.

Kıbrıs konusunda ise, Amerika, bu sorunun görüşmeler yoluyla çözümlenmesi ve adanın, NATO’cu güçler tarafından kontrolünün devamından yanadır.

Amerika’nın yeni yönetiminin bu politikası ile Türkiye’nin çözüm yönündeki politikalarının hedefi aynıdır.

Amerika, Türkiye ve İsrail’in Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan Enerji Potansiyelini, Amerikan Şirketleri lehine çözmesinde ana güç olduklarının farkındadır.

Amerikalı şirketlerin bölgesel çıkarları için de, Kıbrıs-Türkiye yakınlaşması gereklidir.

Kıbrıs Sorunu da Nisan sonuna kadar, yüzeysel görüşmelerle, kısmi çekişmelerle devam edecek, Başkanlık Referandumundan sonra, büyük bir ivmeyle çözülecektir.

Dünyadaki gelişmeleri belirleyen, gücü olan ülkelerin kararlarıdır. Küçük toplumların bölünmüş halleriyle süreçleri etkileme şansları yoktur.

Kıbrıs’ta da, tüm ayak oyunlarına rağmen, yaşanacak olan BUDUR.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar