Serdar Denktaş da eğitimden şikayetçi! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Serdar Denktaş da eğitimden şikayetçi!

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

Sayın Serdar Denktaş bile KKTC eğitim sisteminden şikayetçi. Şimdi bize kızan, bizim yazılarımıza beğeni yapanlara da kızanlar, acaba bu duruma ne diyecekler? Aynı doğrultuda açıklaması olan  Sayın Denktaş’a da bize kızdıkları gibi kızacaklar mı? Hiç sanmam hem de hiç.

Sayın Denktaş ‘Eğitimde yeniden yapılanma kaçınılmazdır. Eğitim programlarından (müfredat) tutun da sınav ağırlıklı sistemin dayattığı sorunlara, bütçe yetersizliğine kadar birçok sorun masaya yatırılmalıdır’ diyor*. Uzun süre iktidarda olmuş bir partinin Genel Başkanı Sayın Denktaş, KKTC eğitiminden şikayetçi.


Sayın Denktaş’la tanışıklığımız yanılmıyorsam 1982’lere kadar gider. Hafızam beni yanıltmazsa sanırım Gemikonağı’nda askerlik görevini yerine getiriyordu. Abim Cem Batman da o yıllarda müzik grubunda davulcuydu. Bu nedenle sayın Denktaş abimin grubunun çalışma yaptığı eve ve babamın restorantına geliyordu. Benden yaşça büyüktü. Kendisinin müziğe karşı ilgisi nedeniyle bendeki yeri hep olumlu bir kişilik olarak kaldı. Müziğe ilgi duyan birisinin de insan sevgisi ve olumlu bir kişilikle bütünleşmiş olması doğaldır. O’na güvenimiz bu nedenledir. Ve eğitimle ilgili bu söylemi de ciddiye alınmalıdır; en azından biz aldık.

Sayın Denktaş’ın bile, benim ‘sistemsiz eğitim’ olarak tanımladığım KKTC sistemsiz eğitiminden şikayet etmesi, artık duvara toslandığının kanıtıdır. Bu nedenle Sayın Serdar Denktaş abimize (biz ona abi derdik o zamanlar) objektifliği açısından teşekkür ederiz.

Kendisi can çekişen KKTC sistemsiz eğitiminin, ameliyat masasına yatırılmasının gerektiğini ortaya koymuş ama Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı bundan bir haber. Bakanlık kurumsallaşmamış; nelerin olup bittiğinden, nasıl olduğundan habersiz, dağınık bir kurum görünümü var.

Özellikle ilkokul eğitimi bitmiş durumda. İlkokul, Sayın Denktaş’ın da şikayet ettiği ‘sınav ağırlıklı bir eğitime’ teslim olmuş. İlkokul 3’ten sonra parası olan aileler çocuklarını, hem dershanelere hem de özel derslere gönderiyorlar. Dershaneler aileleri sömürüyor, eğitim sistemindeyse önlem yok.

Zorunlu ve parasız olan ilkokullarda, sınıflarda ‘bazı öğretmenler dershanelerin kitaplarını ‘para’ ile öğrencilere zorla satıyorlar. Hani Milli Eğitim Yasası’na göre 15 yaşına kadar eğitim zorunlu ve parasızdı? Öğretmenler niye okullarda Bakanlığın kitapları olmasına rağmen derhane kitaplarını para ile satıyorlar? Eğer bu kitaplar devletin bastığı kitaplardan daha kaliteli ise devlet neden bu kitapların basımını kendisi yapmıyor? Telif haklarını satın alıp, devlet kitapları yerine dershanelerin kitaplarını bassın, problem de ortadan kalksın.

İlkokul 3’ten sonra çocuklar arkadaşları ile yarışa giriyorlar. Çocuklar arkadaşlarını birer ‘RAKİP’ olarak  görmeye başlıyorlar. İlkokul sonunda ne ölçtüğü belli olmayan sınavlarla yüzde altmış beş civarı çoccuğumuz, kolejlere giremediği için psikolojik travma yaşıyorlar. Her yıl bu çocukların, Erikson’un ‘başarıya karşı aşağılık duygusu geliştirme’ döneminde, başarı değil, aşağılık duygusu yaşamasına vesile olunuyor. Ayrıca hemen hemen her yıl velilerden de kolej sınavlarında ‘soruların dışarıya sızdırıldığı’ iddiları geliyor.

Halkın kendi vergileri ile ayrıcalıklı bir sınıf yaratacak ve çocuklara aşağılık duygusu yaşatacak ‘kolej’ olgusunda bu kadar ısrar neden? Sayın Denktaş da sınav ağırlıklı sistemin dayattığı sorunlardan şikayetçi.

Yeni! Temel eğitim programı’ndan Sayın Denktaş’ın haberi yok mu? Yeni! diye geliştirelen ve pek çok eleştiri yöneltilen eğitim programından (müfredat) haberdar mı? Sendika ve öğretmenlerden hem programa hem de yeni yazılan ders kitaplarına karşı pek çok eleştiriler var. Bakanlık bu programı tamamen sahiplenmiş -ki kendileri hazırlamış diye gidilen tüm okullarda bunu deklare ediyorlar. Sayın Denktaş da eğitim programlarından (müfredat) kaynaklanan sorunlar olduğunu belirtmiş. Bu konuda Sayın Denktaş ile bakanlık farklı düşünüyor anlaşılan. Bize göre Sayın Denktaş haklı.

Bu köşede biz de çok yazdık; okulların bütçesi yok diye. Yasal olarak belediyeler emlak vergilerinin %15’ini belediye sınırları içerisindeki okullara dağıtması gerekiyor. Ancak belediyeler bu yasal sorumluluklarını ne yazık ki yerine getirmiyor. Bu nedenle okullarda hijyen bile sağlanamıyor. Sayın Denktaş da belirtiyor; okulların bütçesi yok. Çare olarak da ‘Okul Yönetim Kurul’larının oluşması gerektiğini iddia ediyor*.

Sistemsiz KKTC eğitiminde; okul bütçesi, eğitim programları, ders kitapları, öğretmen eğitimi, öğretmen nakilleri, öğretmen kadrolarına giriş, kolej olgusu, üniversiteye giriş, KKTC üniversiteleri, YÖDAK vs hangisine el atılsa birer problem. Buralarda uzun süre iktidarda olmuş bir partinin Genel Başkanı sayın Denktaş bile söylüyorsa, eğitimdeki problemlerin çözülmesi için hemen kollar sıvanmalı artık.

*https://www.kibristime.com/kibris/okullari-veliler-yonetecek-h70232.html

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar