2019 yılında yazmıştım.
1 Sterlin 7 Türk Lirasını aşmıştı.
Dikkatli olun, bu gidişler 10 Lira olacak” demiştim.
Yarı şaka yarı ironi.
Alsancak’tan (Karava) Zahide teyzenin kızı aramış ve “Başaran bey, annem çok korktu, “O yazdıysa doğrudur” dedi ve size sormamızı istedi.”
Apıştım kalmış, ne diyeceğimi bilememiştim.
“İronidir, falan diye” gevelemiştim.
Zahide teyzenin kızı ironiyi ekonomide çok önemli bir terim saymış olmalı ki “tamam o zaman anneme söyleyeyim” demiş ve telefonu kapatmıştı.
O gün, bugündür Zahide teyzeye karşı mahcup olmamanın “sıkıntısını” yaşıyorum.
“Bu bir şaka yazısıdır” diye uyarı koymamanın da utancını.
Zahide teyzeye karşı mahcup olmadım çünkü sterlin sadece 1 yıl sonra 10 lirayı çoktan geçecekti.
Dün itibarıyla da 13 lirayı 1 kuruş aştı.
Zahide teyzeye karşı utanç içindeyim çünkü konunun şaka ya da ironi kaldırır bir yanı yoktu ve mesele döviz olunca asla şaka ya da ironi yapmamak gerekirdi.
***
Kıbrıs gazetesinde Yazı İşleri Müdürü iken, haber yazım teknikleri üzerinde sık sık tartışırdık.
Öyle ya, yazdığımız haberleri okuyacak olanların en doğru şekilde anlamaları ve kolayca okumaları gerekiyordu.
Ama bunu yaparken de habercilik kuralları da es geçilmemeliydi.
Rahmetli Mehmet Ali Akpınar’ın sık sık tekrarladığı bir cümle vardı: “Abiciğim Lapta’daki Ayşe abla de yazdığınız haberi okuyup anlayabilmeli.”
Akpınar hayali bir “Laptalı Ayşe abla” okuru yaratıp aslında haberlerin onun tarafından da okunabilmesi için yalın bir dille yazılması gerektiğini savunuyordu.
Biz “mektepliler” ise gazetenin haberlerinin sadece okur yazar olan bir kişi ile profesör olan bir kişi arasındaki geniş okur yelpazesine göre yazılmasını istiyorduk.
Sonuçta bunu da başarıyorduk.
(Bu arada Alsancak’tan Zahide teyze hayali bir okur değildir. Alsancak’ta arada bir de olsa görüştüğümüz Zahide teyzemiz var.)
***
Türk Lirası hızla değer kaybediyor.
Sterlin, Euro ve Doların değer kazandığı falan yok, onlar yerli yerinde duruyor.
Türk Lirası her geçen gün eriyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TC Merkez Bankası’na yaptığı müdahaleler ve görevden almalar TL’nin erimesini hızlandırıyor.
Ama sadece bu değil.
Türkiye artık yatırım ülkesi olmaktan çıktı.
Sadece 5 yıl önce milyarlarca dolarlık dış yatırım alan ve ekonomisi dünyada en zengin 20 ülkenin arasına giren Türkiye yatırımcıları kaçırdı. Öyle ki borsada bile nerdeyse 1 sent yabancı yatırımcı parası kalmadı.
Türkiye hukuktan ve özgürlüklerden uzaklaştıkça daha da geriliyor ve fakirleşiyor.
Erdoğan, Anadolu’da halkın sadece Türk Lirası kullandığını ve bu durumdan etkilenmeyeceğini zannediyor.
Erdoğan’ın kontrolündeki gazete ve televizyonlar “Amerika’yı Türk Lirası korkusu sardı” şeklinde saçma-sapan, akla zarar haberler yapıyorlar.
Ve yine olan bize oluyor.
İroni yapmadan basit bir dille yazacağım;
“Sevgili Zahide teyze, üzgünüm ki her geçen gün fakirleşiyoruz. Hem de çok fena bir şekilde…
