Büyük büyük olaylarımız var bizim…
Atamalar…
Krediler…
Peşkeş yani…
Bir sonraki seçimler…
T izni…
Kiralık araba izni…
Kamu arazilerinin kiralanması…
Denizi kirleten otellere göz yumulması…
Kumarhane sahipleri ile iyi geçinme…
Daha sayayım mı?
Siyasetin önceliği bunlar…
Yasa- tüzük falan hak getire…
Kamuyu yönetenler, “kılıfına uydurmakla” mümkün…
Her işi ama…
Gündem bu…
Gündem memleket yönetimi…
Huzurlu inanlar falan da değil.
Bunun son örneği de “iade kararı…
Hani üç kişiyi öldüren…
Yedi genci ağır yaralayan Sefa Güngör’ün iadesi…
Tamam anladık.
Türkiye ile KKTC arasında “suçluların iadesi” anlaşması var.
Buna “KKTC’de suç işleyip, içeride yatan” da dahil.
Hatta bu iadeleri bir yere kadar onaylıyorum…
Ama yok da, katili- ganarası…
İsteyen istediği suçu işleyecek, sonra, “beni iade edin” diyecek ve gidecek.
E kamu vicdanı?
Bu sıradan bir olay değil
Oturduk, daha önceki iadeleri de mercek altına aldık…
Şimdi, burada 6 yıllık bir ceza verilmiş.
Bir yıl olmadan, Türkiye’ye iadesini istemiş şoför arkadaş…
Kim bu adam?
Sefa Güngör…
“Uykusuz ve yorgundum. Halüsinasyon gördüm” diyecek kadar kendinden geçmiş…
Kamyon sürerken sosyal medya sayfasında “elinde içki şişesi” fotoğraf paylaşacak kadar rahat…
Cezaevinde sosyal medya kullanmaya devam edip, “Bu da geçer” diyecek kadar pişkin…
Nedir geçecek olan?
Sanki duvara çarptı…
Nasıl geçsin?
Bunca vicdan halen kanarken…
Senin vicdanın nasıl rahatlayacak?
Üstüne bir de iade…
İnanılan şu:
“İade edilecek. Bir af ya da başka bir olay nedeniyle orada serbest kalacak. Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecek..”
Bu düşünce, ahalinin çıldırması için yeterli.
Yara halen kanıyor
Bugün aileler İçişleri Bakanlığı’ndaydı…
Tamam, anladık…
Her mahkumun…
Her TC’li mahkumun…
İkili anlaşma nedeniyle iadesi mümkün.
Öğrenci olur, tatile gelir, burada suç işler, orada olması gerekir anlarız…
Uyuşturucu suçu olur…
Hırsızlık suçu olur anlarız…
Ama bu kadar da olmaz ki?
Bu adam, resmen “katil”…
Herhangi bir trafik kazası değil bu…
Yolda uyudu…
Karşıya geçti…
Gelen öğrenci minibüsünü biçti…
Şoför ve iki öğrenci orada can verdi.
Bir öğrenci günlerce yoğun bakımda kaldı, halen devam ediyor ameliyatları…
Diğer öğrenciler halen travmayı atlatamadı…
Halen kanayan bir yara varken…
Ne demek, “git, iade ol…”
Ya kamu vicdanı?
Siz sanıyor musunuz ki, sadece aileler tepkili?
“İade” kararı medyaya düşer düşmez, gazetemizin telefonları susmadı…
Şahsi telefonlarımız, sosyal medya hesaplarımız…
Kimse bu kararı içine sindiremedi…
“Mevzuat bu, ne yapalım?” da diyebilirsiniz…
İşte orada da devreye “kamu vicdanı” giriyor…
“Kamu vicdanını yaralama pahasına” mevzuat uygulanıyorsa…
Ben iki kere düşünürüm…
Umarım bu kararı alanlar da, en az iki kere düşündüler…
