Daha çocukluk yıllarından itibaren bu yana erkek ve kız çocuk için hayatın farklı olduğu, kadının değerinin önemi, aileyi ve toplumu oluşturan bireyler arasında ki kadının yeri tartışılmaz.
Hak ettiği şeyler için savaşması,
Özgürce kahkaha atması,
Umutla adım atması,
Yaşama pozitif bakabilmesi
Kadını daha da güçlü kılacaktır…
Kadını anlatan küçük bir diyaloğu paylaşmak isterim.
…..
Ve Tanrı kadını yarattı…
Altıncı gün dolmak üzere idi.
Bir melek çıkageldi
Tanrı’ya:
-Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun? Diye sordu.
Tanrı yanıt verdi;
-Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum, dedi.
-Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.
Bu yarattığım birçok çocuğa ayna anda sarılabilmeli,
Dünyanın her yerinde ki çocukları kucaklayabilmeli
Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli
Melek sordu;
-Kaç eli, kaç kolu olacak?
-Sadece iki.
-İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini…
Her şeye yetişebilecek.
Melek yaklaşıp kadına dokundu…
-Onu çok yumuşak yapmışsın.
-Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.
Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…
-Düşünmeyi de bilecek mi?
-Hem düşünmeyi, hem sağduyusunu kullanmayı,
Aklıyla ve yüreği ile muhakeme etmeyi,
Mücadele etmeyi,
Düşüncelerini savunmayı,
Bunların yanı sıra,uzlaşmayı da biliyor…
Melek, kadının yanağına dokundu.
Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.
Tanrı;
-Buna göz yaşı denir.
-Neye yarar?
-Kendini ifade etmeye yarar.
Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru, sevinci, mutluluğu
-O mutluluğu ve aşkı yakalayıp,
Sımsıkı sarılmayı bilir…
Haykırmak istediği vakit susabilir
Sustuğunda çığlığını duyurabilir
Öfkelendiği vakit gülümseyebilir
Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir
İnandığı doğrular uğruna sonuna kadar mücadele edebilir…
Çocukları daha çok yesin diye “ben zaten tokum” diyendir.
Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…
-Peki bunun hiç mi eksiği yada yanlışı yok mu?
-Hiç olmaz olur mu?
Var bir hatası:
“NE KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTUR!”