Tekerlekli sandalye ile cezaevine gönderildi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
KıbrısManşet

Tekerlekli sandalye ile cezaevine gönderildi

Şefika Avşar

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi, Mağusa-Karpaz anayolunda 2013 yılında meydana gelen trafik kazasında 3 kişinin ölümün neden olmaktan yargılanan ve kendi de aynı kazada sakat kalan Şefika Avşar’ı suçlu buldu. Mahkeme Avşar’ı 3 yıl hapse mahkum etti

 

Nadire BAHADİ


Mağusa-Karpaz anayolunda 21 Mart 2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında Hüseyin Avşar, Mehmet Öztürk ile Mehmet Şahin’in ölümünden sorumlu tutulan Şefika Avşar, dün Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Feci kazada eşi Hüseyin Avşar’ı kaybeden ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Avşar aleyhindeki 8 davadan suçlu bulundu. Sanık Şefika Avşar, Yargıç Murat Soytaç ve Seran Bensen’in üye yargıç olarak Yargıç Melek Esendağlı’nın ise başkanlık ettiği Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından 3 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

 

Çocukları ve komşularının bakımına muhtaç

Sanık Şefika Avşar yargılandığı Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeminli ifade verdi. Avşar  ifadesinde kaza anını hatırlamadığını kaydetti. Kaza neticesinde aldığı yaralardan dolayı çok ağır ameliyatlar geçirdiğini söyleyen Avşar, kazadan bir yıl sonra protez ameliyatı olduğunu, sağ ayağının tekrardan ameliyat edilmesi gerektiğini, karın duvarının yırtık olmasından dolayı ameliyat edildiğini ve halen ağır ağrılar çektiğini söyledi. Karaciğerinden ameliyat olması gerektiğini söyleyen Avşar, buna cesaret edemeyip ameliyat olmadığını, kendisine çocuklarının ve komşularının baktığını söyledi. Avşar, tek başına çorabını bile giyemez halde olduğunu, yardım almaması halinde günlük hayat ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve tedavisine devam etmesi gerektiği beyanlarında bulundu.

 

Avukat Kadri: Avşar’ın desteksiz hayatını sürdürme imkanı yok

Sanık Şefika Avşar’ın avukatı Emre Kadri ise, savunmasında kazanın sanık üzerindeki tahribatının yüksek olduğunu söyledi. Kazadan bu yana geçen 4 yılda sanığın acılarının dinmediğini söyleyen Kadri, kazanın sanık üzerindeki neticelerinin çok ağır olduğunu ve aynı kazada eşi Hüseyin Avşar’ı kaybettiğini ifade etti. Avukat Kadri konu virajın basında “ölüm virajı” olarak adlandırıldığını söyleyerek anayolun vahametini gözler önüne sererken, karşı araç sürücüsünün de kazayı önleyici hiç bir tedbir almadığını savundu. Kadri, sanığın desteksiz ve refakatsiz hayatını sürdürme imkanının olmadığını söyleyerek sanığın cezaevinde bakılması imkanının olmadığını ve tedavisinin de devam ettiğini söyledi.

 

Avşar suçlu bulundu

Sanık Şefika Avşar aleyhindeki davanın kararını Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Melek Esendağlı okudu. Sanığın aleyhindeki davalardan suçlu bulunduğunu ifade eden Esendağlı, sanığın mahkum edildiği en ağır davaların tedbirsiz şekilde araç sürüp bir kimsenin ölümüne sebebiyet vermek olduğunu belirtti. Esendağlı, bu suçun 7 yıla kadar hapislik veya 5 bin TL para cezası ile cezalandırılabileceğinin öngörüldüğünü açıkladı. Ölümle neticelenen trafik kazalarının yaygın ve önlemi alınamayarak toplumda büyük bir üzüntüyle karşılandığının altını çizen Esendağlı, bu kazaların bir türlü önünün alınamaması itibariyle bu tür suçların önlenmesi için toplumdaki herkesin bir katkı koyması gerektiğini vurguladı.

“Sanık şerit ihlali yaptı”

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Melek Esendağlı kararında, şerit ihlali ile bir başka aracın önünün tıkanması neticesinde kazanın meydana gelmesini sanık aleyhine ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendirildiğini belirtti. Sanığın kullanımında bulunan KF 315 plakalı aracın kilometre saatinin 94 kilometrede, KD 897 plakalı aracın kilometre saatinin ise 67 kilometrede takılı kaldığını ifade eden Esendağlı, olay yerinde sürat tahdidinin salon araçlar için 80 kilometre olduğunun değerlendirildiğinde sanığın süratli araç kullandığını ve aceleci sürüşün kazaya etken olduğunu söyledi. Esendağlı, KD 897 plakalı araç sürücüsü Mehmet Öztürk’ün bu yönde bir katkısal kusuru veya bir ihmalinin görülmediğini ifade etti. Kazada 3 ölümün gerçekleştiğini söyleyen Esendağlı, kazada hayatını kaybeden Hüseyin Avşar’ın, sanığın eşi olması nedeni ile sanığın ve ailesinin kaza neticesinde yaşadıkları şokun göz ardı edilemez olduğunu belirtti. Esendağlı, sanığın vicdan azabı çektiğinin aşikar olduğunu söyleyerek bu hususların sanık lehine değerlendirildiğini açıkladı. Sanık Avşar’ın kazadan sonra yıllarca süren operasyon ve müdahalelere maruz kalacak düzeyde ağır yaralanmış olduğunu ve sanığın fizik tedavi sürecinin halen devam ettiğinin görüldüğünü ifade etti. Esendağlı kararında sanığın kendi günlük ihtiyaçlarını, kişisel bakımını ve hayat idamesini destek almaksızın gideremeyecek düzeyde olduğunun da gözlemlendiğini söyledi.

 

3 yıl hapse çarptırıldı

Sanık Şefika Avşar’ın tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu ve ağrısının dinmediğini dikkate aldıklarını belirten başkan Melek Esendağlı, sanığın 16 ve 19 yaşında iki çocuğu olduğunu, sanığın çocuklarının bu kazada babalarını kaybettiğini, kısıtlı ve rahatsız olsa da aile birliği ve sağlıklı gelişim bakımından annelerinin manevi desteğine ihtiyaç duyduklarının kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. Esendağlı, bu yönde sanığın alacağı cezadan ailesinin de doğrudan etkileneceklerinin aşikar olduğunu belirterek, bu hususun da ceza takdirinde sanığın lehine hesaba katıldığını söyledi. Sanığın kazadan ötürü yaşadığı psikolojik yıpranma gözlerinden dahi anlaşıldığını dile getiren Esendağlı, bu hususları da sanığın lehine değerlendirildiğini belirtti. Sanığa ceza takdir ederken kamu menfaatinin korunması prensibine ağırlık verilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını ifade eden Esendağlı, en uygun ve adil cezanın hürriyeti bağlayıcı ceza olduğunu belirterek Şefika Avşar’ı 3 yıl hapis cezasına mahkum ettiklerini açıkladı.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar