Kıbrıs sorununda en önemli sorunlardan biri ortak yönetimse, diğeri de mülkiyet meselesi olacaktır.
Kuzeyde kalan Rum mallarının satışı devam ederken, Kıbrıs Rumlarının bu konuda tedbir almayacaklarını düşünmek saflık olurdu.
Nitekim 2023 yılının son günlerinde yapılan açıklamalarda, bu konuda siyasal partiler arasında ortak bir görüşe varıldığı ve alınan kararların adım adım hayata geçirileceği açıklandı.
Bilindiği gibi, kapitalist sistemde en önemli konu özel mülkiyettir. Kapitalist mahkemelerin ana görevi özel mülkiyeti korumaktır.
Eğer devlet, özel mülkiyeti çıkartacağı kanunlarla koruyamazsa, bunun anlamı yoksulların devrim yapma yolunun açılmasıdır.
Türkiye mahkemelerinde “ADALET, MÜLKÜN TEMELİDİR” yazısı, kimsenin özel mülkiyetine rızası olmadan el konulamayacağının en açık ifadesidir.
Kıbrıs’a gelince:
1974 savaşından sonra, Kuzey’de kalan Rum malları için, Kıbrıslı Türk hukukçulardan görüş istendiğini herkes duymuştur.
Geçmişte, toplumlar arası görüşmelerde de görev alan Necati Münür Ertegün, Oktay Feridun ve Orhan Zihni Bilgehan kimi hukukçularımız, Rum malları konusunda birçok uyarılar yapmışlardı.
Rum mallarına tapu verilmemesi, ancak kira karşılığında kullanım hakkı verilmesi ve kira karşılığının BANKALARDA AÇILACAK BİR HESABA yatırılması için çok mücadele ettiler. Ancak bu hukuksal uyarıları dinleyen kimse olmadı.
Türkler daha sonra ULUSLAR ARASI MAHKEMELERDE, Loizidu, Orams vb davalarla karşılaşarak, Rum mallarının esas sahiplerinin hala kimler olduğu gerçeğiyle yüzleştiler.
Annan planının Rumlar tarafından ret edilmesinden sonra AB, Kuzey Kıbrıs’ta kurulacak olan bir komisyona Rumların müracaat etmesinin yolunu açtı.
Ancak bu komisyona , Rumları tazmin etmek için kaynak aktarılmadığı için, Rumların biriken başvuruları ilerletilemedi.
Şimdi de Kuzey’de ve özellikle İSKELE BÖLGESİNDE başlanan hızlı yapılaşma tamamıyla Rum malları üzerinde yükselmektedir.
Sadece İskele’de değil, Karpaz’da, Girne’de ve diğer bölgelerde de Rum malları yabancılara yüksek fiatlarla satılmaktadır.
Bu satışlar karşısında 2024 yılı içerisinde Kıbrıs Rumlarının aldığı tedbirlerle yüzleşeceğiz.
Öncelikle bu malların satışında aracılık yapan hukuk adamlarına karşı hamleler başlayacaktır.
Günümüzde, Kıbrıs Türk hukukçularının bir kısmı da kolay para yolu olan Rum mallarının yabancılara satışında görev almaktadırlar.
Oysa hukukçularımızdan beklentimiz, tutulan yolun yanlış olduğunu Ertegün ve Oktay Feridun gibi hukukçularımızın zamanında yaptığı gibi, halka açıklama görevlerini yapmalarıdır.
Kaldı ki, sorun sadece Rum malları değildir.
Kıbrıs Türklerinin Güneyde bıraktıkları mallarına karşılık, yaratılan EŞDEĞER UCUBESİ ile, birçok Kıbrıslı Türk yoksullaştırılmış, hiç malı olmayanlar ise ihya edilmiştir.
Kuzeydeki Eşdeğer, Tahsis veya Mücahit Puanları ile dağıtılan tüm mallar gayrı yasaldır ve hepimiz bununla yeniden yüzleşeceğiz.
Kıbrıs konusunda çözüme karşı çıkan birçok çevre gayrı yasal yollardan Rum mallarına konan ve bunlardan çıkar elde edenlerdir.Tarih bunu açıklıkla gösterecektir.
