Şiddeti yaşadık - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Kıbrıs

Şiddeti yaşadık

Şiddeti yaşadık


Sosyal Riskleri Önleme Vakfı, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” kapsamında “Bağır Herkes Duysun, Kadın Şiddeti Son Bulsun” başlığı altında dün Lefkoşa Yediler bölgesinde ikamet eden kadınlarla bir araya geldi.
Kadınlar, “kadına şiddeti” konuştu. Şiddete maruz kalan kadınlar yaşadıklarını paylaştı. Oldukça samimi bir atmosferde sohbet havasında gerçekleştirilen toplantıda, daha sonra Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Hatice Düzgün, Vakfın Mütevelli Heyeti Zehra Karpazlı ve İlknur Demirdağ, “Şiddet ve şiddet çeşitleri” konusunda kadınları bilgilendirdi.

“Korku şiddeti besler”
Korkunun şiddeti beslediğini savunan kadınlar, şiddete maruz kalmanın utanılacak bir durum olmadığını belirterek hem cinlerine şiddet karşısında sessiz kalınmaması çağrısında bulundu.
Şiddetin kimi zaman ölümlerle de sonuçlandığına dikkat çeken kadınlar, ayrıca KKTC’de kadına yönelik şiddet konusunda ilgili yasaların ivedilikle geçirilmesi gerektiğini ayrıca polisin kadına şiddet karşısında yetkilerinin arttırılmasını istedi.
Kadınlar, şiddet mağduru birçok kadının da sığınacak yeri olmadığı gerekçesi ile sustuğuna işaret ederek, ayrıca ülkedeki “kadın sığınma evi” eksikliğine dikkat çekti.


“Kadın stres topu değil, güldür”
Kadına şiddeti nefretle kınayan Fatma Temel, kadınların birer stres topu olmadıklarını belirterek, şiddet yanlısı erkeklere, bir an önce kendilerini toparlamaları hususunda çağrıda bulundu. Fatma Temel, “Kadınlar birer güldür. Sevgi, şefkat, ilgi ister. Kadın merhamet bekler, erkeğinin dayağını, acı sözünü değil desteğini bekler. Lütfen bunun bilincine varılsın ve artık kadına yönelik şiddet son bulsun” dedi.

“Şiddetin her türlüsünü yaşadım”
Yıllarca eski eşinin şiddetine maruz kalan Güner Çayırcı, yaşadığı kötü anıları nefret ve gözyaşı içerisinde anlattı.
“Kalp hastası olmama rağmen uzun yıllar eski eşimin şiddetine maruz kaldım. Her gün dayak yedim hatta birkaç kez hastanelik oldum, komada bile yattım. Hep ben çalıştım eski eşim yedi. Parasız bırakıldım, herkesin içinde aşağılandım. Duymadığım hakaret, acı söz kalmadı. Yetmezdi üzerime kuma getirdi. En sonunda da çaydanlıkta kaynattığı su ile vücudumu dağladı. Polise gittim, çare olur sandım ama yanıldım. En son polise gittiğimde bir polis memuru bana ‘Kocandır ne var. Besleyince iyi, bir tokat attı diye kötü mü oldu’ şeklinde bir karşılık alınca gözümü kararttım ve bir şekilde onu boşadım. Ben daha fazla susmadım ve şiddetten kurtuldum. Dileğim diğer kadınların da kurtulmasıdır.”

“Şiddet ölüm bile getirebiliyor”
Şiddete karşı sessiz kalmanın doğuracağı kötü sonuçlar üzerine fikirlerini paylaşan Hatice Yıldırım, şiddet mağduru kadınlara “Susmayın” çağrısında bulundu.
Yıldırım, “Kimi durumlarda şiddet ölümle bile sonuçlanabiliyor. İş oralara varmadan harekete geçilmeli ve şiddet mağduru kadın susmamalıdır. Çünkü, şiddet yanlısı erkek, kadının korkusu ve suskunluğu karşısında daha da güçleniyor” şeklinde konuştu.

“Kadın demek, ezilen demek”
Kadın kelimesinin birçok toplumda ezilen anlamına geldiğini savunan Fatma Bebek, dünyada bu anlayışın artık değişmesi gerektiğine dikkat çekti.
Gerek seminer ve eğitimlerle gerekse yasal yaptırımlarla şiddet olgusunun önüne geçilebileceğini söyleyen Fatma Bebek şöyle dedi: “Ben hiç şiddet görmedim ama dünyada milyonlarca kadının birileri tarafından bir şekilde şiddete maruz kaldığını basından öğreniyoruz. Ama bizler hala ‘Bize dokunmayan yılan bin yaşasın’ edasındayız. Oysa gerekirse ayaklanmalı, isyan başlatmalıyız ama şiddeti ortadan kaldırmalıyız. Bugün ona yarın bize. Bunu aklımızdan çıkartmamalıyız.”

“Önce şiddet nedir onu bilmek gerekir”
Kişiye istemi dışında uygulanan her türlü eylemin bir şiddet olduğunu kaydeden Zerrin İçin ise toplumu önce şiddet kavramının ne anlama geldiği konusunda bilinçlendirmek gerektiğini söyledi.
Dünyada pek çok kadının şiddeti sadece dayak olarak nitelediğini savunan Zerrin İçin şunları söyledi: “Benim kadınlara öncelikli çağrım şiddetin ne olduğunu iyice anlamalarıdır. Daha sonra eğer şiddete maruz kaldıklarını anlarlarsa susmamalarıdır. Dayak, aşağılama, parasız bırakma, tüm sorumlulukları diğerinin üzerine yıkma, hakaret, bazen bir bakış bile aslında şiddettir. Kısacası şiddet bana göre kişinin diğerine istemediği bir şeyi yapması konusunda baskı altına almasıdır. Öte yandan şiddet illaki erkeğin kadına uyguladığı baskı olarak da algılanmamalıdır. Bir kadının diğer bir kadın hakkında yaptığı bir dedikodu bile şiddettir.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar