Evet, ülkede yıllardır herkesin gözü önünde, bilgisi dahilinde sistematik olarak devam eden;
Küçük bir gruba hafsalayı zorlayacak derecede haksız kazanç sağlayan;
Yasadışı, ahlak dışı, tıp etiğini ve hasta haklarını hiçe sayan;
AB üyesi bir ülkenin yarısını dünyanın en geri kalmış ülkelerinde dahi yapılamayacak tıbbi operasyonların, organ ticaretinin merkezi haline getiren çürük yapıyı;
Bir hemşireyi ve kendi bedeni üzerinde seçim hakkını kullanmaktan başka bir derdi olmayan genç bir kadını hapse atarak temizlemiş olduk.
Yaşasın adalet!
Vicdanlarımız kar gibi beyaz.
Evinize dönüp rahat uyuyabilirsiniz.
Geçmiş olsun (Latif Aran)
Fuhuşun yasak, pezevenkliğin serbest olduğu, simit çalmanın yasak, bankaların içini boşaltmanın yasak olmadığı, 1 gr uyuşturucu taşımanın yasak, kilolarca uyuşturucu satmanın serbest olduğu, kumar oynamanın yasak, oynatanın yasak olmadığı, kaçak garaj yapmanın yasak, kaçak hotel yapmanın yasak olmadığı, bir ağaç kesmenin yasak, orman yakmanın yasak olmadığı kısaca peşkeşin, hırsızlığın, pezevenkliğin, uyuşturucu satmanın serbest olduğu bir ülkede bu davada hastane sahiplerinin ceza almamasına şaşırmamak gerekir…(Merter Refikoğlu)
“Yasalar önünde herkesin eşit olduğuna vurgu yapan Heyet Başkanı Fatma Şenol, Sanıklar Karagözlü ve Serdaroğlu’nun, 67 yaşında ve mesleklerini en iyi şekilde yapan, toplumda saygın kişiler olduğunu belirterek… tüm bunları ve sanıkların ailevi durumlarını, sanıklar aleyhine hafifletici nedenler olarak dikkate aldıklarını kaydetti.” (Mete Feridun)
Kürtaj davasında Hastahane sahiplerinin cezai sorumsuzluklarını özellikle Fasıl 154 madde 20 tahtinde anlamakta zorlanıyorum. Suç onların sahibi oldukları, hukuken sorumlu oldukları bir yerde işleniyor, sorumsuzluk nasıl oluştu bunu anlayamıyorum. Umarım mahkeme kararını okuyunca aklımdaki bu sorun da cevabını bulacak. (Hakkı celal Önen)
Gerek yok bu kadar hengameye…
Bu da unutulacak nasılsa…
Biz Mustafa’yı gömdük, Erol’u unuttuk, Özlem’i görmezden geldik… Bunu da unuturuz, elbet geçer, uzaklaşır kalpten bu alev topu… Gerek yok strese (Duygu Alan)
Ekonomi derslerinde her söktörün batmaya muktedir olduğu öğretilir. Herhangi bir sektör battığında gerekli ekonomik, siyasi ve sosyal bedeller ödendiğinde de o sektör tekrar yükselebilir. Ancak, sağlık, eğitim ve adalet battığında onları geri yerine getirebilmek için ödediğiniz bedel gelecek nesilleriniz olur….
Kürtaj davasındaki sonuç beni epeyce endişelendirmiştir….Sağlık ve eğitimi hali hazırda yıllardır konuşuyoruz. (Hasan Güngör)
Yasa dışı kürtaj davasının kararını okumadım o yüzden kararın içeriği ile ilgili yorum yapamayacağım.
Kararı okumadan derinlemesine yorum yapanların da doğru yaptığına inanmıyorum. Bununla beraber, Meliz’in davası ile, yasa dışı kürtaj davasından beraat edenlerin durumunun birbirine karıştırılmaması lazım.
Meliz, kendisine getirilen suçlamayı kabul etti ve doğal olarak mahkemede kendisine bir ceza verdi. Yasa çağ dışı olabilir, verilen ceza ağır olabilir ancak Meliz’in ceza almış olması yas dışı kürtaj davasındaki herkesi otomatik olarak suçlu yapmaz.
Beraat edenler suçlarını kabul etmemişler ve mahkemede tanıkları dinledikten sonra onları beraat ettirmişlerdir. Şimdi ortada bir çok yorum dönüyor ve bizi çok tehlikeli yerlere götürecek yorumlar yapılıyor.
Özellikle mahkeme kararını okumadan beraat edenlerin suçlu olduğuna nasıl bu kadar inanılıyor anlamakta güçlük çekiyorum. (Öncel Polili)
Özetle…
Bir yerde bir yanlışlık var ama…
Nerede?
Adalette mi?
Yasada mı?
Vicdanlarda mı?
Nerede?
