Evetler hayırlı olur inşallah - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Evetler hayırlı olur inşallah

Bekir AzgınBekir Azgın

Referandumdan çıkacak olan “Evet” oyu ile Kıbrıs da kazanacak dendi. Beklenenden düşük çıkmış olsa bile gene de, “Evet” çıktı. Bekliyorum, bakalım Kıbrıs neyi, nasıl kazanacak? Sonuçta bunlar dini bütün insanlardır. Yalan söyleyecek halleri yoktur.

Ne var ki oy kullanma hakkına sahip ve Kıbrıs’ta yaşayan insanlar, bu vaatlere inanmamış olmalılar ki yarısından fazlası “Hayır” oyu kullanmıştır. Birileri kendilerini kandırmış olmalı.


Tarihimize bir göz atsalar, görecekler ki 600 yıl boyunca kocaman Osmanlı imparatorluğu’nu tek bir kişi yönetmiştir. Aralarında birkaç deli çıkmıştır ama büyük bir çoğunluğu, oldukça başarılıydı. İmparatorluğun bir eyaleti durumunda olan Anadolu’yu tek adam niye yönetemesin? Millet tek adamlığa hasret.

Sultan adayımız zaten teşhisi koymuş. Sıcağı sıcağına millete şöyle seslendi: “Doğruca 2019 Kasım’ına yürüyeceğiz. Yapacağımız çok iş var. Bunun herhalde farkındayız. Zira yedi düvele karşı mücadele ettik. Batı’da Haçlı zihniyeti, içeride de uşakları saldırdı.” Duyan da savaştan yeni çıkmış bir Mareşal konuşuyor zannedecek. Halbuki Haçlı zihniyetinin hakim olduğu ülkelerde %75 civarında “Evet” oyu çıktı. Demek ki uşaklar, efendilerinden daha başarılı olmuşlar. Tam tersi olsaydı yani Türkiye’de %70-80 “Evet”, o Haçlı zihniyetinin hakim olduğu ülkelerde %70-80 “Hayır” çıkmış olsaydı, o zaman seyreylerdiniz gümbürtüyü.

AKP milletvekili ve anayasa profesörü Burhan Kuzu, mühür yolsuzluğunu  bir kılıç darbesiyle hallediverdi. Kuzu, Twitter hesabından şu açıklamayı yapmış: “Vatandaşın elinde olmayan ve devletin memurunun yaptığı kimi ihmaller neticesi olarak neden kullandığı oyu geçersiz sayılsın.”

Adam haklı. Hem de yerden göğe kadar. İllâ ve lâkin “devlet” dediği kurumu kim yönetiyor? “Devlet memuru” dediği kişileri kimler yönlendiriyor? Yoksa “Haçlı zihniyeti” devleti ele mi geçirmiş? Ben de devleti AKP yönetiyor sanıyordum. Dikkat buyurun, devlet hata yapabilir, devlet memuru hata yapar, ancak AKP’nin bunda hiçbir dahili yoktur.

Sizi bilmem ama referandumda küçük bir farkla “Evet” çıkmış olması benim hoşuma gitti. CHP’nin mahkemelerde koşuşturması, bana göre, abesle iştigaldir. Seçimlere yönelik çalışmalar yapsa daha verimli olur.

Referandum sonuçları hoşuma gitti dedim. Nedenlerini izah etmeye çalışayım. Bir kere, AKP ile MHP’nin, son seçimlerde, aldıkları oyları topladığınız zaman %65’in üzerinde bir yekün tutar. Bu nedenle Ali Ağaoğlu 26 kişiyle bahse tutuşmuş, referandumda %65’in üzerinde “Evet” çıkacak diye. Politika dünyasında iki, iki dahanın dört etmediğini kestirememiş. Gardrobunu yenilemeyi tasarlarken 26 kişiyi giydirmek için 150 milyon TL sarfetmesi gerekecekmiş. Onun için çok değil; danizde damla. Becerikli adamdır, bir ihaleden onun 10 katını kazanır.

“Evet” oyları %51.4’te kalınca AKP’liler hayal kırıklığı yaşadılar. Zaferin tadını çıkaramadılar. Kapı eşiğindeki tehlikeyi de gördüler. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın karşısına doğru dürüst bir aday çıkarılırsa seçimleri kaybetme tehlikesi var. Böyle bir durumda da bu denli geniş yetkilere sahip bir cumhurbaşkanı, İslâmcı kesimin korkularını hayata geçirebilir. Yani kazanımlarından bazılarını geri alabilir.

AKP liderleri bu kaygıları içlerinde taşıyarak geçirecekler önümüzdeki iki yılı. Bu nedenle söylem ve davranışlarını değiştirmek zorunda da kalabilirler. İktidarlarının ilk yıllarındaki tavırları sergilemeye başlarlarsa hiç şaşırmayın. Ancak kimi inandırabilecekler sorusu havada asılı kalacak. (Tam tersi, eskisinden beter de olabilirler.)

Türk ekonomisi, uzmanların ifadelerine bakılırsa, kırılgan bir ekonomiymiş. Sağa celâllendik, sola dayılandık, insanları korkuttuk. Turistler Türkiye’ye gelmeğe korkuyorlar. Öte yandan dolar aldı başını gidiyor. Yabancı ekonomistlerin öngörülerine göre, bu yılın sonunda dolar 4 TL’yi geride bırakamış olacak. Bu da hayat pahalılığını artıracak. Ümitler yazın meyve ve sebze fiyatlarının düşmesinde. O da olmazsa yandı gülüm keten helva.

Ekonomik göstergeler kötüye gittikçe bunun faturası ya Cumhurbaşkanı’na ya AKP hükümetine ya da her ikisine kesilecek. Referandumda kıl payıyla “Hayır” kazanmış olsaydı, AKP’liler zeytin yağı gibi üste çıkacaklardı. “Biz ekonomiyi düzeltecektik ama Kemalistler milletin tekerine çomak soktular” türünden binbir mazeret üreteceklerdi.

Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en ciddi tehlikelerden biri de terorizmdir. Bir yandan PKK, öte yandan DAEŞ dedikleri İslâm Devleti’nin terorizm tehlikesi, yakın gelecekte son bulacağı izlenimi vermiyor. Her olay olduğunda Erdoğan ağzını açacak, gözünü yumacak ve döktürecekti: “Biz bunların köküne kübrit suyu dökecektik, ama CHP ile HDP yani Kandil’in uşakları bize izin vermedi.” Falan filan feşmekân.

Buna karşılık, Moskova’dan olumlu haberler geliyor. Türklere vize serbestisi tanınmış ama Vladivostok kapısından girmek şartıyla. Karadeniz’in öteki kıyısında sınırı bulunan Rusya’ya en doğu ucundan, yani Japon denizinden girmek gerekecek. Direkt uçak bulamazsanız Pekin, Seul veya Tokyo üzerinden uçmanız gerekecek.

İstanbul-Vladivostok arasındaki mesafe 11 bin Km. (İstanbul-Londra arası 3 bin Km.) İşinizi halletmek için Moskova’ya gitmek gerekecekse kuş uçuşu 7 bin Km. Araba veya trenle gitmek isterseniz 10 bin Km. yol katetmeniz gerekecek. Şaka gibi.

XXXXX

Tüm çocuklarımızın neşeli bir Çocuk Bayramı geçirmelerini dilerim.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar