Patates Üreticileri Birliği Genel Kurulu Gerçekleşti - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Kıbrıs

Patates Üreticileri Birliği Genel Kurulu Gerçekleşti

Patates Üreticileri Birliği Genel Kurulu Gerçekleşti

PATATES ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ 8.OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİ

AHMET YEŞİLADA 43 OY ALARAK YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ


Açılış ve saygı duruşunun ardından divanlık seçimine geçildi. Divan Başkanı Kemal Öztürk, sekreter Nihat Yılmaz ve Filiz Basrioğlu seçildi.

8. Olağan Genel Kurula Başbakan Yardımcısı Menteş Gündüz, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, Milletvekili Zorlu Töre, Milletvekili Ersan Saner, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle de katılarak birer konuşma gerçekleştirdi.

İlk konuşmayı Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada yaparak şunları söyledi;

‘’ Değerli Üreticiler ,

Konuşmama başlamadan önce , benim sağlık sorunlarım nedeni ile , Genel Kurulumuzun geç yapıldığı için özür diliyorum.

Bugün , Birliğimizin sekizinci Genel Kurulu için toplanmış bulunuyoruz.

Patates , ülkemizin önemli bir ihraç ürünü olmasının yanında , iç piyasada da temel bir tüketim maddesi olup , ülkemizde patates tüketimi gelişmiş ülkeler seviyesinde bulunmaktadır. Aylık 700 ton civarında , yerli patates tüketilirken , buna ilaveten ise ayda 150 ton donmuş patates ithalatı yapılmaktadır. Bir yandan , ürettiğimiz patatesi satma gayreti içerisinde uğraşırken ve ambargolar nedeni ile satmakta sıkıntı çekerken , diğer yandan ülkemize yılda 2000 ton civarında , donmuş patates ithalatının yapılması ülkemizin büyük bir ayıbıdır.

Bu maksatla yerli ürünü değerlendirmek ve ithalatı önlemek amacı ile kurulan yerli fabrika ürününü değerlendirmek ve ithalatçılarla rekabet edebilmek için hükümetin uyguladığı yerli üretimi desteklemek gayesi ile koyduğu , kota oranının ise , ithalatçılar tarafından kaldırılma talepleri devam etmekte olup , Birlik olarak bunun karşısında olmaya devam edeceğiz.

1994 de Avrupa Birliği Adet Divanı kararları ile , ülkemize uygulanan ambargolardan en çok patates üreticileri zarar görmüştür. Yılda ortalama 25000 tonlara varan ihracatımız , ambargo nedeni ile tamamen durmuş ve uzun yıllar patates üretimi yalnız iç piyasaya yönelik yapılabilmiştir. Bundan dolay bir çok üreticimiz üretimden vazgeçmek mecburiyetinde kalmış ve 1000 civarındaki üretici sayısı 300’e kadar düşmüştür. Son yıllarda, ülkemiz patatesi , Türkiye piyasalarında ‘‘Kıbrıs Patatesi’’ olarak bir marka olma yolundaki çabalarımız neticesinde , Türkiye piyasasında ‘‘Kıbrıs patatesi’’ olarak bir yer etmeye başlamış ve bu çerçevede ihracatımız yavaş yavaş yükselmeye başlamıştır. Özellikle ülkemizde yılda 2 defa patates üretebilmemizin avantajın da kullanarak , ve Birliğimizin uğraşları neticesinde paketleme masraflarının , devlet tarafından karşılanarak , patates ihracatında bir standart sağlanmış ve ihracatta kaliteli patates gönderilmesi sağlandığından , Türkiye’ye patates ihracatı gelişme göstermiştir. Böylece ülkemizin patates ihracatı artarak yılda 10000 ton civarına ulaşarak buna bağlı olarak da üretici sayısı 400 civarına yükselmiştir.

Fakat üzülerek görmekteyiz ki devletin ihracata gidecek patateste paketleme masraflarını karşılamaktan vazgeçmesi ve tüm uğraşlarımıza rağmen sağlanamaması nedeni ile ihracatta standardın korunamaması nedeni ile ihracatta sorunlar yaşanmıştır. Bu ihracatın devletin sağlayacağı desteklerle daha da artarak devam etmesini hedeflemekteyiz . Böylece daha çok üretici geçimini patates üretiminden sağlayabilecek ve istihdam yaratılacaktır.

Tarımın ana sorunu , Tarım Bakanlığının bütçesinin yetersiz olmasıdır. Bütçeye ayrılan miktar ile üretimin artması bir yana gerilemesine neden olacaktır. Bir yanda, devletin bütçesinde kamuya 77 milyon lira, fazla mesai ödemesi yapılırken diğer yanda ise , tarıma 135 milyon lira ödenek , ayrılması tarımın gözden çıkarıldığını göstermektedir. Kalkınmış ülkelerde, tarım ve hayvancıya bütçenin yarısı ayrılırken ve üreticiler her türlü hibe programları ile faizsiz , uzun vadeli kredilerle desteklenirken , bizler yüksek faizler ve kredilere erişebilmedeki zorluklarla karşı karşıyayız.Bundan dolayıdır ki , maliyetlerimiz yükselmekte ve hem tüketici patatesi pahalıya almakta , hem de ihracata rekabet şansımız azalmaktadır.

Üreticilerimiz gittikçe yaşlanmakta , yaşlanan üreticilerin yerine maalesef yeni üreticiler , önlerinde bir ışık göremedikleri için üretici olamamakta , olanlarda Sosyal Sigorta primlerini bile ödeyememekte dolayısıyle herkes Devlette iş alabilmek için siyasilerin peşinde koşmaktadır . Çünkü , Tarımda üreten kesim geçimini sağlayamamakta . Ama diğer taraftan devlete kapağı atanın gelecekten hiçbir endişesi olmayıp , testiyi doluda götürse boş da götürse hiç birşey değişmemekte , aksine testiyi boş getiren revançta olmakta ve bunlar çok kötü örnek olmaktadır.

Üretmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur. Bizler üreterek kalkınacağımıza inanıyor ve üretmeye devam ediyoruz . Üretirken karşılaştığımız sorunlarımızın giderilmesi için ilgililerden gerekeni yapılmasını bekliyoruz. Mazot konusu , üreticilerimiz için sorun olmayadevem etmektedir. Bir türlü mazotu renklendirerek üreticilerimizin kullanılımına sunulamadı . Üretici , ihtiyacı olduğu zaman , mazotunu sorunsuz alabilmelidir , bir yıl sonra binbir zorlukla sağlanan mazot desteği önemini yitirmektedir.

Genel Tarım Sigortası Fonu maalesef patates üreticisine bir sigorta olmaktan çıkmıştır. Üreticilerden , kesilen , kesintilerin , üreticimizin ürününün sigortalı olması ve uğradığı zararların zamanında ödenmesi gerekirken bu yapılmamakta , patates üreticileri zararları göstermelik ödemelerle geçiştirilmektedir. 5 yıl önce patates üreticilerinin uğramış olduğu zarar ödenmemiştir ve üreticilerle alay edilmiştir. 2014 Sonbahar ürünü patatesinin uğramış olduğu zarar nedeni ile ihracat %50 azalmış olduğu halde üreticilerin çok az bir kısmı zarar tesbit edilmiş ve cuzi bir miktar ödeme yapılmıştır . Bu uygulamadan birçok üreticimiz mağdur olmuştur. Doğrudan Gelir Desteği ödemelerinde , patates üreticilerine özel olarak hiçbir destek verilmemektedir.

Bu konuda Birliğimizin , patates üreticilerine dönüm başına 300TL. Doğrudan Gelir Desteği ödenmesi konusunda , yapmış olduğumuz girişimlere hala bir cevap alabilmiş değiliz. Bu konuda çalışmalarımız devam edecektir. İhracatta yaşadığımız sorunlara gelince ;

Daha öncede belirttiğim gibi , Bakanlığın fason Desteğini kaldırması ihracatta rekabet edebilme gücümüzü azaltacak ve bunun bedeli üreticiye kesilecektir. Tahlillerin , pestisif ve ağır metallerin burada yapılması iyi bir uygulama olmakla beraber , tüm tahlillerin burada yapılacağı konusunda bize verilen sözlerin maalesef yerine getirilmeyip hala daha , Limanda kurulacağı söylenen Labaratuvar yapılmamıştır. Bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Özellikle , Türkiye de yapılan patates güvesi tahlili neticesinde , sorun olduğunda , ürünümüz Türkiye’den geri dönmekte ve bunun bedeli çok ağır olmaktadır. Dolayısı ile , tüm tahlillerin burada yapılarak bu sorunun ortadan kalkması gerekmektedir. Ambargolar altında , oluşumuz nedeni ile tek ihracat kapımız olan Türkiye’den özellikle patates ihracatında , ülkemize kolaylık sağlanmasını , Anavatandan bekliyoruz.

Patates üreticilerinin en büyük sorunlarından biriside su sorunudur. Son yıllar da yaşanan kurak yıllar nedeni ile ve yer altı sularında beslenmeden , çok çekim yapılması nedeni ile su sorunu gittikçe büyümekte olup , Türkiyeden gelecek suyun özellikle verimli topraklar olan kırmızı topraklara verilmesi son derece önemlidir. Buna ilaveten , yağan yağmurların bir damlasını bile , heba etmemiz gerekirken , yetkililerin umursamazlık ve ilgisizlik nedeni ile maalesef yağmur suları göletlerde tutulacağına sular denize akıp gitmektedir. İhracatta , tek elden satılamadığı için patatesimiz hak ettiği değeri maalesef bulamıyor. Tüccar üreticiler ile teke tek pazarlık etmekte ve fiyatları devamlı düşürmektedir. Bu konuda üreticilerle yaptığımız bir çok girişimler ve telkinler tam olarak hedefine ulaşamıyor.

Tohumluk patates ithalatında , yalnız Birliğimize ithal izni verilmesi şartı ile , tohumluk patates ithalatına Birlik olarak talibiz.

Devlet icar ettiği tarımsal arazilerin , patates üretiminde kullanılmak üzere başka bir şahıs ile değiştirilebilmesi ve münavebe yapılmasının sağlanması , konusunda gerekli izinler verilmeli ve Genel Tarım Sigortası tarafından kabul edilmelidir.

İlgililerin patates üretimine gerekli ilgi ve desteği göstererek , patates üretiminin ve ihracatının gelişmesi için gerekenin yapılacağını ümit ederim.

Bu vesile ile de Kıbrıs konusuna , değinmeden geçemeyeceğim. Daha öncede belirttiğim gibi ülkemize uygulanan ambargolardan en çok patates üreticileri zarar görmüş olup, bu ambargolar hala daha devam etmesi bir insanlık ayıbı olup , karşı taraf eğer Kıbrıs sorununu halledilmesini istiyorlarsa bu konunun ivedilikle halledilmesi gerekiyor. Buna ilaveten patates üreten köylerimiz genellikle taviz verilecek yerler içerisinde olduğu söylemelerinden rahatsız olduğumuzu belirtmek istiyorum. 40 yıldır yaşadığımız bu topraklardan hiçbir şekilde yeniden göçmen olmak istemiyoruz.

Sözlerime son verirken, tüm yönetim kurulu arkadaşlarıma, bugüne kadar hiçbir menfaat beklemeden tüm toplantılara katılarak patates üreticilerinin sorunlarını çözmek için göstermiş oldukları gayrete huzurlarınızda teşekkür eder hepinize saygılar sunarım.’’

KT ÇİFTÇİLER BİRLİĞİ BAŞKANI HÜSEYİN ÇAVUŞ KELLE;

Ahmet Yeşilada’nın konuşmasının ardından söz alan Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle ülkede tarım yapmanın zorluğundan bahsederek, tarım için bütçenin ayrılmadığını, siyasilerin birliklerle yeterli diyalog kurulmadığı dile getirdi.

Siyasilerle mücadele etmenin zorluğundan bahseden Kelle, 5 Ocak tarihinde tüm üretici paydaşların omuz omuza destek verdiği eylemi hatırlatarak, tarım politikasında ilerlemenin kaydedilmediği dile getirdi. Yapılması gerekenin tarımın daha ileriye taşınabilir noktasında gelmesi için Kooperatifçiliği önemine değinen Kelle, kooperatifçiliği batıranların da yine gelişmesine destek vermeyenlerin yine siyasiler olduğunun altını çizdi. Kümeleşmenin en güzel yolunu açan tarım kooperatifçiliğin, daha iyi bir tarım politikası oluşturtacağının altını çizen Kelle, bundan sonraki süreçte işbirliği ile omuz omuza mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi.
TDP GENEL BAŞKANI CEMAL ÖZYİĞİT;

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit konuşmasına bu ülkeyi vatan yapmak için uğraşan ürercileri selamlayarak başladı. Ülkenin acı gerçeğini dile getiren Özyiğit, köylü ve üreticinin baş tacı olarak dile getirildiğini ama bunun hep lafta kaldığını belirterek ‘’aynası iştir kişinin lafa bakılmaz’’ cümlesini hatırlatarak siyasilerin yaptıkları hataları hatırlattı. Mersin Limanı’ndan yapılan tahliller sonucu geri dönen patatesi hatırlatarak, hükümetin hiçbir şeyi değiştirmediğini ifade etti. Özyiğit, Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası’nın 30 yıl önce hükümet tarafından işgal edildiğini. Kooperatifin gerçek sahiplerine verilmesi için çalışacaklarını vaat etti.

Kalkınmanın Kooperatifçileşme ile olacağını belirten Özyiğit, Birliklerin ve Kooperatiflerin önemine değindi. Yerli ürünlerimizin kurgulanması bazında sanayimizin önemine dikkat çeken Özyiğit, yerli ürünlerimizin ve yerli üreticilerimizin temel alınması gerektiğine değindi. Özyiğit, bir yıldır mazot desteği ve DGD’nin ödenmediğini hatırlatarak, tüccara üreticinin peşkeş çekildiğini iddia etti. Özyiğit, üreticinin alın terinin göz göre göre peşkeş çekilmesine seyirci kalındığını dile getirdi.

UBP MİLLETVEKİLİ ZORLU TÖRE

Töre, ‘’yerli üretime ve yerli yatırımına sahip çıkmayan hükümetin bu halkın hükümeti olmaz’’ dedi. Hükümet yerli üretime sahip çıkmaktan acizdir diyen Töre, Sıfır faiz kredilerle üreticilerin teşviklerle desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Bakanlık döneminde ithal ürünlere fon koymasını ve yasaklanması için atılım başlattıklarını hatırlatan Töre, kendi bakanlık döneminde sıfır faizli krediler getirildiğini söyledi. Kapitaliz zihniyetle yerli yatırımcının zorda bırakıldığını söyleyen Töre, üreticinin karın tokluğuna çalıştığını söyledi. Üreticiyi korumak üzere attıkları her adımda karşısında engel bulunduğunu hatırlatan Töre, parmak patatese fon konulması ve kota konulmasına karşı çıkıldığını belirtti. Töre, tarımda özel sigortacılığın geliştirilmesi gerektiğini dile getirerek, üreticilerin sigortalanması gerektiğinin altını çizdi. Ticaret odasının üreticiyi zorda bıraktığını iddia ederek, ticaret odası ve gıda ithalatçılarının siyaseti kontrol altına almak için ellerinden geleni yaptıklarını savundu.

UBP MİLLETVEKİLİ ERSAN SANER

Bugünün önemine değinerek sözlerine başlayan Saner, tarım bakanının Patates Üreticileri Birliği’nin 8. Olağan Genel Kurulu’na katılmamasını eleştirdi. Üreticilerin nasıl mevcut düzende sorunları iletebilecek muhatap bulamadıklarını dile getiren Saner, patates ve narenciyenin rekabet edilemeyecek en önemli iki tarımsal ürün olduğunun altını çizdi. Saner, yılda 10 bin ton üretim yapılan patatesin 700 tonun iç piyasada geri kalanın da dışarıda pazar bulamadığını aktardı. Saner, rakamlara baktığımızda kapasitemizin yüzde yirmi beşi ile üretim yaptığımızı dile getirdi.
BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY

Herkesin yapmasını iyi bildiği bazı işler olduğunu dile getiren Taçoy, Patatesin nasıl kesileceğini bilen yine o patates üreticisidir diyerek dışarıdan gazel okunmasının kolay olduğunu belirtti. Taçoy, her işin olduğu gibi patates üreticilerinin de bir siyaseti olması gerektiğini söyledi. Günü birlik alınan kararlarla ekmeğini topraktan kazanan insanların hakları ile oynamamalısınız diyerek, Patatesin markasını belirleyerek bunun siyasetini yapıp, ilerlemek gerektiğini belirtti.

BAŞBAKAN YARDIMCISI MENTEŞ GÜNDÜZ

Sivil toplum örgütlerine verdiği önemi hatırlatan Gündüz, kooperatifçileşmenin önemine vurgu yaptı.

Devletin süreklilik arz ettiğini fakat üretime ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu doğrulayan Gündüz, tanınmamışlığın dezavantajından bahsetti. Kıbrıs Türk Standartları kurulduğunu hatırlatarak, kalitenin yakalanması ile üretimdeki aksaklıkların giderilebileceğini söyledi. Doğru yerde doğru zamanda gerekli şeyler yapılırsa başarı elde edilebilir diye dile getiren Gündüz, tarım politikasının önemine değindi. Birbirimizi sevmesek bile üretici için birlik olmak zorunda olduğumuzu söyleyen Gündüz,yeni dönemde daha iyi işlere imza atılacağına inandığını belirtti.
Faaliyet ve Mali raporun okunup aklanmasından sonra Patates Üreticileri Birliği Kooperatifi Kurulmasının müzakeresi yapılarak oy birliği ile kabul edildi.

Emeği geçenlere plaket takdimi yapıldı.

Mevcut başkan ve aday olan Sadık Kılıç, birer konuşma yaparak başkanlık seçine geçildi.
67 kişi oy kullanıldı. Ahmet Yeşilada 43 Sadık Kılıç 24 oy alarak, Ahmet Yeşilada yeni dönem Patates Üreticileri Birliği Başkanı olarak seçildi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar